İntifa hakkı, sınırlı ayni haklar başlığında yer alan irtifak haklarından biridir. İrtifak hakları, bir mal üzerinde malikin sahip olduğu bazı yetkileri irtifak hakkı kurulan kişi lehine tesis eden veya kısıtlayan haklardır. Bu hak, mülkiyet hakkından sonra bir eşya üzerinde kişinin sahip olabileceği en geniş yetkileri sağlayan hak çeşididir.Bu türdeki bir hak; sahibine, başkasına ait olan bir eşya üzerinde tam yararlanma hakkı sağlayan sınırlı ayni haktır. Taşınır, taşınmaz, hak ve malvarlığı üzerinde kurulabilir. Bu hakkın sahibi, hakkın konusu eşya üzerinde kullanma ve yararlanma haklarına sahip olmuş olur; eşyanın sahibine ise sadece çıplak mülkiyet denilen tasarrufta bulunma hakkı kalır. Ayni hak olması sebebiyle herkese karşı ileri sürülebilir.
Kimler İntifa hakkı sahibi olabilir?
Gerçek ve tüzel kişiler bu hakka sahip olabilir. Hakkın kuruluşunda bir süre belirlenmediyse Kanunun öngördüğü en uzun süre gerçek kişiler için intifa hakkı sahibinin ömrü, tüzel kişiler için ise 100 yıldır. (TMK m. 797). Birden çok kişi lehine de bu hakkın kurulması mümkündür. Bu durumda, bu hak türü paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti şeklinde kurulabilir. Şayet bu hak, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyeti halinde kurulursa, hak sahiplerinden birinin ölümü hakkı ortadan kalkmaz, sadece sağ kalan hak sahiplerinin payları artar.
İntifa Hakkının Taşınmaz Mülkiyetine ve Satışa Etkisi Nedir?
Malikin sahip olduğu taşınmaz üzerinde üç yetkisi vardır: kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma. İntifa hakkı ise, kurulduğu taşınmaz üzerinde kullanma ve yararlanma yetkilerini malikten alır, bu hak sahibine geçirir. Böylece, malikin sahip olduğu taşınmaz üzerinde sadece çıplak (kuru) mülkiyete ilişkin tasarrufta bulunabilme hakkı kalır. Bu hak, ayni bir hak olduğundan ve tapu kütüğüne tescil edildiğinden dolayı herkese karşı ileri sürülebilir. Üzerinde bu tür bir hak kurulmuş bir taşınmaz da satılabilir ya da satın alınabilir; ancak alan kişi taşınmazın kuru mülkiyetine sahip olacaktır.Kullanma ve yararlanma yetkileri ise,hala bu hak sahibinde olacaktır.
İntifa hakkı devredilebilir mi ?
İrtifak hakları, taşınmaz lehine veya şahıs lehine olmak üzere iki şekilde kurulur. Taşınmaz lehine veya şahıs lehine; taşınmaz lehine kurulan irtifak hakkı eşyaya bağlı irtifak olarak ifade edilirken; şahıs lehine kurulan irtifak hakkı şahsa bağlı irtifak olarak adlandırılır.
Kişiye bağlı (şahsi) irtifak hakları
Eşyaya bağlı irtifak hakları
Hak sahibi kişiye sıkı sıkıya bağlıdırlar, devredilemezler ve mirasçılara geçemezler. Oturma (Sükna) hakkı, kişiye bağlı irtifak haklarındandır. Aynı şekilde, intifa hakkı da sahibi olan kişiye bağlıdır, devredilemez ve mirasçılara geçmez; ancak bu hak sahibi intifa haklarını bizzat kullanmaya mecbur değildir. Kendisine tanınan bu hakkın kullanımını,başkasına devredebilir. Bu hakkın devredilmesi halinde, devredilen üçüncü kişi adına yeni ve bu türden bir hak kurulmuş olmaz ve malik (taşınmaz sahibi) ile üçüncü kişi arasında herhangi hukuki bir ilişki doğurmaz. Sadece hak sahibi adına, temsilci olarak yetkileri kullanılabilir. Yani esasında üçüncü kişinin hakkı, bu hak sahibine tâbidir. Bu sebeple, hak sahibi ölürse veya hakkından vazgeçerse üçüncü kişinin hakkı da sona erer. Bir örnekle açıklayacak olursak, A sahibi olduğu ev üzerinde B lehine intifa hakkı kurarsa B evi kullanma ve yararlanma haklarına sahip olmuş olur ve bu hakka dayanarak isterse evi kiraya verebilir. Nitekim, Medeni Kanun’un 806. maddesi 1. Fıkrasında bu husus şöyle düzenlenmiştir:“Sözleşmede aksine hüküm yoksa veya durum ve koşullardan hak sahibince şahsen kullanılması gerektiği anlaşılmıyorsa, intifa hakkının kullanılması başkasına devredilebilir.”Hükümden de anlaşılacağı üzere, bu hakkın kullanılmasının devrine ilişkin yasaklama getirilebilir.
Kanunda mutlaka kişiye bağlı olarak kurulması zorunlu olanlar haricinde kalan, irtifak haklarıdır. Eşyaya bağlı irtifak hakları, bir taşınmaz üzerinde, başka bir taşınmaz lehine kurulmuş yüktür. Üzerine yük tesis edilen taşınmaza yüklü veya yükümlü taşınmaz denilir ve yüklü taşınmaza malik olan kimse, irtifak hakkının getirdiği yüke de katlanmak zorunda olur.Bu tür eşyaya bağlı irtifaklarda, lehine hak tesis edilen yararlanan taşınmazın maliki irtifak hakkının maliki de olacaktır. Geçit hakkı, kaynak hakkı ve mecra hakkı eşyaya bağlanmış irtifak haklarıdırve devredilebilir niteliktedir.
İntifa Hakkı Sahibinin Hakları ve Yükümlülükleri Nelerdir?
İntifa konusu mala zilyet olma hakkı : Malı elinde bulundurma, hakimiyeti altına alma hakkıdır. Hak sahibi ise bu hakkını koruma altına almak için zilyetliğini koruyacak davalar açabilir, el koyanı önleyebilir (TMK m. 803).
İntifa konusu malı kullanma hakkı :İntifa hakkı sahibi, malı kullanırken malın amacına ve özdeğerine aykırı şekilde kullanamaz. İntifa konusu taşınmazın ekonomik özgüleme yönünü malike önemli zarar verecek şekilde değiştiremez; taşınmazı yeni bir şekle dönüştüremeyeceği gibi, taşınmazda önemli bir değişiklik de yapamaz (TMK m. 817/I).
İntifa konusu malı yönetme yetkisi : Hak sahibi; hakkın konusu olan malı tek başına yönetebilir, temsilci atayarak yönetebilir, malın kullanılması hakkını başkasına verebilir.
İntifa konusu malın ürünlerini ve gelirlerini elde etme hakkı : Hak sahibi malın doğal ve hukuki ürünlerinden yararlanma yetkisine sahiptir. Ürünler, dönemsel olarak elde edilen doğal veya hukukî ürünler ile bir şeyin özgülendiği amaca göre âdetler gereği ondan elde edilmesi uygun görülen diğer verimlerdir. Doğal ürünler asıl şeyden ayrılana kadar bütünleyici parça sayılırlar. İntifa hakkı süresi içinde olgunlaşan doğal ürünler, intifa hakkı sahibine aittir. Ekimi veya dikimi yapan malik veya intifa hakkı sahibi, olgunlaşan ürünleri toplayan diğer taraftan, yaptığı giderler için ürünün değerini aşmamak üzere uygun bir bedel isteyebilir. Nitelikleri itibarıyla malın doğal verimi veya ürünü sayılmayan bütünleyici parçaları malike aittir (TMK m. 804) .Malın ürün niteliğini taşımayan bütünleyici parçaları intifa konusu maldan ayrılırsa, bunlar hak sahibine değil, malike ait olur . Malın faiz ve diğer dönemsel gelirleri de hak sahibinindir. Tüketilebilen şeylerin mülkiyeti, aksi kararlaştırılmadıkça, intifa hakkı sahibine geçer; ancak hak sahibi geri verme sırasında bu şeylerin o günkü değerini ödemekle yükümlü olur (TMK m. 819). Hak sahibi, değeri biçilerek kendisine teslim olunan diğer taşınırlar üzerinde, aksi kararlaştırılmadıkça, serbestçe tasarrufta bulunabilir; ancak, bu yetkisini kullandığı takdirde bu şeylerin biçilen değerlerini geri verme sırasında ödemekle yükümlü olur. Bu ödeme, tarım işletmesi gereçleri, hayvan sürüleri, ticarî mallar veya benzeri şeylerde aynı cins ve nitelikte eşya verilmesi suretiyle yerine getirilebilir. Doğal ürünlere örnek olarak bir ağacın meyveleri hukuki ürünlere de faiz veya kira geliri örnek olarak gösterilebilir.
Resmi defter tutulmasını talep yetkisi :Hem malik veya hak sahibi, diğerinden giderleri paylaşmak üzere intifa hakkına konu olan malların noterlikçe resmen defterinin tutulmasını her zaman isteyebilir (TBK m. 811).Defter tutması talep edilen taraf bu sorumluluğunu yerine getirmezse talep sahibi dava açarak defter tutulmasını isteyebilir, bu konudaki giderler ortak karşılanır. Deftere intifa konusu mallar ve özellikleri açıkça yazılır. Defter tutulması geri verilme aşamasında hangi malların iade edileceği konusunda kolaylık sağlamaktadır.
Bakım ve koruma yükümlülüğü : İntifa hakkı sahibi, hakkın konusu olan malın muhafazasıve olağan bakımı için gerekli onarım ve yenilemeleri yapmakla yükümlüdür. Malın muhafazası, daha önemli işlerin yapılmasını veya önlemlerin alınmasını gerektiriyorsa; intifa hakkı sahibi, durumu malike bildirmek ve bunların gerçekleştirilmesine izin vermek zorundadır. Malikin gereken işleri yapmaktan kaçınması hâlinde intifa hakkı sahibi, bunları onun hesabına kendisi yapabilir (TMK m. 812).
İşletme masrafları ve vergi borçlarını ödeme yükümlülüğü :İntifa hakkı konusu olan malın olağan bakım ve işletme giderleri, güvencesini oluşturduğu borçların faizleri, vergi ve resimleri, intifa süresince intifa hakkı sahibine aittir (TMK m. 813). Vergi ve resimleri malik ödemişse, hak sahibi, yukarıda belirtilen esasa göre bunları malike tazmin etmek zorundadır. Diğer bütün yükümlülükler malike aittir. Ancak, hak sahibi bunların yerine getirilmesi için gereken parayı, istemi üzerine malike karşılıksız olarak sağlamazsa; malik, hak konusu malı bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi için kısmen veya tamamen paraya çevirebilir.
Oluşan borçların faizlerini ödeme yükümlülüğü : Borçların faizlerini ödeme yükümlülüğü hak sahibine aittir. Ancak, hak sahibi haklı bir sebep göstermişse, bu yükümlülükten kurtarılmayı isteyebilir. Bu takdirde bu tür haklar, borçların ödenmesinden sonra kalan kısım üzerinde devam eder (TMK m.814).
İntifa hakkı sahibinin sigorta ettirme yükümlülüğü : Yerel âdetlere göre iyi bir yönetimin gereği olduğu takdirde intifa hakkı sahibi, malikin lehine malı yangına ve diğer tehlikelere karşı sigorta ettirmekle yükümlüdür. Bu durumda veya intifa hakkının sigortalı bir mal üzerinde kurulmuş olması hâlinde hak sahibi, hakkının devamı süresince sigorta primlerini ödemekle yükümlüdür (TMK m. 815).
Malikin Hakları ve Yükümlülükleri
İntifa konusu mal üzerinde tasarruf hakkı : Bu hak, malike tasarruf yetkisini bırakır, malik tasarruf yetkisini kullanarak malı satabilir rehin hakkı kurabilir ancak malik bu hakkını kullanırken intifa hakkı sahibinin haklarına zarar veremez.
İntifa konusu malın gözetim hakkı : Malik, hakkın konusu olan malın hukuka aykırı ya da niteliğine uygun düşmeyen kullanılış biçimine itiraz edebilir (TMK m. 807). Bu hakka sahip kişi, malı kullanırken özen ile yükümlüdür. Malik, intifa kurulan eşyanın özenle kullanılıp kullanılmadığını kontrol etme hakkına sahiptir.
Güvence isteme hakkı : Haklarının tehlikeye düştüğünü ispat eden malik, intifa hakkı sahibinden güvence isteyebilir. Bu hakkın konusu tüketilebilen şey veya kıymetli evrak ise, malik tehlikenin ispatına gerek olmaksızın teslimden önce de güvence isteyebilir. Kıymetli evrakın güvenilir bir yere tevdi edilmesi güvence yerine geçer (TMK m. 808) .
İntifa hakkı sahibinin zilyetliğine son verilmesini talep hakkı :Hak sahibi, kendisine tanınan uygun süre içinde güvence göstermez veya hakkın konusu olan malı malikin itiraz etmesine rağmen hukuka aykırı şekilde kullanmaya devam ederse; sulh hâkimi, yeni bir karara kadar hak sahibinin zilyetliğini kaldırarak hakkın konusunu atayacağı bir kayyıma tevdi eder (TMK m. 810) .
