Tüketicinin Korunması Hakkında Kanundaki Önemli Değişiklikler

Günümüzde gelişen teknolojiye paralel olarak ticari yaşamın ve satış tekniklerinin de değişmesi ve gelişmesiyle birlikte, tüketicinin korunması daima önem kazanmakta, bununla birlikte yeni zorluklarla karşılaşılmaktadır. Tüketicinin korunması konusunun çok dinamik bir alan olması, kanunda yeni düzenlemeler yapma ihtiyacının eskiye nazaran daha da artmasına yol açmıştır. Bu nedenlerle birlikte tüketicileri daha ileri seviyede korumaya yönelik olarak, güncel mevzuat olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da (TKHK) önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu yazımızda, 1 Nisan 2022 Tarihinde 31796 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7392 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun İle Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında tüketici hukuku alanında yapılan değişikliklerden, günlük hayatın içerisinde tüketicilerin sıkla karşılaştığı bazı konu başlıkları ele alınacak, yapılan değişikliklerin amaç ve gerekçesi incelenecektir. Özet olarak; taksitle satış sözleşmeleri, tüketici kredisi sözleşmelerinde cayma hakkı ve sigorta, konut finansmanı, ön ödemeli konut satışları, mesafeli sözleşmeler, satış sonrası hizmetler, tüketici hakem heyetine başvuru, cezalar, yenilenmiş ürünler ve e-ticaret sitelerini ilgilendiren yeni düzenlemeler getirilmiştir.

Taksitle satış sözleşmeleri

Taksitle satış sözleşmelerinde, tüketicilerin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda satıcı veya sağlayıcının kalan borcun tamamını talep edebilmesi için gerekli koşullarda değişiklikler meydana getirilmiştir. Eski hâliyle, tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, satıcı ve sağlayıcının, tüketiciden kalan borcun tümünün ifasını talep edebilmesi için kanunda öngörülen gerekli diğer koşulların yanı sıra tüketicinin “kalan borcun onda birini ödememesi gerekliliği” yönündeki koşul, “sözleşmede yer alan bedelin en az onda birini ödememesi” şeklinde değiştirilmiştir. Yeni düzenlemeyle taksitle satış sözleşmelerinde tüketiciden kalan borcun tümünün ifasının talep edilmesi için gerekli koşullar değerlendirilirken bakiye borç yerine “sözleşmede yer alan borç” esas alınarak eskiye nazaran daha geniş kapsamlı bir koruma sağlanacaktır.

