KONKORDATO VE ALACAKLILAR TOPLANTISI

Konkordato nedir?

Konkordato, İcra İflas Kanununun (İİK)  285-309 maddeleri arasında düzenlenmiş olup mali durumu bozulmuş olan borçlular ile borçlunun alacaklılarını korumayı amaçlayan bir uygulamadır. Konkordato ile borçlu, borçlarını konkordatoda kabul edilen şekilde ödemeyi yüklenir ve bu sayede borçlarının tamamından kurtulur. Bu haliyle konkordato, borçlu ile alacaklılar arasında bir yeniden yapılandırma anlaşmasıdır. Alacaklı ise borçlunun iflası sonucunda iflas masasından elde edeceği miktara göre alacağını daha hızlı veya daha yüksek oranda elde edebilecektir.

Özellikle alacaklı lehine bir proje olması konkordatonun vazgeçilmez şartıdır. Borçlunun borçlarını takside bağlaması, daha geç ödeme imkanı vermesi, indirim uygulanması gibi uygulamalarla borçlu için bir yeniden yapılandırma sağlayacağı açıktır. Borçluya iflasa göre ekonomik açıdan devam etme imkanı sağladığı için lehe bir süreçtir. Bu nedenle aynı sürecin alacaklı için aleyhe olmaması önem arz etmektedir.

Konkordatonun tanımı açıkça İİK’da yapılmamış olup İİK madde 285 direkt konkordato talebini düzenlemiştir. Madde 285 ve devamından konkordatonun tanımı çıkarılmaktadır.

Konkordato Türleri Nelerdir?

Adi konkordatonun yapılış şekline göre belli başlı türleri vardır. Alacaklılarıyla yaptığı anlaşmaya göre borçlu borçlarını, tenzilat şeklinde taksitlendirerek ödeyebildiği gibi alacaklılar şayet razı ise bir kısmından feragat edilmiş borçları ödeme şeklinde de gerçekleştirebilir. Bu ikisinin karması şeklinde ödeme cetvelleri de pek âlâ mümkündür.

Adi Konkordato

Bu konkordato türü, iflasa tabi olsun olmasın bütün borçlular tarafından yapılabilmektedir. Şunu belirtmekte de fayda var ki bu hukuki müesseseden ancak elinde olmayan sebeplerden dolayı (afet, ekonomik kriz, vb.) aslında kötü niyetli olmayan borçlular faydalanabilmektedir. Başka bir deyişle herhangi bir borçlu -iflasa tabi olsun olmasın- sırf borçlarını ödeyemediğinden dolayı her zaman bu müesseseye başvuramayacaktır.

Kimler Konkordato Talebinde Bulunabilir ?

İİK madde 285 Konkordato talebi başlıklı olup kimlerin konkordato talebinde bulunabileceğini düzenlemektedir. Bu maddeye göre ;

  • Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu veya
  • İflâs talebinde bulunabilecek her alacaklı Konkordato talebinde bulunabilecektir.

Burada dikkat edilmesi gereken hususlardan bir iflas tehdidinin olmasıdır. İlgili maddenin ilk fıkrasında da yer aldığı gibi muhtemel bir iflâstan kurtulmak için konkordato talep edebilir. İflas riski olmayan bir borçlu sadece ekonomik açıdan onun için daha karlı olacağı için veya daha kolay bir ödeme süreci sağlayacağı için konkordato talebinde bulunamaz.

Konkordato Süreci Nasıl İşlemektedir?

Konkordato sürecinde üç taraflı bir ilişki mevcuttur: borçlunun kendisi, kanuni olarak mahkeme tarafından atanan bir komiseri, alacaklıları temsilen birkaç alacaklıdan oluşturulan alacaklılar kurulu. Görüldüğü üzere bu kurumda üçlü bir sac ayağı oluşturulmuş ve süreç birçok elden denetime tabi tutulmuştur. Süreç içerisinde özetle, mahkemenin verdiği belirli mühletler dahilinde ve komiserin de gözetimi altında borçlu, borçlarını ödeyebileceği ve alacaklıların da kabul edebileceği bir proje oluşturmaya çalışır ki buna da konkordato projesi denmektedir. Bu projeyle borçlu bir bakıma alacaklıları, alacaklarını alabileceklerine ikna etmeye çalışacaktır ki alacaklılar, projenin sonunda şayet iflas ya da daha farklı bir icrai işlem sonucunda alacaklarından daha fazla alacaklarına ikna olurlarsa bu projeyi kabul edeceklerdir. Bu hem borçlu için hem de alacaklılar için bir bakıma “kazan-kazan” ilişkisi olacaktır.