Resmi defter tutulmasını talep yetkisi : Malik veya intifa hakkı sahibi, diğerinden giderleri paylaşmak üzere intifa hakkına konu olan malların noterlikçe resmen defterinin tutulmasını her zaman isteyebilir (TMK m. 811) .
İntifa hakkının kazanılması
İntifa hakkı, yukarıda da açıkladığımız üzere devren kazanılamaz. Sadece aslen veya tesisen kazanılabilir; zira Medeni Kanun 795. Maddesi şöyledir:“İntifa hakkı, taşınırlarda zilyetliğin devri, alacaklarda alacağın devri, taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulur. Taşınır ve taşınmazlarda bu hakkın kazanılması ve tescilinde, aksine düzenleme olmadıkça, mülkiyete ilişkin hükümler uygulanır. Taşınmaz üzerindeki yasal intifa hakkı tapu kütüğüne tescil edilmemiş olsa bile, durumu bilenlere karşı ileri sürülebilir. Tescil edilmiş ise, herkese karşı ileri sürülebilir.”
Tesisen Kazanma
Tesisen kazanma hukuki bir işleme dayanarak kazanma anlamına gelir. Taşınmazlarda intifa hakkı, tapu kütüğüne tescil ile kurulur ve resmi şekle tabidir (TMK m. 795). Malik isterse kendi lehine de, bu hak kurabilir. Belirli ve belirsiz süreli olarak da tesis edilebilir. Taşınmaz, paylı mülkiyete tabiyse bu paylar üzerinde de bu tür bir hak kurulabilir.Taşınırlarda bu hakkın kurulabilmesi için, zilyetliğin devri gereklidir. Zilyetlik, bir eşya üzerindeki fiili hakimiyet anlamına gelir. Resmi şekil şartı yoktur, adi sözleşme ile de kurulabilir; ancak sözleşmede bu tür bir hakkın kurulma amacı olmalıdır.Haklar ve alacakların tesisen kazanılması için devir sözleşmesi gerekir; ancak burada hakkın devredilebilir özellikte bir hak olması gereklidir. İntifa hakkı ise, kişiye sıkı sıkıya bağlı hak olduğundan devredilemez.Kıymetli evraklar üzerinde bu tür bir hak; emre yazılı senetlerde ciroyla, nama yazılı senetlerde yazılı bir devir sözleşmesi ile, hamiline yazılı senetlerde ise teslimle kurulur (TTK m. 647)Bir kişinin tüm malvarlığı üzerinde tek bir işlemle bu hak kurulamaz, her malvarlığı unsuru için kendi şartlarına uygun olarak ayrı ayrı intifa hakkı tesis edilmelidir.
Aslen Kazanma
Hukukta aslen kazanma, daha önce kimsenin sahip olmadığı bir hakkın ilk elden sahip olarak kazanılmasıdır. İntifa hakkının aslen kazanılması üç şekilde gerçekleşir.
1-İntifa Hakkının Kanunen Kazanılması
Taşınmaz üzerindeki yasal intifa hakkı tapu kütüğüne tescil edilmemiş olsa bile, durumu bilenlere karşı ileri sürülebilir. Tescil edilmiş ise, herkese karşı ileri sürülebilir. (TMK m. 795). Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur (TMK m. 1023)Taşınırlarda bu sonucu zilyetliğin devralınması doğurur (TMK m. 763).İntifa hakkının kanunen kazanılmasına örnek olarak; ölen eşin mallarının üzerinde sağ kalan eşin hakkı, çocuğun malları üzerinde anne – babanın hakkı, kocanın eşinin malları üzerindeki hakkı sayılabilir.
2-İntifa Hakkının Zamanaşımı İle Kazanılması
Hakkın kazanılmasında taşınır ve taşınmazlarda aksine bir düzenleme yoksa mülkiyet hükümleri kıyasen uygulanır. Taşınmazlarda olağan zamanaşımıyla kazanma TMK 712’ye kıyasen tapuda adına yolsuz tescil ile kurulmuş olan hak sahibi, tescil edilen taşınmazın zilyetliğini davasız ve aralıksız olarak on yıl süreyle ve iyiniyetle sürdürürse kazanabilir.TMK m. 713’e kıyasen olağanüstü zamanaşımında; taşınmaz tapu kütüğünde kayıtlı olmama, maliki tapu kütüğünden anlaşılmama, malikin hakkında gaiplik kararı verilme hallerinden biri varsa davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla malı zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini ve intifa hakkı sahibi olmayı isteyebilir.Taşınırlarda ise, TMK m. 777’ye kıyasen başkasının malını davasız ve aralıksız beş yıl iyiniyetle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kimse, intifa hakkı sıfatını kazanmış olur.Taşınır ve taşınmazlar üzerinde zamanaşımı yoluyla bu hakkın kazanılması mümkünken alacak ve haklarda zamanaşımı ile kazanma mümkün değildir.