Tüketici kredileri

Tüketici kredisi sözleşmelerinde, “cayma hakkı” başlığını taşıyan 24’üncü maddeye, “Cayma hakkı süresi içinde kredi borcunun tamamının erken ödenmesi hâlinde bildirim aranmaksızın bu madde hükümleri uygulanır.” ifadesi eklenmiştir. Yeni düzenlemeyle birlikte, bildirim yapılmasa dahi kredi borcunun tamamının cayma hakkı süresi içerisinde (güncel hâliyle 14 gün) ödenmesi, cayma hakkının kullanılması şeklinde kabul edilerek, gerekli ücretlerin iadesi tüketicilere yapılacaktır. Değişiklikten önce, tüketicilerin cayma bildiriminde bulunmadan, cayma süresi içerisinde kredi borcunun tamamını erken ödeyerek kapatmaları durumunda bazı kredi verenler cayma bildirimi olmadığı için tahsis ücreti gibi başta aldığı ücretlerin iadesini yapmamaktaydı. Yapılan değişiklikle birlikte cayma süresi içerisinde kredi borcunun tamamını erkenden (cayma hakkı süresi içerisinde) ödeyen tüketicilerin de cayma hakkını kullandıkları kabul edilecek, gerekli ücretlerin iadelerinin tüketicilere yapılması sağlanarak tüketicilerin ekonomik menfaatlerinin korunması amaçlanmaktadır.[1] Tüketici kredilerinde sigorta yaptırılması konusunu düzenleyen 29’uncu madde aşağıdaki şekilde yenilenmiştir: “Sigorta, yan finansal ürün ve hizmet sunumu MADDE 29- (1) Tüketicinin yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla açık talebi olmaksızın kredi bağlantılı sigorta yaptırılamaz. Kredi veren, kredi bağlantılı sigorta içermeyen bir sözleşmeyi de tüketiciye teklif etmek koşuluyla kredi bağlantılı sigorta yaptırılmasını içeren bir kredi sözleşmesini tüketiciye sunabilir. (2) Tüketicinin istediği sigorta şirketinden sağladığı teminat, kredi veren tarafından kabul edilmek zorundadır. Kredi bağlantılı sigortanın; kredi borcunun geri ödenme teminatını sağlama amacıyla, meblağ sigortalarında kalan borç tutarıyla ve vadesiyle uyumlu olması gerekir. (3) Tüketici kredisi sözleşmesi, kredi ile ilgili olanlar hariç yan finansal ürün ve hizmetlerin satın alınması şartına bağlanamaz.” Yeni getirilen düzenlemeyle birlikte, kredi verenlerin, kredi bağlantılı sigorta yaptırılmasını içeren bir kredi sözleşmesi sunabilmeleri için, içeriğinde kredi bağlantılı sigorta olmayan bir sözleşme paketini de tüketicilere teklif etmesi zorunlu tutulmuştur. Böylece tüketici kredisi sözleşmelerinin kurulmasında sigorta yaptırılmasını adeta zorunlu bir unsur hâline getirerek tüketicileri sigorta yaptırmaya mecbur bırakan kredi verenlerin bu uygulamalarının önüne geçilmek istenmiştir. Tüketiciler, kendi iradeleriyle ister sigortalı ister sigortasız kredi paketini tercih edebilecektir. Ayrıca maddeye eklenen 3’üncü fıkrayla birlikte, tüketici kredisi sözleşmelerinin, krediyle ilgisi olanlar hariç olmak üzere yan finansal ürün ve hizmetlerin satın alınması şartına bağlanması yasaklanmış, kredi veren karşısında zayıf konumda olan tüketicilerin ihtiyacı olmadıkları yan ürün ve hizmetleri satın almaya mecbur bırakılmasının önüne geçilmek istenmiştir. Yukarıda bahsettiğimiz tüketici kredilerinde sigortasız kredi paketi ve yan finansal ürün ve hizmetlerle ilgili getirilen yeni düzenlemeler aynen konut finansmanı sözleşmeleri bakımından da getirilmiştir.

Ön ödemeli konut satışı sözleşmeleri

Ön ödemeli konut satışı sözleşmelerinde, konutun teslimi için sözleşme tarihinden itibaren olan azami otuz altı aylık süre “kırk sekiz” aya çıkarılmıştır. Yeni düzenleme şu şekildedir: “Ön ödemeli konutun sözleşmede taahhüt edilen süre içinde tüketiciye teslim edilmesi zorunludur. Bu süre her hâlükârda sözleşme tarihinden itibaren kırk sekiz ayı geçemez. Kat irtifakının tüketici adına tapu siciline tescil edilmesiyle birlikte zilyetliğin devri hâlinde de devir ve teslim yapılmış sayılır.” Her hâlükârda ifadesinden anlaşılacağı üzere kırk sekiz aylık süre yasal kesin vade niteliğinde olup, sözleşmede kararlaştırılmamışsa bile kırk sekiz ayı aşamayacağı ve sözleşmeyle kırk sekiz aydan fazla kararlaştırılamayacağı ancak tüketici lehine kısaltılabileceği belirtilmelidir.

E-ticaretle ilgili değişiklikler

E-ticaret son yıllarda dünyada ve ülkemizde çok hızlı gelişmekte, tüketicilerin karşısına birçok yeni iş modeli çıkmaktadır. Günümüzde teknolojinin gelişmesi ve internet altyapısının gelişerek internet kullanımının hayatın büyük bir parçası olmasıyla birlikte ticaret yapan firmaların birçoğu kendilerini e-ticarete entegre etmiş, doğal olarak tüketiciler de kendilerini bu sistemin içinde bulmuşlardır. Mesafeli sözleşmelerin önemli bir kısmının e-ticaret platformu olarak faaliyet göstermekte olan aracı hizmet sağlayıcılar üzerinden gerçekleştirilmekte olduğu hususu dikkate alınarak, bu platformların aracılık ettikleri mesafeli sözleşmelere dair sorumlulukları ve kapsamları genişletilmiştir.

Aracı hizmet sağlayıcısı nedir?

Aracı hizmet sağlayıcılar, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da “başkalarına ait iktisadî ve ticari faaliyetlerin yapılmasına elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek ya da tüzel kişiler olarak tanımlanmıştır.

Bu Sağlayıcılarının sorumlulukları nelerdir?

      Aracı hizmet sağlayıcılar; a) Tüketiciye ön bilgilendirmenin yapılmasından, teyidinden ve ispatından satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen, b) Veri girişinin satıcı veya sağlayıcı tarafından yapıldığı durumlar hariç olmak üzere, yönetmelikle belirlenen ön bilgilendirmede bulunması zorunlu hususlardaki eksikliklerden, c) Bu maddede yer alan hususlardan dolayı tüketicilerin satıcı veya sağlayıcılar ile yaptıkları işlemlere ilişkin kayıtların tutulmasından ve istenilmesi hâlinde bu bilgilerin ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile tüketicilere verilmesinden, ç) Satıcı veya sağlayıcı ile yaptıkları aracılık hizmetine ilişkin sözleşmeye aykırı uygulamaları nedeniyle satıcı ve sağlayıcıların bu madde hükümlerine aykırı davranmasına sebep oldukları her bir işlemden, d) Satıcı veya sağlayıcı adına bedel tahsil etmesi hâlinde, mal veya hizmetin tüketiciye teslim veya ifası sonrası bedelin satıcıya veya sağlayıcıya aktarıldığı durumlar ile 11 inci ve 15 inci maddelerde yer alan hakların kullanımı hariç olmak üzere teslim veya ifa ile cayma hakkına ilişkin yükümlülüklerden satıcı veya sağlayıcı ile birlikte müteselsilen, e) Satıcı veya sağlayıcı onayı olmaksızın düzenledikleri kampanyalı, promosyonlu veya indirimli satışlarda, sözleşmenin hiç ya da gereği gibi ifa edilmemesinden, f) Ön bilgilendirmede yer alan hususlar ile reklamlarında yer alan bilgilerin uyumlu olmasından ve ispatından, sorumludur.” Bunlara ilaveten mesafeli sözleşmelerde, genel kural olan satıcı veya sağlayıcının ürünü siparişten itibaren otuz gün içinde teslim etme yükümlülüğü, tüketicinin özel isteği ve ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan mallara ilişkin sözleşmelerde (örneğin kişiye özel mobilya yaptırılması) uygulanmayacaktır. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a “Yenilenmiş ürünler” başlıklı yeni bir madde eklenmiştir. Yeni düzenlemeyle birlikte ekonomik ömrü tamamen sona ermemekle birlikte eskimiş ürünlerin, donanım, yazılım veya fiziki özelliklerinde iyileştirme yapılarak tekrar satışa sunulması ve ekonomiye kazandırılması amaçlanmaktadır. Yenilenmiş ürünlerle ilgili tüketiciye en az bir yıllık garanti verilmesi ve yenilenmiş ürünlerin satışı ve yenilenmesini yapan merkezlerle ilgili bazı şartlar öngörülmüştür. “Yenilenmiş ürünler MADDE 57/A- (1) Yenilenmiş ürünler; donanım, yazılım veya fiziki özelliklerinde iyileştirme yapılarak tekrar satışa sunulan kullanılmış mallardır. (2) Yenilenmiş ürünlere tüketiciye teslim tarihinden itibaren asgari bir yıl garanti verilmesi zorunludur. Ancak özelliği nedeniyle bazı malların garanti şartları Bakanlıkça başka bir ölçü birimi ile de belirlenebilir. (3) Yönetmelikle belirlenen mallar ancak Bakanlıkça yetkilendirilen merkezlerde yenilenmesi şartı ile yenilenmiş ürün olarak satılabilir. (4) Yenileme merkezlerinin Bakanlıktan yetki belgesi alması zorunludur. (5) Elektronik kimlik bilgisi bulunan malların kullanılmış ve kayıtlı olduğuna ilişkin doğrulama yapılmasının gerektiği durumda bu doğrulamalar Bakanlık, yenileme merkezi ve yetkili alıcı tarafından Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara göre Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu kayıtlarından yapılır. (6)  Hangi malların yenileme merkezleri tarafından yenileneceği, yenileme merkezlerinin kuruluşu ve sorumluluğu ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.”

