| Mal ayrılığı rejimi | Edinilmiş mallara katılma rejimi |
01.01.2002 öncesi 01.01.2002 sonrası |
Nedir? | Yasal sınırları ihlal etmeden eşlerin kendi mallarından ve borçlarından sorumlu olduğu, boşanma sonrasında malların paylaşılmadığı mal rejimidir. | Eşlerin evlilik birliği içinde edindikleri mallara diğer eşin katılma payı alacağı olduğu mal rejimidir. |
Kişisel mallar | 01.01.2002 öncesinde alınan taşınmazlar kimin üzerine kayıtlı ise o kişinin kişisel malı olarak sayılacaktır. Eşlerin malvarlıkları, evlilikten önce olduğu gibi, evlilik süresince de ayrı kalır. | TMK’nın 220. maddesinde nelerin kişisel mal olduğu sayılmıştır. Bunlar:1. Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,2. Mal rejimi başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,3. Manevi tazminat alacakları,4. Kişisel mallar yerine geçen değerlerdir. |
| | |
Edinilmiş Mallar | 01.01.2002 tarihinden önce evlilik süresince alınan mallar eşlerin kişisel malı olarak kalmaktaydı. | TMK m. 219’a göre edinilmiş mallar şunlardır:1. Eşin çalışmasının karşılığı olan edimler,2. Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,3. Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,4. Kişisel malların gelirleri,5. Edinilmiş malların yerine geçen değerler. |
Katkı payı alacağı | 01.01.2002 tarihinden önce edinilen malın üzerine kayıtlı olmayan eş, malın alınmasında katkısı var ise yapmış olduğu katkı için alacak davası açma hakkı bulunmaktadır. Yargıtay, katkı ister çalışma edimiyle (şahsi edim), isterse malvarlığından (maddi edimle) yapılsın, diğer eşin malvarlığında (malların edinilmesine, iyileştirilmesine, korunmasına katkı şeklinde) meydana getirdiği ekonomik artışı katkı payı alacağı olarak kabul etmiştir. | Bir eşin diğer eş tarafından satın alınan mala yaptığı katkı; 01.01.2002 tarihinden önce ise “katkı payı alacağı” kavramı, 01.01.2002 tarihinden sonra ise yapılan katkılar için “değer artış payı” kavramı kullanılmalıdır. |
Artık değere katılma alacağı | Katılma payı alacağı, tarafların 2002 ve sonrasında edinilmiş mallara katılma rejimi hükümlerinde uygulanır. | TMK’nın 236. maddesine göre: “Her eş veya mirasçılarını, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir.”Kural olarak, her eşin ve mirasçıların, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olacağı düzenlenmiştir. Yeni Medeni Kanun döneminde açılan tasfiye davalarında artık değere katılma alacağı davası açabilmek için mal rejiminin sona ermiş olması gerekir (sona erme anı için bkz. TMK m. 225) |
Değer artış payı alacağı | 01.01.2002 tarihinden önce bir eşin diğer eş tarafından satın alınan mala yaptığı katkı için katkı payı alacağı kavramı kullanılmaktaydı. Değer artış payı alacağı, eşlerin 01.01.2002’den sonra yaptıkları katkıya ilişkinken; katkı payı alacağı, bu tarihten önce yapılan katkılara ilişkindir. | TMK.m.227’de düzenlenmiştir. Değer artış payı, eşin mal alımında malvarlığı ya da emeğiyle yapmış olduğu katkıdır ve değer artış payının talep edilebilmesi için mal rejiminin sonlandırılması gerekmektedir. Değer artış payı alacağının doğması ve talep edilebilmesinin koşulları:1. Diğer eşin malvarlığına doğrudan ve somut, parasal değeri olan katkı yapılmış olmalıdır.2. Eşin katkısının, evlilik birliğinden kaynaklanan yükümlülük kapsamında kalan bir edim olmaması gerekir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas 2005/14-516, Karar 2005/533, T. 28.9.2005)3. Eşlerin, yapılan katkı için bir karşı edim kararlaştırmamış olması gerekir.4. Bir eşin, ötekinin malvarlığına yaptığı katkının, bağışlama kastı ile yapmamış olması gerekir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas 2017/8-1614, Karar 2018/1550, T. 23.10.2018).5. Değer artış payı alacağının talep edilebilmesi için mal rejiminin sona ermiş ve tasfiye aşamasına gelinmiş olması gerekir.6. Eşlerin bir anlaşmayla değer artış payı alacağından vazgeçmemiş olması gerekir. |
Denkleştirme alacağı | Denkleştirme alacağı 4721 sayılı Medeni Kanun ile kabul edilmiş olup kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki evlilikler için geçerlidir. | TMK’nın 230/1. maddesi; “Bir eşin kişisel mallara ilişkin borçları edinilmiş mallardan veya edinilmiş mallara ilişkin borçları kişisel mallarından ödenmiş ise, tasfiye sırasında denkleştirme istenebilir.” hükmünü haizdir. Bir eşin kişisel malları ile edinilmiş malları arasında Medeni Kanun’un 230. maddesine göre denkleştirme yapılmış ve bu denkleştirme sonucunda eşin edinilmiş malvarlığı, kişisel malvarlığına karşı alacaklı durumdaysa, bu miktar edinilmiş mallara eklenir. Yargıtay 8. HD. 2013/23882 e., 2015/9565 k. ve 28.04.2015 karar tarihli ilamına göre TMK 230/1 hükmü emredicidir ve şartları oluştuğu takdirde hakim tarafından resen incelenir. |