3-İntifa Hakkının Mahkeme Kararıyla Kazanılması
Bir taşınmaz üzerinde intifa hakkı kurulması hakkında geçerli bir sözleşme yapılmasına rağmen malik tescil borcunu yerine getirmezse, hak sahibi mahkemeye başvurarak bu hakkın kendisine tesis edilmesini talep edebilir. Bu durumlarda bu türden bir hak, mahkeme kararıyla kurulmuş olacaktır.Taşınırlarda intifa hakkı kurulması için yapılmış bir sözleşmenin tesisi için dava açılması durumunda ise, mahkemenin kararının icraya konularak malikten alınıp intifa hakkı sahibine malın zilyetliğinin devredilmesi de gerekmektedir.
Özel İntifa Çeşitleri Nelerdir?
Tüketi̇me Tabi̇ Eşya Üzeri̇nde İnti̇fa: Gerçek Olmayan İnti̇fa Nedir?
Üzerinde intifa hakkı kurulan eşya tüketime tabi bir eşyaysa yani özgülenmiş amacına uygun kullanıldığında tüketilmesi gerekiyorsa, bu eşyalar hakkında tesis edilen intifa hakkı gerçek olmayan intifadır; çünkü mülkiyet hakkı da intifa hakkı sahibine geçmiş olacaktır. Asıl sahibin alacağı ise ortadan kalkmaz, eşyanın o günkü değeriyle veya aynı cins ve nitelikte ikame eşyaların yerine konulmasıyla bu alacak tahsil edilmiş olur.
Haklar Üzerinde İntifa Kurulabilir Mi?
Devredilebilir haklar üzerinde de intifa hakkı kurulabilir. Hak sahibine haktan yararlanma yetkisi verilir.Alacak haklarında; alacak üzerindeki bu türden bir hak, onun getirisini edinme yetkisi verir. Borçluya karşı yapılacak ödeme isteminin ve kıymetli evrak üzerindeki tasarrufların alacaklı ve hak sahibi tarafından birlikte yapılması, borcunu ödemek üzere borçlu tarafından yapılacak bildirimin de bunların her ikisine yöneltilmesi gerekir.Alacak tehlikeye düşerse, alacaklı ve intifa hakkı sahibinden her biri, diğerinden iyi bir yönetimin gerektirdiği önlemleri almaya katılmasını isteyebilir (TMK m.820). Alacaklı ve intifa hakkı sahibinden birine ödemeye yetkili kılınmamış olan borçlu, borcunu ikisine birlikte ödemek veya hâkimin belirleyeceği yere tevdi etmek zorundadır. Yerine getirilen edimin konusu ve özellikle geri ödenecek anapara, intifa hakkına tâbi olur. Alacaklı veya intifa hakkı sahibi, ana paranın güvenilir ve getiri sağlayan bir yere yatırılmasını isteyebilir (TMK m. 821).Hak sahibi, intifanın başlangıcını izleyen üç ay içinde, hakkın konusu olan alacağın ve kıymetli evrakın kendisine devrini isteyebilir. İntifa hakkı sahibi, alacağın ve kıymetli evrakın devri sırasındaki değeri tutarında devredene karşı bunların bedelini ödeme borcu altına girer ve feragat edilmedikçe bu borç için ayrıca güvence göstermekle yükümlü olur. Güvence istemekten feragat edilmemiş ise devir, ancak güvence gösterildikten sonra hüküm ifade eder (TMK m. 822).
Malvarlığı Üzerinde İntifa
Malvarlığı üzerinde, tek bir hukuki işlemle hak tesis edilmesi mümkün değildir.Malvarlığında yer alan her bir eşya ve haklar için ayrı ayrı intifa hakkının kurulması gerekir.
İntifa Hakkının Sona Ermesi Nasıl Olur?
1. Hakkın Konusu Olan Eşyanın Yok Olması : İntifa hakkı konusunun tamamen yok olması ile sona erer (TMK m. 796/1). Bir kısmı yok olmuşsa bu hak kalan kısım için devam eder. Ortadan kalkan taşınmaz için malike sigorta, kamulaştırma bedeli gibi kaim değerler ödenmişse malik taşınmazı yenilemek zorunluluğunda değildir, hak bu bedel üzerinden devam eder.2. Kamulaştırma : Hakkında intifa hakkı kurulmuş olan taşınmaz kamulaştırılırsa, taşınmaz üzerindeki bu hak kendiliğinden sona erer. Malike kamulaştırma bedeli ödenmişse intifa bu bedel için devam eder. Kamulaştırmadan dönülür ve taşınmaz eski malike verilirse hak yeniden kurulmuş olur (TMK m. 798)3. Mahkeme Kararı : Bu hakkın terkini, borcu bulunmasına rağmen hak sahibi yapmıyorsa malik, mahkemeye başvurarak terkinin yapılmasını isteyebilir.4. Cebri İcra : İntifa hakkı konusu olan malda bu haktan önce gelen bir taşınmaz rehni kurulmuşsa borç ödenmez ve taşınmaz icra yoluyla paraya çevrilirse hak daterkin ile sona erer.5. Ölüm, Kişiliğin Sona Ermesi, Süre : İntifa hakkı, gerçek kişilerde hak sahibinin ölümü; tüzel kişilerde kararlaştırılan sürenin dolması, süre kararlaştırılmamışsa kişiliğin ortadan kalkmasıyla sona erer. Tüzel kişilerin hakkı, en çok yüz yıl devam edebilir (TMK m. 797). Gerçek kişilerde gaiplik kararı da ölümle aynı sonucu doğurur (TMK m. 35). Bu hak, gaiplik kararı ile sona erer.6. Terkin ile Sona Erme : Terkin resmi kayıtlarda bulunan şerhlerin üzerinin çizilerek silinmesi demektir. Terkin tescille doğan intifaları tapu kütüğünden silerek ortadan kaldırır. Terkini talep etme yetkisi hak sahibinindir. Malik ise sürenin dolması, hak sahibinin vazgeçmesi veya ölümü hallerinde terkini isteyebilir.
İntifa Hakkının Sona Ermesinin Sonuçları Nelerdir?
Geri Verme Borcu : Hak sona erince hak sahibi, hakkın konusu olan malı malike geri vermekle yükümlüdür (TMK m. 799). Taşınmazlarda terkin yapmasıyla, taşınırlarda zilyetliğin iadesiyle, haklarda da söz konusu hakkın malike devriyle geri verme borcu yerine getirilmiş olur.Geri vermede Sorumluluk : Hak sahibi, zararın kendi kusurundan ileri gelmediğini ispat etmedikçe, malın yok olmasından veya değerinin azalmasından sorumludur. İntifa hakkı sahibi, yararlanması için gerekli olmadığı hâlde tükettiği şeyleri tazmin etmekle yükümlüdür. Hak sahibi, malın olağan kullanılması sonucunda meydana gelen değer azalmalarından sorumlu değildir (TMK m. 800).Giderleri Talep Hakkı : Hak sahibi, yükümlü olmadığı hâlde yaptığı giderler, yenilemeler ve eklemeler için, hak sona erdiğinde, vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca tazminat isteyebilir. Malikin tazminat vermekten kaçınması hâlinde intifa hakkı sahibi, yaptığı eklemeleri, malı eski hâline getirmek kaydıyla söküp alabilir (TMK m. 801).Zamanaşımı : Geri verme anında malik ve intifa hakkı sahibi tarafından ileri sürülebilecek bütün istem hakları, bu andan başlayarak bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar (TMK m. 802).İzmir avukat olarak, hukuki konularda size rehberlik etmek ve sorularınıza cevap vermek için buradayız. Diğer yazılarımıza göz atmak için linke tıklayabilirsiniz.
Av. Harun Ümit Eren ve Av. Bahadır Gökhan Kaya’nın 2016 yılında kurmuş olduğu Kapital Hukuk Bürosu; değişen ve globalleşen dünyaya müvekkillerinin uyumlanmasını hedefler. Bünyesindeki avukatları, sigorta uzmanları ve icra ekibiyle, ticari faaliyetler için yurtiçi veya uluslararası alanda Ticaret Hukuku, İş Hukuku, Sigorta Hukuku, İcra-İflas Hukuku ve Vergi /SGK Hukuku alanlarında yoğunlaşarak daha kaliteli ve kapsamlı hizmet vermeyi hedefler.