Satış sonrası hizmetler

Satış sonrası hizmetlerle ilgili olarak, üretici ve ithalatçıların yükümlülükleriyle ilgili yeni düzenlemeler getirilmiştir. Üretici ve ithalatçılara, yönetmelikte belirlenen mallar için Bakanlıkça onaylı satış sonrası hizmet yeterlilik belgesi almanın yanı sıra, yetkili servis istasyonlarına ilişkin bilgileri güncel olarak Bakanlık tarafından oluşturulan sisteme kaydetme ve her mecrada ve faaliyetlerinde kolaylıkla görülebilecek şekilde “özel servis” ibaresini kullanma yükümlülüğü getirilmiştir. Yeni düzenlemeyle, garanti süresi bittikten sonra Bakanlık tarafından belirlenen kullanım ömrü süresince satış sonrası hizmetlerin üretici veya ithalatçı tarafından sağlanmadığı durumlarda, tüketiciler zararın tazminini üretici veya ithalatçıdan talep edebilecektir.

Tüketici hakem heyetleri

Tüketici hakem heyetlerinin görevli olduğu uyuşmazlıklarda parasal üst sınır 30.000 Türk Lirasına çıkartılmıştır. 2022 yılı itibariyle 30.000 Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda tüketici hakem heyetlerine başvuruda bulunulması zorunludur. Eski düzenlemede yönetmeliğe bırakılan hususlardan tüketici hakem heyetlerinin bulunmadığı yerlerde başvurunun o ilçe kaymakamlığına yapılabileceği düzenlemesi Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a alınarak yapılan başvuruların kaymakamlıklarca yetkili tüketici hakem heyetlerine iletileceği belirtilmiştir. Yeni düzenlemeyle birlikte, tüketici hakem heyeti kararlarına karşı yapılacak itirazlar, kararı veren hakem heyetinin bağlı bulunduğu yerleşim yerindeki tüketici mahkemesinin yanı sıra ek olarak tüketicinin yerleşim yeri mahkemesinde de yapılabilecektir. Ek olarak tüketiciler lehine getirilen bir başka düzenleme ise, mevcut olduğu hâlde tüketici hakem heyetine sunulmayan bir bilgi veya belgenin tüketici mahkemesine sunulması nedeniyle kararın iptali hâlinde tüketici aleyhine yargılama giderine ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğidir.

Cezalar

77’nci maddede atıf yapılan hükümlerle ilgili, kanuna aykırılıklarda öngörülen idari para cezaları arttırılarak devre tatile ilişkin belirtilen ihlallerin varlığı halinde hapis cezası getirilmiştir. Bu cezalarla birlikte, kanunda sayılan bazı idari yaptırım kararlarına ilişkin Reklam Kuruluna yetki verilmiştir. İzmir en iyi avukat olarak, hukuki konularda size rehberlik etmek ve sorularınıza cevap vermek için buradayız. Diğer yazılarımıza göz atmak için linke tıklayabilirsiniz. Hukuk Öğrencisi Doğukan YILMAZ Av. Ece KIZILDAĞ Sosyal Medyada Bizi Takip edin https://www.facebook.com/kapitalhukuk https://www.instagram.com/kapitalhukuk/ https://tr.linkedin.com/company/kapi%CC%87tal-hukuk

Kaynakça:

1. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4260) ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Raporu, Mart 2022 2.  T.C Resmi Gazete, 7392 Sayılı Kanun, 1 Nisan 2022 Cuma, Sayı: 31796

Son Yazılar

Hukuki Yardım Al

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN