HIRSIZLIK SUÇU NEDİR?

Hırsızlık suçunun basit şekli Ceza Kanununun 141. maddesinde tanımlanmıştır. Bu suç kişilerin mal varlıklarına karşı işlenen suçlardan olup, en basit tabirle başkasında bulunan eşyayı rızası olmadan almaktır.

Suçunun Maddi Unsurları (Şartları) Nelerdir?

  1. Hırsızlık Suçunun Konusu

Suçun konusu taşınır bir mal olmalıdır, taşınmaz malların zilyetliğinin rıza olmaksızın ele geçirilmesi mümkün olmamakla birlikte, başka suçların konularını oluşturur. Hırsızlığa konu olan malın cismani bir varlığı ve maddi bir değeri olmalıdır. İstisnai olarak maddi değere sahip olmayan ama manevi değere sahip olan malların da hırsızlık suçuna konusu edilmesi söz konusu olabilmektedir. Örneğin satılması halinde ekonomik kazanç sağlayan bir heykel maddi değere, kişinin ölen bir yakınına ait maddi değeri olmayan fotoğraf veya saç teli ise manevi değere örnek olarak gösterilebilir. Suçun konusu eşya başkasının zilyetliğinde olmalıdır. Zilyetlik, fiili hakimiyet ve elinde bulundurma anlamına gelmektedir. Zilyetliği elinde bulunduran kişinin, hırsızlığa konu edilen malın sahibi olması zorunlu değildir. Eşyanın çalınması durumunda illa eşyanın sahibinden alınması gerekmez, o esnada elinde bulunduran kişiden alınması da hırsızlık suçunun oluşması için yeterlidir. Bir başkasının malını uhdesinde tutan kişiden malın çalınması halinde yine hırsızlık suçu söz konusu olacaktır. Malik olmayan kişinin zilyet olması durumunda, malın zilyet tarafından hukuka uygun olarak ele geçirilmiş olması gerekmez. Örneğin; bir kişinin kolyesini arkadaşına ödünç vermesi halinde, ödünç alan kişi kolyenin zilyetliğini hukuki olarak kazanmış olur: Ancak bir kişinin, arkadaşının kolyesini çalması, hukuka aykırı olarak elinde bulundurmasına sebebiyet verse de, kolyeyi çalan kişiden kolyenin tekrar çalınması da hırsızlık suçunu oluşturacaktır.
HIRSIZLIK SUÇU
HIRSIZLIK SUÇU
Konu olan taşınır malın kapsamına yaşayan insanlar giremez ancak protezler, vücudun dışına çıkarılmış organlar, kan, hayvanlar, ekonomik değeri olan taşınabilir enerjiler taşınır mal kapsamına ve dolayısıyla suçun konusuna girerler.
  1. Hırsızlık Suçunun Fiili, Faili ve Mağduru

Hırsızlık suçunun işlenmesi bazı suçlar gibi kanunda belirtilen tek bir şekle bağlı değildir ve her şekilde işlenebilir. Önemli olan, taşınır bir malın, rızası dışında başkasından alınmasıdır. Malın ele geçirilmesinde failin hırsızlık suçunu işleme, zilyetliği elde etme ve yarar sağlama amacı olmalı, fail suçun konusu mal üzerinde egemenlik kurmalıdır. Mal, mağdurun egemenliğinden çıkıp failin zilyetliğine girmelidir. Suçun faili herkes olabilir, mağdur ise malın zilyedidir. Failin tüzel kişi lehine hırsızlık suçu işlemesi halinde, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbirleri uygulanır.

Hırsızlık Suçunun Manevi Unsuru Nedir?

Hırsızlık Suçu genel kastla işlenen bir suçtur. Yani eylemin sonucu görülmeli  buna rağmen bilerek kasıtlı olarak devam edilmelidir. Hırsızlık suçu olası kastla veya taksirle işlenemez.  Olası kast; amaç başka bir sonucu doğurmak iken gerçekleştirilen fiilin sonucunun (burada hırsızlık suçu) öngörülmesine rağmen eylemin yapılmaktan kaçınılmaması ve sonucunda suçun oluşması, taksir ise netice öngörülmeden dikkat eksikliği ile gerçekleştirilmiş eylemin sonucunda suçun oluşmasıdır. Bu iki durum da hırsızlık suçunun oluşmasını sağlamaz çünkü bu suç tipinde başkasının taşınır eşyasını almak yönünde bilinçli bir irade olmalıdır.

Hırsızlık Suçunda Cezanın Arttırılmasını Gerektiren Haller

Hırsızlık suçunun daha fazla cezayı gerektiren nitelikli halleri TCK m.142’de aşağıdaki gibi sayılmıştır:
  1. Kime ait olursa olsun kamu kurum ve kuruluşlarında veya ibadete ayrılmış yerlerde bulunan ya da kamu yararına veya hizmetine tahsis edilen eşya hakkında,
  2. (Mülga: 18/6/2014-6545/62 md.) 
  3. Halkın yararlanmasına sunulmuş ulaşım aracı içinde veya bunların belli varış veya kalkış yerlerinde bulunan eşya hakkında,
  4. Bir afet veya genel bir felaketin meydana getirebileceği zararları önlemek veya hafifletmek maksadıyla hazırlanan eşya hakkında,
  5. Adet veya tahsis veya kullanımları gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında,
  6. Kişinin malını koruyamayacak durumda olmasından veya ölmesinden yararlanarak,
  7. Elde veya üstte taşınan eşyayı çekip almak suretiyle ya da özel beceriyle,
  8. Doğal bir afetin veya sosyal olayların meydana getirdiği korku veya kargaşadan yararlanarak,
  9. Haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak veya kilitlenmesini engellemek suretiyle,
  10. Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle,
  11. Tanınmamak için tedbir alarak veya yetkisi olmadığı halde resmi sıfat takınarak,
  12. Büyük veya küçük baş hayvan hakkında,
  13. Herkesin girebileceği bir yerde bırakılmakla birlikte kilitlenmek suretiyle ya da bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında,
  14. Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olan kimseye karşı işlenmesi halinde,
  15. Sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde işlenmesi halinde.
  16. Hırsızlık suçunun gece vakti işlenmesi
1., 2., 3., 4., ve 5. hallerde, üç yıldan yedi yıla kadar, 6., 7., 8., 9., 10., 11., 12., 13. hallerde beş yıldan on yıla kadar, 15. halde beş yıldan on iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. Suçun 14. halde işlenmesi durumunda ise verilecek ceza üçte biri oranına kadar artırılır.

Hırsızlık Suçunda Cezanın Azaltılmasını Gerektiren Haller

Hırsızlık suçunda daha az cezayı gerektiren haller TCK m.144’te  belirtildiği üzere hırsızlık suçunun, birlikte mal sahibi olan maliklerden birinin malı alması halinde veya bbir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla hırsızlık suçunun işlenmesi, cezada indirim sebebidir. Ayrıca bu durumlarda suç, şikayete bağlıdır.
  1. Hırsızlık Suçunda Malın Değerinin Az Olması

TCK m.145’te, çalınan malın değerinin az olması durumunda somut olayın değerlendirileceği ve ceza vermesine yer olmadığı kararının dahi verilebileceği düzenlenmiştir. Yargıtay’ın 13. Ceza Dairesi’nin 2019/10597 E., 2019/17553 K. sayılı kararında, somut olayın şartları değerlendirilerek acıktığı için baklava çalan çocuklar hakkında verilen cezanın bozulması gerektiğine karar verilmiştir.
  1. Kullanma Hırsızlığı

Failin bir malı kullanıp iade etmek amacıyla zilyedin rızası olmadan bulunduğu yerden alması durumunda, ceza yarı oranına kadar indirilir. Bu maddenin uygulanmasının istisnası, hırsızlığa konu edilen malın, suç işlenmek için kullanılmasıdır.
  1. Zorunluluk Hali

TCK m.147’de “Hırsızlık suçunun ağır ve acil bir ihtiyacı karşılamak için işlenmesi halinde, olayın özelliğine göre, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.” hükmüyle düzenlenmiştir. Örnek olarak yangın esnasında rızasını almadan komşunun yangın söndürme tüpünü kullanması verilebilir.
  1. Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf

Bu konuyla ilgili TCK m. 160’da malikin eşyayı kaybetmesi üzerine hataen bir kişinin eline bu malın geçmesi halinde, malın iadesi veya yetkili mercilere haber verilmesi gerekmektedir. Bunun yerine eşyayı kullanan ve malik gibi tasarruf eden kişinin bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılması söz konusu olabilecektir.
  1. Suçun Aile Bireyleri Arasında İşlenmesi

  • Kişisel Cezasızlığı Gerektiren Haller

Suçun meydana geldiği esnada var olan ancak cezayı ortadan kaldıran hallerdir. TCK’nın 167. maddesinin 1. fıkrasına göre, haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birinin, kan bağı bulunan üstsoyun ya da altsoyun, bu derecede eşin hısımlarından birinin, evlat edinen veya evlatlığın yahut beraber yaşayan kardeşlerden birinin zararına olarak işlenmesi halinde cezaya hükmolunmaz.
  • Cezada İndirim Gerektiren Şahsi Sebepler

Suçun meydana geldiği esnada var olan ancak cezayı azaltan hallerdir. TCK’nın 167. maddesinin 2. fıkrasında  “Bu suçların, haklarında ayrılık kararı verilmiş olan eşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin, aynı konutta beraber yaşamakta olan amca, dayı, hala, teyze, yeğen veya ikinci derecede kayın hısımlarının zararına olarak işlenmesi halinde; ilgili akraba hakkında şikayet üzerine verilecek ceza, yarısı oranında indirilir.” şeklinde düzenlenen bu durumlarda ceza yarısı oranında indirilir.
  1. Etkin Pişmanlık

TCK’nın 168. maddesinde düzenlendiği üzere mağdurun uğradığı zararı iade etmek veya tazmin etmek suretiyle tamamen gidermesi halinde ceza indirilir. Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır.

Hırsızlık Suçunun Özel Görünüş Biçimleri

  1. Teşebbüs

Teşebbüs bir işi yapmaya kalkışma anlamına gelir. Hukukta ise bu kavramı suçun işlenmesi girişiminin yapılmış olması ama neticenin gerçekleştirilememesi durumlarında görüyoruz. TCK m.35/1’de bu konuda “Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur.” tanımla beraber failin sorumluluğunu da açıklamıştır. TCK m.35/2’de ise “Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onüç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.” denilerek teşebbüsün bulunduğu suçların cezalarında yapılması gereken indirimler açıklanmıştır. Hırsızlık suçunun gerçekleşmesi için failin malı mağdurun egemenlik alanından çıkarması ve mal üzerinde fiili hakimiyet kurması gerekir. Bu durumda teşebbüs zilyet olma ancak tamamlamama ya da başaramama ile meydana gelir. Bir başka deyişle, malikin zilyetliğini sonlandırıp failin kendi zilyetliğini kuramaması hırsızlık suçunu teşebbüs aşamasında bırakır. Fail, fiilin gerektirdiği eylemleri yapmaya başlamışsa da suçun oluşması için gerekenleri tamamlayamadan yakalanırsa, o halde suç teşebbüs aşamasında kalmış olur. Örnek vermemiz gerekirse bir kişinin çantasının çalındığını fark edip failin arkasından koştuğunu,  kovalamaca esnasında hırsızın gözden kaybolduğunu, bir süre geçtikten sonra mağdurun hırsızı tekrar görüp bu sefer çantasını aldığını düşündüğümüzde, bu durumda mağdurun çanta üzerinde fiili hakimiyeti sona ermiş ve zilyetlik hırsıza geçmiştir. Bu örnekte hırsızlık suçu, teşebbüs aşamasında değildir. Daha sonra mağdur, çantasını geri almışsa bile, hırsızlık suçu sübuta ermiştir.
  1. Gönüllü Vazgeçme

Fail, fiilin gerektirdiği eylemleri yapmaya başlamış ancak suçun oluşması için gerekenleri tamamlamadan gönüllü olarak suçu işlemekten vazgeçtiyse, bu durumda hırsızlık suçunun teşebbüsünden değil, vazgeçmeye kadar işlediği suçlardan cezalandırılır.
  1. İştirak

İştirak kelime anlamı olarak ortaklaşma, birlikte olma anlamındadır. Suçların birden fazla kişinin önceden planlayarak işlenmesi halinde de iştirak yani birden çok kişinin birlikte hareketinden söz edilir. İştirakın oluşması için faillerin fiili gerçekleştirirken veya öncesinde aralarında anlaşmış olmaları gerekir. Hırsızlık suçunda iştirakın her türlüsü bulunabilir. Suçun oluşmasını sağlayan eylemi gerçekleştiren herkesin suç ortağı sayılacağı müşterek faillik açıklanmış, ikinci fıkrasında ise suçun gerçekleştirilmesi için mağdurun araç olarak kullanıldığı dolaylı faillik, azmettirme ya da yardım etme hallerinde, bu fiilleri icra eden kişilerin, fiili oranında cezalandırılması gerekmektedir.

SIKÇA SORULAN SORULAR

Hırsızlık Suçunun Cezası Paraya Çevrilebilir Mi? Hırsızlık suçunda hapis cezasının, adli para cezasına çevrilmesi için ceza süresinin bir yıl veya altında olması gerekir. Suçun basit halinin işlenmiş olması durumunda cezanın alt sınırından verilmesi veya ceza indirimi nedenlerinin varlığı halinde hapis cezası, 1 yıla veya daha azına düşmüşse adli para cezasına dönüştürülebilir. Hırsızlık Suçunda Şikayetten Vazgeçilebilir Mi? Hırsızlık suçunda soruşturma kural olarak kendiliğinden yapılır. Bu suç şikayete bağlı suçlardan olmadığından, suçun bir şikayet süresi de yoktur. Bu hallerde şikayet değil, devlete ihbar (bildirme) söz konusu olduğundan, şikayetten vazgeçme iradesi hüküm ifade etmeyecek, yargılamaya devam olunacaktır. Hırsızlık Suçunda Uzlaşma Hırsızlık suçunda cezanın arttırılmasını gerektiren hallerden birinin gerçekleşmemiş olmaması halinde, yani suçun nitelikli hallerinden birinin söz konusu olmaması durumunda basit hırsızlık suçu meydana gelir. Basit hırsızlık suçu, uzlaştırma kapsamında olup, nitelikli hal uzlaştırma kapsamında değildir. Hırsızlık Suçunda Görevli ve Yetkili Mahkeme Hırsızlık suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise üç yolla belirlenebilir: biliniyorsa suçun işlendiği yer mahkemesi, bilinmiyorsa failin yakalandığı yer, fail yakalanmamışsa da mağdurun yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Avukat İzmir olarak, hukuki konularda size rehberlik etmek ve sorularınıza cevap vermek için buradayız. Diğer yazılarımıza göz atmak için linke tıklayabilirsiniz. Hukuk Öğrencisi Şevval Çılga Karakaya Av. Ezgi ELBASAN Sosyal Medyada Bizi Takip edin https://www.facebook.com/kapitalhukuk https://www.instagram.com/kapitalhukuk/ https://tr.linkedin.com/company/kapi%CC%87tal-hukuk

Son Yazılar

Hukuki Yardım Al

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN