Bu yazımızda taşınmaz satışında bedelde muvazaa konusu ele alınacaktır.
ÖNALIM HAKKI NEDİR?
Önalım (şufa) hakkı, hakkın üzerinde kurulduğu bir taşınmazın bu taşınmaz maliki tarafından bir üçüncü kişiye satılması durumunda tek taraflı irade beyanı ile hak sahibine, taşınmazı satış sözleşmesinde kararlaştırılan bedeli karşılayarak satın alma yetkisi tanıyan bir haktır.
Önalım hakkı tasarruf işlemini kısıtlayan ve kurucu yenilik doğuran bir haktır. Önalım hakkının türleri vardır: Sözleşmeden doğan önalım hakkı ve yasal (kanundan doğan) önalım hakkı.
Yasal önalım hakkı, kanun ile düzenlenen ve yalnızca paylı mülkiyet sahibi paydaşlar bakımından sonuç doğuran bir haktır. Bu hak paya bağlı olması sebebiyle, paydan ayrı bir şekilde bir başkasına devredilemez ve miras yoluyla intikal edemez. Kanundan doğan bu hakkın kullanılması, paylı mülkiyette paydaşlardan birinin taşınmaz üzerindeki payını bir başka 3.kişiye satması halinde söz konusu olur.
Sözleşmeden doğan önalım hakkı ise taşınmaz malikinin bir başkasına önalım hakkı tanımak amacıyla yaptığı sözleşmeden kaynaklanır. Önalım sözleşmesinin tapu kütüğüne şerh edilmesi hak sahibi bakımından önem arz eder. Tapuya verilen şerh, her halükârda 10 yıl geçmekle etkisini kaybeder. Sözleşmeye şerh verilmesinin önemine yazımızın ileriki safhalarında yer verilecektir.
Türk Medeni Kanunu (TMK)’nun 733.maddesinde yer alan düzenlemeye göre, önalım hakkının sahibi, bu hak sözleşmeden veya kanundan doğmuş olup olmaksızın, satış işleminin satıcı veya alıcı tarafından noter aracılığıyla satışı bildirmesinden itibaren 3 ay ve her durumda satış sözleşmesinin yapılmasından itibaren 2 yıl geçmekle sona erer. Önalım hakkı genelde alıcıya karşı şufa davası açılarak ve tapuda gösterilen bedel üzerinden kullanılır.
SATIŞ BEDELİNİN TAPUDA GERÇEK BEDELDEN YÜKSEK GÖSTERİLMESİ
Tapuda devri yapılan taşınmazın bedelinin, taşınmazın gerçekteki rayiç bedelinden daha yüksek olarak gösterilmesi bedelde muvazaanın uygulamadaki ilk görünümüdür. Bir taşınmaz üzerinde önalım hakkı kurulduğu durumlarda, taşınmazın maliki bu hakkın doğurduğu yükümlülükten kurtulmak amacıyla tapuda, taşınmazın satış bedelini gerçek bedelinden fazla göstermektedir.
Böyle bir durumda amaçlanan husus, hak sahibinin önalım hakkını kullanırken yüksek fiyatlarla karşılaşıp hakkını kullanmaktan cayması ve taşınmazın satıcısı ile alıcısı arasında bir satış sözleşmesi gerçekleşmesidir.
Bedelde muvazaanın varlığı halinde kanundan doğan önalım hakkı kapsamında, paylı mülkiyet çerçevesindeki pay sahiplerinin hakları etkilenirken sözleşmeden doğan önalım hakkı kapsamında sözleşme ile kendisine önalım hakkı tanınan bireylerin tasarruf hakları hukuka aykırı biçimde kısıtlanmaktadır.
Satış sözleşmesinde satış bedelinin yanlış gösterilmesi sözleşmenin esas unsurunda hataya/eksikliğe sebep olur. Sözleşmenin geçerliliği bakımından bu durum, taraflar arasındaki sözleşmenin şekle aykırılık sebebiyle geçersiz olmasına ve görünürdeki işlemin de muvazaa sebebiyle geçersiz olmasına sebep olur.
Muvazaalı işlemlerin geçerlilik koşulu ile söz konusu işlemin ispatının geçerlilik koşullarının birbirinden ayırt edilmesi gerekmektedir.
Muvazaa sözleşmesinde şekil koşulu aranmaz. Yazılı veya sözlü yapılabilir. Görünüşteki sözleşme şekle bağlı olsa dahi muvazaa sözleşmesinin yazılı veya resmi şekilde yapılması gerekmez. Görünüşteki sözleşmenin şekle bağlı olması halinde muvazaanın yazılı delil ile ispat edilmesi kuralı muvazaa sözleşmesinin yazılı olmasının geçerliliği için değil ispat edilebilmesi için aranan bir kuraldır (YİBK 5.2.1947 gün, 1945/20 E.,1947/6 K.).
MUVAZAALI İŞLEM VE BEDELDE MUVAZAA KAVRAMI
Hukukta muvazaalı işlem, bir hukuki ilişkinin taraflarının işlemde gösterilen irade beyanları ile gerçek hayattaki amaçlarının farklı olup bir başka üçüncü kişiyi aldatmak maksadıyla aralarında hüküm doğurmayacak şekilde yapmış oldukları gizli işlemdir.
Tarafların aralarında sonuç doğuracak hiçbir işlem yapmamalarına rağmen, üçüncü kişilere karşı bir işlem yapmış gibi görünmeleri durumunda mutlak muvazaadan bahsedilir.
Nisbi muvazaada ise taraflar arasında gerçek iradelerine uygun bir hukuki işlem bulunmakla birlikte, bu işlem, kendi iradelerine uymayan, dışa karşı yapılmış bir başka hukuki işlemle gizlenir.
Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 19.maddesinde muvazaalı işlemlerle ilgili önemli bir düzenleme yer alır:
Sözleşmelerin yorumu, muvazaalı işlemler
“MADDE 19- Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.
Borçlu, yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı kazanmış olan üçüncü kişiye karşı, bu işlemin muvazaalı olduğu savunmasında bulunamaz. “
Bu düzenlemeden yola çıkarak muvazaalı işlemlerin geçerliliğinin korunmayıp tarafların asıl iradelerinin esas alındığını söyleyebiliriz. Muvazaalı işlemlerin günlük hayatta en sık kullanıldığı durumlardan biri de satış sözleşmelerinde yer alan ve bir nisbi muvazaa türü olan bedel muvazaasıdır.
Bu bağlamda önem arz eden bir başka nokta ise önalım hakkı sahibinin başvurabileceği hukuki imkanlardır.
ÖNALIM HAKKI SAHİBİNİN BEDELDE MUVAZAA DURUMUNDA HUKUKİ İMKANLARI NELERDİR?
Önalım hakkı sahibinin, hakkını kullanmasına imkân doğduğu durumlarda öncelikle değerlendirmemiz gereken husus önalım hakkının türüdür. Bildiğimiz üzere önalım hakkı, kanundan doğan ve sözleşmeden doğan olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Hakkın kullanılması noktasında bu iki tür için farklı hususlar göz önünde bulundurulmalıdır.
Yasal önalım hakkının kullanılması TMK’nın 734.maddesinde ele alınmaktadır:
Madde 734- Önalım hakkı, alıcıya karşı dava açılarak kullanılır.
Önalım hakkı sahibi, adına payın tesciline karar verilmeden önce, satış bedeli ile alıcıya düşen tapu giderlerini, hâkim tarafından belirlenen süre içinde hâkimin belirleyeceği yere nakden yatırmakla yükümlüdür.
Önemle belirtilmelidir ki, kanundan doğan önalım hakkının kullanılmasına ilişkin hususlar bu noktada sözleşmeden doğan önalım hakkı sahipleri hakkında da uygulanır. Fakat, şufa davasında durum böyle iken tapu iptal ve tescil davasının ayrıca değerlendirilmesi gerekir.
- Önalım Hakkına Dayalı Tapu İptal ve Tescil Davası
- Önalım Sözleşmesinin Tapu Kütüğüne Şerh Verilmesi
- Hukuk Dairesi’nin 2016/14772 Esas no’lu Yargıtay kararında,