Sürecin Aşamaları Nelerdir?

Yaklaşık bir yahut bir buçuk yıl (daha az da sürebilir) süren bir süreçtir.

Konkordato Talebi

Bu talep, iflasa tabi olan borçlular için faaliyet merkezinin bulunduğu yerdeki; iflasa tabi olmayan borçlular için ise yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesi’nden talep edilir. Dikkat edilirse bu talep alacaklılara iletilmez. Talep edilecek merciler kesin yetkili Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Vadesinde borcunu ödeyemeyen ya da vadesi gelince borcunu ödeyememe tehlikesi altında olan borçlular talep edebilir.

Konkordato Talebine Eklenecek Belgeler

Konkordato talebinin gerekçelendirmesi bu sürece başvurmanın gerekli olmasının ve alacaklının aleyhine bir süreç olmayacağının garanti edilmesi açısından ödem arz etmektedir. Bu nedenle konkordato talebine eklenecek belgeler İİK madde 286’da maddeler halinde düzenlenmiştir. Konkordato talebinde bulunması gereken belgelerde eksiklik olması talebin reddi sonucunu doğurabilmektedir. Bu nedenle konkordato talebinde bulunacak borçlunun eksiksiz olarak bu belgeleri talebine eklemesi önemlidir.

İlgili madde uyarınca eklenmesi gereken belgeler aşağıdaki gibidir :

  • Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini, bu kapsamda alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılması için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılara ödemelerini yapabilmesi için gerekli malî kaynağın sermaye artırımı veya kredi temini yoluyla yahut başka bir yöntem kullanılarak sağlanacağını gösteren konkordato ön projesi.
  • Borçlunun malvarlığının durumunu gösterir belgeler; borçlu defter tutmaya mecbur kişilerden ise Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e-defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler.
  • Alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste.
  • Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo.
  • Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ile dayanakları.

Bunlara ek olarak borçlu konkordato sürecinde mahkeme veya komiser tarafından istenebilecek diğer belge ve kayıtları da ibraz etmek zorundadır.

Alacaklının başvurduğu konkordato talebinde ise bu belgeler gerekmemekte olup alacaklının talebini gerekçelendirmesi gerekmektedir.

Geçici Mühlet Kararı

Eğer Konkordato talebi borçlu tarafından sunulmuş ise mahkeme İİK madde 286’da belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve  borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır. Dolayısıyla süreç mahkemenin Geçici Mühlet Kararı vermesi ile başlamaktadır.

Burada dikkat edilmesi gereken önemli husus bu kararın mahkeme tarafından derhal verilmesidir. Derhalden kasıt gerçek anlamıyla hemen geçici mühlet kararının verilmesidir. Çünkü borçlunun konkordato talebinde bulunduğunun öğrenilmesi alacaklıları harekete geçirecek ve borçluyu daha da zor bir duruma düşürecektir. Bunun olmaması için mahkeme derhal karar verir ve kesin mühlet kararının tüm sonuçları geçici mühlet kararı ile doğar. Bu sayede ekonomik açıdan borçlunun daha zor ve karmaşık bir duruma düşmesi önlenmiş olmaktadır.

Eğer konkordato talebi alacaklı tarafından sunulmuşsa geçici mühlet kararı borçlunun 286. maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde verilir.

Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirilebilir.

Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez.

Geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Kesin Mühletin sonuçları ise İİK madde 294’te düzenlenmiştir. Bu madde uyarınca;

  • Mühlet içinde borçlu aleyhine Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur,
  • ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmaz,
  • bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.
  • İİK madde 206’nın birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir.
  • Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur.
  • Takas bu Kanunun 200 ve 201 inci maddelerine tâbidir.

Bu maddelerin uygulanmasında geçici mühletin ilânı tarihi esas alınır.

Mahkemece geçici mühlet kararı, ticaret sicili gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunur. Ayrıca derhâl tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere bildirilir.

İlanda ayrıca alacaklıların, ilândan itibaren yedi günlük kesin süre içinde dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri belirtilir.

Kesin Mühlet Kararı

Mahkeme, kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde verir. Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir.

Mahkemece, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturulabilir.

Güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı aya kadar uzatılabilir. Borçlu da bu fıkra uyarınca uzatma talebinde bulunabilir; bu takdirde komiserin de görüşü alınır. Her iki hâlde de uzatma talebi kesin mühletin sonra ermesinden önce yapılır ve uzatma kararı vermeden önce, varsa alacaklılar kurulunun da görüşü alınır.

Borçlu, mühlet süresi içinde komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Ancak  mühlet kararı verirken veya mühlet içinde mahkeme, bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin izni ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir.

Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz; taşınmazını, işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırını ve işletmenin devamlı tesisatını devredemez ve takyit edemez. Aksi hâlde yapılan işlemler hükümsüzdür. Mahkeme bu işlemler hakkında karar vermeden önce komiserin görüşü ile alacaklılar kurulunun muvafakatini almak zorundadır.

Konkordato Projesinin Müzakeresi (Alacaklılar Toplantısı)

Alacaklıları Alacaklarını Bildirmeye Davet 

Alacaklılar, komiser tarafından ticaret sicili gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında yapılan ilânla, ilân tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklarını bildirmeye davet olunur. Ayrıca, ilânın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İlânda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri ihtarı da yazılır.

Komiser, alacaklar hakkında borçlunun defterleri ve belgeleri üzerinde gerekli incelemelerde bulunarak bunların neticesini Mahkemeye vereceği raporda belirtir.

Alacaklıların alacak bildiriminden sonra Komiser borçluya bildirir ve borçlunun beyanları alınır. Eğer borçlunun, alacaklının bildirmiş olduğu alacağa itirazı varsa Komisere iletir. Komise borçlunun defterleri üzerinde bir inceleme yaparak alacak hakkında bir rapor hazırlayarak alacaklının ve borçlunun beyanları ile birlikte mahkemeye sunar. Alacağın çekişmeli hale gelmesi prosedürü bu şekilde işler.

Çekişmeli Alacak Kavramı

Çekişmeli alacak, borçlu ve alacaklının varlığında veya miktarında anlaşamadıkları alacaktır. Konkordato sürecinde alacaklılara yapılan davet üzerine alacaklı olduğunu iddia edenler alacak miktarını da belirterek alacak bildiriminde bulunur. Bu bildirimler üzerine Komiser borçlunun alacaklar hakkındaki beyanlarını alır. Borçlunun alacağı kabul etmemesi alacağı çekişmeli hale getirir. Diğer bir deyişle alacağı çekişmeli hale getirme yetkisi borçludadır. Borçlu alacağa itiraz etmezse alacak çekişmeli hale gelmeyecektir.

Borçlu, davet üzerine kendisine bildirilen her alacak bakımından cevap vermek zorundadır. Borçlu, bildirilen alacağı kabul ederse, bu alacak konkordato çoğunluğunun hesaplanmasında dikkate alınır. Borçlu, bir alacağı kabul ettiyse komiserin bu alacağı reddetme yetkisi yoktur. Alacağı çekişmeli hale getiren borçlunun red beyanıdır.

Çekişmeli hale gelen alacak için konkordato sürecini etkileyeceği için mahkeme bir karar verir. Mahkemenin çekişmeli alacak hakkındaki kararı konkordato sürecinin akıbeti açısından önemlidir. Çünkü her alacak projenin başarıya ulaşma şansını etkileme potansiyelinin yanında oy nisaplarını da etkilemektedir.

Çekişmeli alacak hakkında konkordato sürecinin devamı için mahkeme tarafından bir karar verilmiş olmakla birlikte korkordato tasdik kararından sonra çekişmeli alacağa ilişkin alacaklının dava açma imkanı bulunmaktadır. İİK madde 308/b’de düzenlenmiş olan bu davaya çekişmeli alacak davası denmektedir.

Çekişmeli Alacak Davası  

İİK madde 308/n uyarınca alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde çekişmeli alacak davası açabilirler.

Bu dava alacağın esasına yönelik olarak verilmiş eda davası niteliğinde bir davadır.

Burada alacaklı konkordato süreci içinde itiraz uğramış olan alacağının maddi hukuk bakımından varlığını genel hükümler çerçevesinde ispat ederek bir eda hükmü almak istemektedir.  Her eda davasında olduğu gibi bu hüküm aynı zamanda alacağın varlığına yönelik bir tespiti de içerecektir. Ancak burada normal alacak davalarında olduğu gibi dava sonunda verilecek karar aynı zamanda tahsil hükmünü de içerecektir.

Bu dava bir eda davası niteliğinde kabul edilse de ilamlı icraya başvuru konusunda konkordato sürecinin doğasından kaynaklanan bazı özelliklere dikkat edilmesi gerekir. Alacaklının alacaklı olduğuna yönelik olarak almış olduğu ilam ile ilamlı icraya başvurma suretiyle borçlunun mallarına haciz koydurma ve bunların satışını gerçekleştirebilmesinin mümkün olmamaktadır.

Unutulmamalıdır ki bu davaya konu olan alacak konkordatoya tabi bir alacaktır. Bu nedenle nasıl ki konkordatoya tabi bir alacak için konkordatonun tasdikinden önce açılmış ve sonuçlanmış bir dava neticesinde alınan ilam sahibi alacaklı alacağını ancak konkordato şartlarına göre alabiliyor ise burada da alacaklı konkordatoya tabi olan fakat tasdikten sonra açmış olduğu dava neticesinde aldığı ilama dayalı alacağını konkordato tasdik şartları içerisinde tahsil edebilecektir. Dolayısıyla konkordato tasdik şartlarından olan İİK madde 302’de düzenlenen alacaklılar toplantısında projenin kabulü için gereken çoğunluğu etkilemediği ölçüde projeye uygun olarak tahsil edilebilecektir. Konkordato tasdik kararı için aranan oy nisabını etkileyen bir sonuç çıkarsa bu hüküm ile konkordatonun tasdik kararının feshi mümkün olabilecektir.

Çekişmeli alacaklar hakkında açılacak davada hangi mahkemenin görevli ve yetkili mahkeme olacağı kanunda açıkça belirtilmemiştir. Bu nedenle davanın genel yetkili mahkemede açılması gerekmektedir. Kanunda açıkça özel yetki gösterilmediği durumlarda genel yetki hükümleri uygulama alanı bulacaktır.

Alacaklılar Toplantısı Nedir? Projenin Onaylanması için Nisap Ne Kadardır?

Konkordatonun işlevselliğinin bir tezahürü olan azami süreler içerisinde borçlunun belli bir proje hazırlaması ve alacaklıları bu proje için ikna etmesi gerekmektedir. Tam da bu noktada “alacaklılar toplantısı” bu sürecin en önemli sütununu oluşturmaktadır. Genel itibariyle alacaklılar toplantısı, mahkeme tarafından atanan konkordato komiseri ile borçlunun, konkordato projesini verilen azami sürenin dahilinde hazırlaması ve bunu alacaklıların oluşturduğu bir toplantıda alacaklıların kabulüne sunmasıdır. Bu toplantıda borçlu, komiserin gözetiminde ve verilen mühletler içerisinde hazırlanmış olan konkordato projesini alacaklılara sunup bu projeyi onlara onaylatmaya çalışmaktadır. Şayet oylamada karar nisabı geçiliyorsa o projenin tasdiki gerçekleşmiş olacaktır. Oylamada şayet;

  1. kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısı veya (½+½),
  2. kaydedilmiş olan alacakların dörtte biri ve alacakların üçte ikisi (¼+⅔),

sağlanırsa konkordato projesi kabul edilecektir. Oy hakkı bakımından kanun koyucu alacaklılar bazında kaydedilmiş olan alacaklılar şeklinde bir ayrım yapmıştır ki bunun manası alacaklıların, komiser tarafından yapılacak ilandan itibaren belirli bir süre içerisinde alacaklarını bildirmeye davet olunmalarıdır (m. 299). İlanın yapılması ile alacaklıların alacaklarını bildirmesi konkordato projesinin şekillenmesinde önemli bir rol oynadığı için ilanın çıkarılmasından önce belirli bazı hazırlıkların yapılması alacaklıların hak kaybını önlemektedir. Sonuç olarak; konkordato dürüst bir borçlunun alacaklılara, borca batık bir durumda olduğundan, alacaklarını ödeyebilmek için hazırladığı ve yönettiği bir süreç olup alacaklıları ikna maksadıyla hazırladığı projeyi onlara alacaklılar toplantısında sunması ve onları ikna etmesiyle biten bir hukuki çaredir.

Alacaklılar Toplantısı Ve Projenin Kabulü İçin Gerekli Çoğunluk

İİK madde 302 alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluğu düzenlemektedir. Bu madde uyarınca alacaklılar toplantısına Komiser başkanlık eder ve borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmaya mecburdur.

Konkordato Projesinin kabulü için gereken çoğunluk, kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk olup proje bu çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır. Oylamada sadece konkordato projesinden etkilenen alacaklılar oy kullanabilir.

Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümler saklıdır.

Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imza olunur.

Konkordatonun Mahkeme Tarafından İncelenmesi

Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı tevdi alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır. Karar vermek için tayin olunan duruşma günü ilân edilir.

Konkordatonun Tasdiki Kararı

Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilir. Kararda, tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli bir kayyım tayin edilebilir. Bu takdirde kayyım, borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor verir; alacaklılar bu raporu inceleyebilirler. Tasdik kararı mahkemece ilân olunur ve ilgili yerlere bildirilir.

Konkordatonun Tasdiki Şartları 

Mahkemenin Konkordato tasdik kararı verebilmesi için gereken  şartlar İİK madde 305’te düzenlenmiş olup bu şartlar aşağıdaki gibidir;

  • Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
  • Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder).
  • Konkordato projesinin İİK 302. maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.
  • İİK 206. maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması.
  • Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması.

Sonuç 

İflas riskiyle karşılaşan bir borçlunun alacaklıları için iflasa oranla alacaklarını tahsil etmede daha yararlı bir sonuç sağlayan konkordato sürecine genel hatları ile yukarıda değindik. Konkordato süreci konkordato talebi ile başlayıp konkordato tasdik kararı veya red kararı ile son bulan borçlunun borçlarını yeniden yapılandıran ve ticari hayatının devamını sağlayan bir rehabilite sürecidir.  Bu süreçte dikkat edilmesi gereken birçok önemli husus bulunmaktadır. Hak kayıplarının önüne geçilmesi adına uzman kişilerle sürecin yönetilmesi gerekmektedir.

Gerek borçlunun konkordato talebinin reddedilmesi durumunda ticari hayatının daha fazla olumsuz yönde etkilenmemesi gerek alacaklıların proje kapsamında en iyi şekilde elde etmesi açısından her iki tarafın da dikkat etmesi gereken hususlarda haklarını en iyi şekilde elde etmeleri sağlanmalıdır.

İzmir avukat olarak, hukuki konularda size rehberlik etmek ve sorularınıza cevap vermek için buradayız. Diğer yazılarımıza göz atmak için linke tıklayabilirsiniz.

Stj. Av. Esra KURT

Av. Muhittin KURNAZ

Sosyal Medyada Bizi Takip edin

https://www.facebook.com/kapitalhukuk

https://www.instagram.com/kapitallegal/

https://tr.linkedin.com/company/kapi%CC%87tal-hukuk

Kapital Hukuk - İzmir Avukat & İzmir Hukuk Bürosu
Kapital Hukuk - İzmir Avukat & İzmir Hukuk Bürosu

Av. Harun Ümit Eren ve Av. Bahadır Gökhan Kaya’nın 2016 yılında kurmuş olduğu Kapital Hukuk Bürosu; değişen ve globalleşen dünyaya müvekkillerinin uyumlanmasını hedefler. Bünyesindeki avukatları, sigorta uzmanları ve icra ekibiyle, ticari faaliyetler için yurtiçi veya uluslararası alanda Ticaret Hukuku, İş Hukuku, Sigorta Hukuku, İcra-İflas Hukuku ve Vergi /SGK Hukuku alanlarında yoğunlaşarak daha kaliteli ve kapsamlı hizmet vermeyi hedefler.

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on email
Email

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İzmir Avukat İletişim & Telefon Numarası

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN