Bu yazımızda aşkın zarar, bu zararın şartları ve ispat yöntemleri anlatılacaktır.
Aşkın zararın müspet bir zarar olduğu ve fiili bir zarar türünde ortaya çıkabileceği gibi yoksun kalınan kâr şeklinde de vücut bulabilmektedir. Somut yönteme göre bu zarar ancak fiili zararla ortaya çıkabilecektir.
Soyut yöntemde ise biraz daha karinelerden ve genel durumdan faydalanılmaktadır. Şöyle ki; bu yöntemde alacaklı zararı somut vakıalarla ispat etmek zorunda değildir. Bu yöntem biraz yoksun kalınan kârın hesaplanmasına benzediğinden belli ekonomik göstergeler kilit rol oynayacaktır. Bu göstergelere örnek verilecek olursa:
devülasyon,
hiper enflasyon,
paranın aşırı değer kaybetmesi ve neticesinde pula dönmesi,
yaşanılan bir ekonomik kriz,
gibi ekonomik göstergeler bu yöntemde ispat aracı olarak kullanılır.
-
Aşkın Zarar Nedir?
-
Aşkın Zararın Şartları Nelerdir?
a. Temerrüt fazini aşan bir zarar olmalıdır.
Öncelikle temerrüt faizinin ne olduğu bilinmelidir. Temerrüt faizi; para borcunu ifa zamanı geçtiği halde ifa etmeyerek temerrüde düşen borçlunun, alacaklıya ödediği götürü tazminatıdır [4]. Koşulların varlığı halinde, ana para olsun olmasın temerrüt faizi borçludan talep edilebilir. Bu faiz türü, para borçlarına dair bir faiz türüdür ve asıl alacağa bağlı feri bir haktır. Bu faiz türü ileri sürülürken asıl amaç, borçlunun temerrüde düşmesini engelleyici caydırma yoluna gidilmek istenmesidir. Gerçekten de temel borcuna ek olarak bir de faiz ödemek istemeyen borçlu için bu faiz, caydırıcı bir merciidir [5]. Bu şarta binaen, aşkın zarardan söz edilebilmesi için kararlaştırılan faiz oranının ya da temerrüt faizinin aşıldığı bir zararın mevcudiyetinin bulunması gerekmektedir.b. Borçlunun kusurlu olması gerekir.
Borçlunun kastı için, temerrüde düşmesinde bilerek ve isteyerek hareket etmesi elzemdir. Temerrüde düşmüş borçlu karineten kusurlu sayılmaktadır [6]. Bu sebeple, aşkın zarardan kurtulmak için borçlunun kusurunun kendinden kaynaklı olmadığını ispat etmesi gerekmektedir. Bunun sebebi olarak da aşkın zarar için temerrüt gereklidir, temerrüt olunca da borçlu kusurlu sayılmaktadır. Yani bu zincirin halkası borçluya her türlü dokunmaktadır. Hafif düzeyde bir kusurun varlığı olsa bile borçlu kusursuz olduğunu ispatlayamayacaktır.c. Nedensellik bağının bulunması gerekmektedir.
Borçlunun temerrüde düşmesi yetmemekte, aşkın zararın oluşabilmesi için temerrüt ile aşkın zarar arasında bir nedensellik bağının bulunması gerekmektedir. Nedensellik bağı, kullanılacak ispat yöntemi için önem arz etmektedir. Gerçekten de bu zararın varlığının ispatı soyut ve somut ispat yöntemlerine göre farklılık arz etmektedir ki nedensellik bağı unsuru tam da burada devreye girmektedir.d. Alacaklının bu zararı talep etmesi gerekmektedir.
Aşkın zararın tazmin edilmesi için alacaklının talebi gerekmektedir. Bu talep için bir icra takibi ya da davanın mevcudiyeti elzem değildir. Bunun sebebi de aşkın zararın ek bir zarar niteliğinde olmasıdır. Netice itibariyle aşkın zarara uğradığını iddia eden alacaklının bunu borçludan talep etmesi gerekmektedir [7].-
Aşkın Zarar Nasıl İspat Edilir?
- Somut Yöntem
- Soyut Yöntem

-
Yargıtay hangi Yöntemi Uygulamaktadır?