Geçici Koruma
Geçici koruma; ülkesinden ayrılmak zorunda kalmış ve geri dönemeyen kitlesel olarak Türkiye sınırlarına gelip ülkeye giriş yapan kişilere acil çözüm bulmak için sağlanan destektir. Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu madde 91’e göre geçici koruma sağlanan kişiler hakkında yönetmelikle hak ve yükümlülükler getirilebilir. Türkiye’de bulunan Suriye vatandaşları 2011 yılından beri geçici koruma statüsünde olup bu kişiler hakkında her türlü işlem, hak ve yükümlülükler yönetmelikle belirlenecektir. Geçici Koruma Yönetmeliği’ne göre; engelli, yaşlı, hamile, refakatsiz çocuklar, çocuğu olan anne ya da baba ile cinsel saldırı veya her türlü şiddete maruz kalmış kişiler geçici koruma altına alınabilir. Geçici koruma statüsünde bulunan kişiler Türkiye’de ikamet iznine sahip olduğundan aile birleştirme hakkından yararlanabilir. Bu kişilerin eşine, kendinin ya da eşinin yetişkin olmayan ya da bağımlı çocuklarına her defasında 2 yılı aşmayacak şekilde ikamet izni verilebilir. Bu kişilere uzun dönem ikamet izni hakkı verilemez. Geçici Koruma Yönetmeliği’ne göre; geçici koruma statüsünde olan kişilerin Türkiye’de bulunduğu süre, Türk vatandaşlığı için yapılan başvuruda göz önünde bulundurulmaz. Geçici koruma statüsünde olan kişilere eğitim ve öğretim hakkı tanınmakla birlikte barınma merkezlerine yakın yerlerde bulunan okullarda ya da barınma merkezlerindeki okullarda eğitim verilir. Ayrıca uzaktan eğitim, eğitim ve ekonomik faaliyetlere erişim imkanı da tanınmıştır. Geçici koruma statüsünde bulunan kişiler Türkiye’de sosyal yardımlaşma ve dayanışma ile ilgili kurumlara ve kuruluşlara başvurarak buralardan sosyal destek alabilir. Ayrıca Türkiye’de temel ve acil sağlık hizmetlerinden yararlanıp tedavi edilebilir. Tedavi ya da ilaç için ayrıca hasta katılım payı ödemelerine de gerek yoktur. Eğer bu kişiler uluslararası koruma başvurusu yaparsa bu durumda genel sağlık sigortası kapsamında sigortalı olacaklarından gerekli ödemeleri yapmak durumundadırlar. Bu koruma statüsündeki kişiler Türkiye’de bulunan yabancılardan hukuki yönden de ayrılır. Bu koruma statüsündeki kişilerin Türkiye’de çalışabilmesi için çalışma iznine ihtiyaç yoktur. Bu kişilerin acil yardıma ihtiyacı olduğundan belirlenen usuller çerçevesinde ekonomik olarak çalışmaları teşvik edilir. Kendilerine verilen kimlik belgesi çalışma izni yerine geçer. Koruma statüsündeki kişilerin dolayısı ile de ikamet iznine de ihtiyacı yoktur. Bu kişiler eğer 6 ay boyunca geçici koruma statüsü ile ülkede kalmışsa yerleştirildikleri yerlerde Bakanlar Kurulu tarafından izin verilen sektörlerde çalışma izni verilebilir. Bu çalışma izni YUKK tarafından güvence altına alınan ikamet izni yerine geçmez. Tüm bunlar dışında bu kişilerin toplum ile kaynaşması ve dil konusunda yaşanan zorlukların ortadan kaldırılması için kolaylaştırıcı tedbirler alınır. Kaynaşma ve uyum için Türkiye’nin kültür, tarih ve hukuk sistemini anlatan kurslara temel düzeyde eğitim almak için katılabilir. Her yönden bakıldığında Geçici Koruma Yönetmeliği ile koruma statüsünde bulunan kişilere verilen bu hakların çoğu vatandaşlık ile eş değerdir. Her yönden geniş hakları olmakla birlikte bu kişilere ekstra yükümlülük de yüklenmemiştir. Ancak şartlar oluştuğu takdirde sınır dışı kararı alma (deport) ve ülkeyi terke davet etme de istenebilecektir. Bu koruma statüsünde bulunan kişiler; ülke ve kamu güvenliğini tehdit etmedikleri sürece Türkiye’de koruma süresi boyunca yaşama hakkına sahiptir.Uluslararası Koruma Statüsündeki Kişilerin Türkiye’de Doğan Çocukları
Türk vatandaşlığının kazanılması konusunda soy bağı ve doğum yeri esası geçerlidir. Türkiye’de doğan çocuklar belli şartları taşıdığı takdirde Türk vatandaşı statüsü kazanma hakkına sahiptir. Doğum yeri esasına göre Türk vatandaşlığının kazanılması için Türkiye’de doğanın; ana ve babasının belli olmaması ya da vatansız olması, kendi kanunlarına göre vatandaşlık kazanamaması durumunda Türk vatandaşlığını kazanma hakkı vardır. Bunun dışında uluslararası koruma statüsündeki kişiler ve aile üyeleri; ilköğretim ve ortaöğretim hizmetlerinden yararlanabilir. Koruma statüsü sahibi olan kişiler sosyal yardım ve hizmetlerden de yararlanabilir. YUKK madde 96 kapsamında uyum başlığı altında 3 fıkrada uluslararası koruma statüsündeki kişilere ilişkin ortak hükümler düzenlenmiştir. Bu kişilerin Türkiye’de doğan çocukları birçok yasal haklardan da koruma statüsünde olan kişi gibi yararlanabilir.