Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başvuru Süreci, Yapılması Gerekenler 

Bu yazımızda pek çok insanın sıklıkla duyduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi(AİHM) nin yapısı, AİHM’ne başvuru süreci, AİHM başvurusu ile alakalı süreç, başvurunun kabul edilebilirlik koşulları gibi konulara yer verilecektir.

Kabul edilebilirlik koşullarından olan iç hukuk yollarının tüketilmesini tam olarak ne demek olduğu, hangi durumlarda iç hukuk yollarının tüketilmiş olduğu yazı içeriğinde yer almaktadır. Bununla birlikte başvurunun ne kadar süre içerisinde yapılması gerektiği ve başvurunun hangi dille yapılması gerektiği gibi hususlarda da bilgi verilmiştir. Ayrıca hukuk sistemimizde önem arz eden AİHM kararının bağlayıcılığı konusu da yazımızda tartışılmıştır.

AİHM NEDİR?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Fransa’nın Strazburg şehrinde bulunan uluslararası bir mahkemedir. Mahkeme, uluslararası bir teşkilat olan Avrupa Konseyi’ne bağlı olarak kurulmuştur. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle(AİHS) güvence altına alınmış olan hakların ihlal edilmesi durumunda bireylerin başvurabileceği bir yargı merciidir.

KİMLER BAŞVURABİLİR?

AİHM başvurusu yapacak kişiler: Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınan hakkı ihlal edilen bireyler, topluluklar, tüzel kişiler ve diğer devletlerdir.

MAHKEME HANGİ ŞİKAYETLERİ İNCELER?

Mahkemede bütün şikayetler incelenmez. Sözleşmede belirtilen kabul edilebilirlik kriterlerini taşıyan başvurular inceleme konusu edilir. Yapılan başvuruların kabul edilebilirlik şartını taşıyıp taşımadığı oranına bakıldığında anca %10luk bir kısmının kabul edilebilirlik şartını taşıdığı ve şikayetin incelendiği görülmektedir. Bu oran oldukça düşük olup bir çok şikayetin usul hatasından kaynaklı olarak kabul edilmez olduğu yönünde kararlar verilmiştir.

KABUL EDİLEBİLİRLİK KRİTERLERİ NEDİR?

1- İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi:

AİHM başvurusu yapabilmeniz için iç hukuk yollarının usulüne uygun olarak tüketilmesi gerekmektedir. Peki çokça duyduğumuz; ’iç hukuk yolarının tüketilmesi’ ne demektir? Başvuru konusu yaptığınız hak ihlaline ilişkin ulusal mahkemelerdeki tüm hukuki yollara başvurulmalıdır. Asliye ceza mahkemesi, ağır ceza mahkemesi, asliye hukuk mahkemesi, idare mahkemesi gibi ilk derece mahkemesi kararı sonrası başvuru yolu açık ise istinaf ve temyiz başvuruları kanuna uygun şekilde yapılmalıdır.

Üst mahkemelerden alınan kesin karar sonrası Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapılmalı ve bu başvuru da yine kanun maddelerine uygun şekilde yapılmalıdır. Tüm bu yolların tüketilmesi halinde yine hak ihlali ortadan kalmayan mağdur artık bu şekilde AİHM’e başvuru yapabilecektir. Her bir aşama sıra ile yapılmalı ve tüketilmeli ki başvuru kabuledilemez olduğu kararı almasın. Tabiri caizse nakış işler gibi her bir kanun yolu işlenmelidir.

2- 6 Aylık Süre İçinde AİHM Başvurusu Yapılması(Ek Protokol İle Bu Süre 4 Aya İndirilecektir):

AİHM başvurusu için mahkemeye başvuru formu 6 aylık süre içerisinde postalanmalıdır. 6 aylık süre iç hukuk yollarının tüketildiği tarihte işlemeye başlar.

Bununla birlikte 6 aylık süre ek 15 nolu protokol ile 4 aya indirilmiştir. 1 Ağustos 2021 itibariyle yayınlanacak olan Protokol, Protokol’den altı ay sonra (1 Şubat 2022’de) yürürlüğe girecektir. Ayrıca, protokolün yürürlüğe girmesinden önce kesinleşen kararlar bakımından başvuru süresi yine 6 ay olarak uygulanacaktır.

Süre bakımından önemli olan husus başvuru formunun süresi içerisinde eksiksiz olarak gönderilmesi gerekmektedir. Mahkeme eksik belge olduğundan bahisle size mektup gönderdiği durumda mektup size ulaşıp eksilik giderilene kadar süre dolabilir. Bu bağlamda eksiksiz şekilde formu göndermek ve bu konuda uzman kişiden destek almak önem arz etmektedir.

3-Mahkeme İçtüzüğünün 47.Maddesi:

Başvuru formu, mahkeme içtüzüğün 47.maddesi şartlarını taşıması başvurunuzun kabul edilebilir olması bakımından en temel koşuldur. Başvuru formunda, istenilen tüm bilgileri sunmanız gerekmektedir.

4- Daha Önce Başka Bir Uluslararası Mahkemeye Aynı Konuda Başvuru Yapılamaması:

Daha önce aynı konuda AHİM başvurusu yapılmışsa yeni başvurunuz kabul edilemez bulunabilir. Bununla birlikte aynı konuda daha önce Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi gibi başka bir uluslararası mahkemeye başvurmuşsanız bu durumda yine AHİM’e yapmış olduğunuz başvuru kabul edilemez bulunabilir.

5-Sözleşmenin 35.maddesi:

Kişi, yer, zaman, konu gibi bağdaşmazlıklar da başvurunuzun kabul edilemezlik koşullarındandır.

AİHM BAŞVURU SÜRESİ NEDİR?

Yukarıda kabul edilebilirlik kriterleri başlığı altında beyan ettiğimiz üzere AİHM başvurusu süresi 6 ay olup 2 Şubat 2022’den itibaren 4 aya indirilecektir. Sürenin başlangıç tarihi, hangi tarihten itibaren 4 aylık sürenin baz alınacağı gibi konular önem arz etmektedir. Başvurunuzun kabul edilmesi için bu konuda uzman avukattan destek alınmasını öneririz.

AİHM BAŞVURUSU NASIL YAPILIR?

AİHM başvurusu yapmak için öncelikle yerel mahkemelerde iç hukuk yollarını tüketmek gerekmekte ve ardından başvuruyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin resmi internet sitesindeki başvuru formunu doldurarak veya yazılı bir dilekçe ile iletebilirsiniz. Sözleşme veya protokoldeki haklarına ilişkin ihlaline ile karşılaşan kişiler, kendileri ya da bir avukat aracılığıyla AİHM başvurusu yapabilirler. Bunun için iç hukuk yollarının usulüne uygun olarak tüketilmiş olması gerekmektedir. Öncelikle başvurunun kabul edilmesi için başvuru formunun eksiksiz şekilde doldurulması ve Mahkeme İçtüzüğü’nün 47.maddesindeki gerekli tüm bilgi ve belgelerin sunulması gerekmektedir. Başvuruda eksiklik olması halinde başvuru incelenmeyecektir.

Başvuru açık ve öz olmalıdır. İhlal edilen Sözleşme maddeleri açıkça yazılmalı ve hakkın nasıl ihlal edildiği düzgün şekilde açıklanmalıdır.

AİHM’E BAŞVURU HANGİ DİLLE YAZILIR?

Mahkemenin resmi dilleri İngilizce ve Fransızcadır. AİHM başvurusu bu diller ile hazırlanabileceği gibi Sözleşmeyi (AİHS) imzalayan devletlerin resmi dilleri ile de yapılabilir. Mahkemenin ilk aşamalarında Mahkeme tarafından bu dillerden biriyle yazılı dönüşler alabilirsiniz. Fakat daha sonraki aşamalarda Mahkeme tarafından gönderilen tüm belgeler İngilizce ya da Fransızca olarak gelecektir. Sizin de bundan sonraki aşamalarda bu dillerde yanıtlar vermeniz istenecektir.

AİHM KARARI BAĞLAYICI MIDIR?

AİHM başvurusu sonucu alınan kararlar üye devletler için bağlayıcıdır. Anayasa’nın 90’ıncı maddesi  “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır” demektedir. Dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşeme(AİHS)’ne taraf devletler Anayasa 90.maddesi uyarınca AİHM kararlarını uygulamakla yükümlüdür.

Bununla birlikte AİHS 46.maddesi; “Yüksek Taraf Devletler, taraf oldukları davalarda Mahkemenin nihai kararlarına uymayı taahhüt ederler.’’ demektedir. İlgili madde devamında ise “Mahkemenin nihai kararı, kararın uygulanmasını denetleyecek olan Bakanlar Komitesine gönderilir.” denmiştir. Sözleşme tarafı devletler, AİHM nihai kararlarına uymayı taahhüt eder ve ahde vefa ilkesi gereğince kararı uygulamakla yükümlüdür.

AİHM’in İhlal Kararına Uyulmaması Nedeniyle Bağımsız ve Tarafsız Mahkemede Yargılanma Hakkının İhlal Edilmesi:

Ayrıca Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü 17/7/2018 tarihinde, … (B. No: 2014/2894) başvurusunda Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Karar aynen şu şekildedir:

 “Anayasa’nın 36. maddesinde mahkemelerin bağımsız ve tarafsızlığından açıkça bahsedilmemekle beraber Anayasa Mahkemesi içtihadı uyarınca bu hak adil yargılanma hakkının zımni bir unsurudur.

AİHM, DGM’lerin faaliyette olduğu dönemde bu mahkemelerde görev yapan askerî hâkimin statüsünü dikkate alarak bu mahkemelerin bağımsız ve tarafsız olmadığı sonucuna ulaşmıştır. AİHM, Türkiye’ye karşı bu mahkemelerde görev yapan askerî hâkimin statüsü ile ilgili iddialarla yapılan birçok başvuruda da bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Anılan kararlar sonrasında DGM’de askerî hâkimlerin de bulunmasını öngören hüküm ve DGM’ler kaldırılmıştır.

Somut olayda AİHM’in başvurucu hakkındaki kararda tespit ettiği ihlalin ve sonuçlarının derece mahkemelerince ortadan kaldırılıp kaldırılmadığı önem taşımaktadır. AİHM tarafından verilen ihlal kararı ancak içinde askerî hâkim bulunmayan bir mahkemede yargılama yapılmak suretiyle giderilebilecek iken Mahkeme, yargılamada askerî hâkimin bulunmasının usule ilişkin olduğu gerekçesiyle yeniden yargılama yapmayı reddetmiştir. Oysa AİHM kararında, yargılamada askerî hâkimin yer alması varılan sonuçtan bağımsız olarak bir ihlal nedeni olarak ifade edilmiştir. Gerekçede, talep edilmesi hâlinde yeniden yargılama yapılmasının ihlalin giderimi için uygun bir yol olacağı da belirtilmiştir.

İhlal kararı yeniden yargılama konusunda ciddi bir gerekçe oluşturduğu hâlde ilgili Kanun’un uygulanması ile ilgili yapılan yorumun AİHM kararıyla örtüşmediği, Anayasa’nın 36. maddesinin gerektirdiği ölçüde ve özende bir inceleme içermediği, AİHM tarafından verilen ihlal kararının gereklerinin yerine getirilmediği, bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkına yönelik ihlalin giderilemediği anlaşılmıştır.

Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan bağımsız ve tarafsız mahkemede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.”

 Kapital Hukuk Büromuz ile AİHM başvurusu ve benzeri birçok dava konusunda detaylı bilgiye ana sayfamızdan ulaşabilirsiniz. Merak ettiğiniz geri kalan birçok konuda ise Kapital İzmir Avukatlık Hukuk Bürosu İletişim bilgilerinden birini tercih ederek bizlere danışabilirsiniz.

HUKUKÇU ÖZLEMNUR KAYNAK

Sosyal Medyada Bizi Takip edin
https://www.facebook.com/kapitalhukuk
https://twitter.com/kapital_hukuk
https://www.instagram.com/kapitalhukuk/
https://tr.linkedin.com/company/kapi%CC%87tal-hukuk

Kapital Hukuk - İzmir Avukat & İzmir Hukuk Bürosu
Kapital Hukuk - İzmir Avukat & İzmir Hukuk Bürosu

Av. Harun Ümit Eren ve Av. Bahadır Gökhan Kaya’nın 2016 yılında kurmuş olduğu Kapital Hukuk Bürosu; değişen ve globalleşen dünyaya müvekkillerinin uyumlanmasını hedefler. Bünyesindeki avukatları, sigorta uzmanları ve icra ekibiyle, ticari faaliyetler için yurtiçi veya uluslararası alanda Ticaret Hukuku, İş Hukuku, Sigorta Hukuku, İcra-İflas Hukuku ve Vergi /SGK Hukuku alanlarında yoğunlaşarak daha kaliteli ve kapsamlı hizmet vermeyi hedefler.

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on email
Email

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İzmir Avukat İletişim & Telefon Numarası

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN