DEVLET MEMURUNUN HAKSIZ ŞİKAYET EDİLMESİ

Bu yazımızda devlet memurunun hakız şikayet edilmesi karşısında izleyeceği yol ve haklarına ilişkin değerlendirme yapacağız.

Devlet memurunun haksız şikayet edilmesi halinde isnat ve iftiralara karşı korunması hakkı Devlet Memurları Kanununda düzenlenmiştir. Ancak bu hakkın, kimler tarafından nasıl kullanılacağı, korumanın kapsamı, süresi, koruma hakkının yerine getirilip getirilmemesinden kimin sorumlu olacağı ise düzenlenmemiştir. Devlet memurunun haksız şikayet edilmesi halinde idarenin memuru bu haksız isnat ve iftiralara karşı koruması gerektiği açıktır. Öyle ki devlet memurluğu kamu hizmeti olduğundan memurun görev yaparken kendisini tam bir güvence içerisinde hissetmesi gerekir. Görevin yerine getirilmesi sırasında, kendisini şikayet edilme tehdidi altında hissetmemesi, icra ettiği görevden kaynaklı olarak takdir yetkisini hukukun sınırları içerisinde kullanabilmesi, görevini gereği gibi yerine getirmesinde etkilidir. Şimdi gelin devlet memurunun haksız şikayet edilmesi halinde neler yapabilir ve hakları nedir, haksız isnat ve iftiralardan nasıl korunur, tazminat hakkı var mıdır buna bakalım.

DEVLET MEMURUNUN HAKSIZ OLARAK CİMER’E ŞİKAYET EDİLMESİ

Günümüz şartları ve gelişmeleri neticesinde artık herhangi bir konuda ilgili makamlara başvurmak, ihbar ve şikayet etmek oldukça kolaylaşmış durumdadır. Öyle ki artık oturduğumuz yerden cep telefonu ya da bilgisayardan pek çok merciye ulaşmak mümkün. Yine günümüzde oldukça popülerleşen ve çoğu kişinin belki de defalarca başvurduğu CİMER sistemi üzerinde pek çok şikayet ve başvuru yapılmaktadır. Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi internet sitesinde de CİMER’in hükümet çalışmaları ve kamu yönetiminin eylem ve işlemleri hakkında vatandaşların görüş, öneri ve şikayetlerini alarak oluşturulacak politikalara kaynak sağlamak için kurulduğu beyan edilmiştir. Pek çok devlet memuru da CİMER’e yapılan şikayetler ile karşı karşıya kalabilmekte ve hakkında soruşturma başlatılabilmektedir. Bu şikayetlerden bir kısmı devlet memurunun haksız şikayet edilmesi şeklinde olabilmektedir. Bu durumda yine devlet memuru haksız isnat ve iftiralara maruz kalabilmekte, haksız yere soruşturma geçirebilmektedir.

Bu bağlamda CİMER’e yapılan haksız ihbar neticesinde yapılan ihbarın devlet memurunu zararlandırmak kastıyla yaptığı anlaşılması halinde devlet memurunun haksız şikayet edilmesi karşısında manevi tazminat hakkı olabilmektedir.

“Somut olayda davalının davacı hakkında, 20/04/2015 tarihinde BİMER’e ihbar dilekçesi gönderdiği, dilekçenin içeriği incelendiğinde, dava konusu olayda herhangi maddi olgu temeli bulunmadığı halde, davalının davacıyı zararlandırma kastı ile hareket ettiği anlaşıldığından, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindeki eylemin sabit olduğu değerlendirilerek, davacı lehine uygun bir miktarda manevi, tazminat takdir edilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden istemin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.” ( Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 25.01.2018 tarihli, 2016/4180 E. , 2018/416 K. )

DEVLET MEMURUNUN HAKSIZ ŞİKAYET EDİLMESİ HALİNDE KORUNMASI KOŞULLARI:

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu 25.maddesi ile devlet memurlarının haksız isnat ve iftiralara karşı korunma hakkına ilişkin düzenleme yapılmıştır. Devlet Memurları Kanunu 25.maddesi şu şekildedir:

“Devlet memurları hakkındaki ihbar ve şikayetler, garaz veya mücerret hakaret için, uydurma bir suç isnadı suretiyle yapıldığı ve soruşturma veya yargılamanın tabi olduğu kanuni işlem sonucunda bu isnat sabit olmadığı takdirde, merkezde bu memurun en büyük amiri, illerde valiler, isnatta bulunanlar hakkında kamu davası açılmasını Cumhuriyet Savcılığından isterler.”

İlgili Kanun maddesi ile devlet memurunun haksız şikayet şikayet edilmesi halinde isnat ve iftiralara karşı korunması hüküm altına alınmıştır. Kanun maddesinde dikkat çeken husus devlet memurunun haksız şikayet edilmesi karşısında korunma kapsamında olması için devlet memuru hakkındaki haksız şikayetin “garaz veya mücerret hakaret” için yaoılması olması gerekmektedir. Kanun maddesinden ve emsal kararlardan yola çıkarak devlet memurunun haksız şikayet edilmesi karşısında korunma koşullarını başlıklar halinde inceleyelim.

1)Hakkında haksız şikayet, isnat veya iftirada bulunulan kişi memur olmalıdır.

Devlet memurunun haksız şikayet edilmesi halinde haksız şikayet maruz kalan kişi memur olmalıdır. Memur olmaktan kastımız nedir ne anlamayız? Devlet Memurları Kanunu 4.maddesinin A bendinde memurun tanımı şu şekilde yapılmıştır:

“Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır. Yukarıdaki tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır.”

Anayasamızın 128 maddesi de şu şekildedir:

“Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür.”

Bu bağlamda devlet memurunun haksız şikayet edilmesi halinde Kanunda tanınan korunma hakkından kamu işçisi, seçim yoluyla gelen kamu görevlileri, sözleşmeli personel gibi kişiler bu korunmadan yararlanamayacaktır.

2)Memur hakkında bir ihbar veya şikayette bulunulmuş olmalıdır.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 158.maddesi uyarınca ihbar veya şikayet, yazılı bir dilekçe ile yapılabileceği gibi; sözlü talebin tutanağa geçirilmesi suretiyle de yapılabilir. Buna göre kural olarak ihbar ve şikayetlerin yapılabileceği merciler, savcılık veya kolluktur. Ayrıca valilik, kaymakamlık, mahkeme, elçilik ve konsolosluklara da konusu ceza mevzuatı kapsamında suç teşkil eden ihbar ve şikayette bulunulabilir. Devlet memurunun haksız şikayet edilmesi karşısında korunma kapsamında olması için memur hakkında hukuki anlamda ihbar veya şikayette bulunulmuş olması gerekir.

3)Garaz veya mücerret hakaret için uydurma bir suç isnadı olmalıdır.

Hukuk sistemi içerisinde herkes şikayet hakkına sahip olmakla birlikte bu hak sınırsız da değildir. Dilekçe hakkı veya bilgi edinme hakkı görüntüsü altında kamu adına görev yapan kişilere haksız yere suç isnat etmek, kişileri müsnet suçlardan dolayı adli ve idari mercilerin önüne şüpheli, sanık sıfatı almak şahsi ve ailevi manevi kişiliklerini lekelemek hakkın kötüye kullanılmasıdır. Ülkemizdeki yargılama sürecinin uzunluğu, yargılamanın maddi ve manevi maliyeti de hesaba katıldığında devlet memurunun haksız yere şikayet edilmesi halinde uzun bir süreç boyunca maddi ve manevi olarak zedelenecektir. Üstelik kamu adına yetki kullanan devlet memuru, şahsi nedenlerle değil; sahip olduğu etki ve görevden dolayı şikayet edilmekte, hakkında ihbarlarda bulunulmakta ya da son zamanlarda artan şekli ile sosyal medya yoluyla yıpratılmaktadır.

4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un 15.maddesi şu şekildedir:

“Memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkındaki ihbar ve şikayetlerin ihbar veya şikayet edileni mağdur etmek amacıyla ve uydurma bir suç isnadı suretiyle yapıldığı hazırlık soruşturması sonucunda anlaşılır veya yargılama sonucunda sabit olursa haksız isnatta bulunanlar hakkında yetkili ve görevli Cumhuriyet başsavcılığınca re’sen soruşturmaya geçilir. Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yukarıdaki fıkrada belirtilen durumlarda kamu davası açılması için Cumhuriyet başsavcılığına başvurma ve haksız isnatta bulunanlarhakkında genel hükümlere göre tazminat davası açma hakları saklıdır.”

İhbar ve şikayetin garaz, kin veya mücerret hakaret kastı ile yapılmadığı ancak yeterli delil bulunmaması sebebiyle, memur hakkında takipsizlik yahut beraat kararı verildiğinde ise, isnatta bulunanın sorumluluğu söz konusu olmayacaktır.

4)Memur hakkındaki isnat sabit olmamalıdır.

Devlet memurunun haksız şikayet edilmesi durumunda isnat ve iftiradan korunma kapsamında olması için bir diğer şart ise, memur hakkında yürütülen soruşturma veya yargılamanın tabi olduğu kanuni işlem sonucunda isnadın sabit olmamasıdır. Bir diğer husus da memur hakkındaki soruşturma veya kovuşturma sonucunun kesinleşmiş olması gerekir.

SOSYAL MEDYA YOLUYLA MEMURLARA YAPILAN HAKARET VE İFTİRALARA KARŞI KORUNMA:

Günümüzde oldukça sık rastlar olduğumuz sosyal medya (twitter, facebook, instagram gibi) üzerinde karalama çalışmaları karşısında memur ne yapabilir ? Öyle ki bir hakim verdiği karar ile, bir öğretmen dersteki tutum ve hareketleri ile sosyal medya üzerinden haksız isnat ve iftiralara maruz kalabilmektedir. Devlet Memurları Kanunu 25.madde de açıkça bu hususa değinilmemiş ise de kanunun yorumundan devlet memurunun haksız şikayet edilmesi hususunun sosyal medya yoluyla yapılması halinde de ilgili Kanun maddesi kapsamında korunma hakkı olduğu sonucuna varılabilecektir. Bu konuda hukuk sistematiğimizde koruma, internet yoluyla yapılan saldırılara ilişkin 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun ile sağlanmaktadır.

İlginizi çekebilir: SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN İŞLENEN SUÇLAR

HAKSIZ ŞİKAYET NEDENİYLE TAZMİNAT

Yazımızda detaylı olarak açıkladığımız üzere devlet memurunun haksız şikayet edilmesi durumunda Kanundan kaynaklanan isnat ve iftiralara karşı korunma hakkı vardır. Mahkemeler tarafından verilen kararlarda devlet memurunun haksız şikayet edilmesi durumunda manevi tazminata hükmedildiği görülmektedir. Gerekli koşulları oluşması halinde devlet memuru haksız şikayet edilmesi durumu karşısında manevi tazminat davası açabilmektedir.

“Dava konusu olay ile ilgili olan… Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; davalının … tarihinde… Polis Merkezi Amirliğine başvurarak o gün kol çantasını kontrol ettiğinde çantasında bulundurduğu parasının yerinde olmadığını gördüğünü, bu hırsızlık ile ilgili evine temizliğe gelen davacıdan şüphelendiğini ve şikayetçi olduğunu ifade ettiği, davalının … tarihinde yeniden alınan ifadesinde ise çalındığını iddia ettiği paranın evinin başka bir yerinde bulduğu için şikayetçi olmadığını bildirdiği, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da davacı hakkında bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır.

Somut olayda, davacıya yöneltilen suçlamanın ağır ve yüz kızartıcı bir isnat olduğu, davalının şikayet yoluna başvurmadan önce evinde arama yapmadığı, doğrudan şikayet yolunu seçtiği, gerekli özen ve hassasiyeti göstermeyerek davacıya yönelik suçlamalarda bulunulduğu dikkate alındığında; davalının, davacıya yönelik şikayeti haksız olup davanın reddi doğru olmamıştır. Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ve şikayet hakkının sınırlarının aşıldığı, bunun da hukuken korunamayacağı gözetilerek, davacı yararına somut olaya uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.” (YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ E. 2016/12207 K. 2018/7224 T. 21.11.2018)

Sonuç Olarak

Devlet memurunun haksız şikayet edilmesi halinde koruma kapsamında olması için somut olayın şartlarına göre değerlendirme yapılmalı iyi bir analiz sonucu koşullar da oluşmuşsa bu durumda dava açılmalıdır. Aksi halde dava reddolunabilmekte ve yargılama gideri ve masrafları ile karşı karşıya kalınabilmektedir. Sizin yıpratmış olan bu sürecin daha fazla yıpratmaması için uzman bir avukattan destek almanızı tavsiye ederiz. Bu konu hakkında ofisimiz ile de iletişime geçebilirsiniz.

Avukat İzmir olarak, hukuki konularda size rehberlik etmek ve sorularınıza cevap vermek için buradayız.

Av. Özlemnur KAYNAK

Av. Harun Ümit EREN

KAYNAKÇA

https://karararama.yargitay.gov.tr/#
https://www.izmirbarosu.org.tr/pdfdosya/devlet-memurlar2019112593751931.pdf
https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.657.pdf

Kapital Hukuk - İzmir Avukat & İzmir Hukuk Bürosu
Kapital Hukuk - İzmir Avukat & İzmir Hukuk Bürosu

Av. Harun Ümit Eren ve Av. Bahadır Gökhan Kaya’nın 2016 yılında kurmuş olduğu Kapital Hukuk Bürosu; değişen ve globalleşen dünyaya müvekkillerinin uyumlanmasını hedefler. Bünyesindeki avukatları, sigorta uzmanları ve icra ekibiyle, ticari faaliyetler için yurtiçi veya uluslararası alanda Ticaret Hukuku, İş Hukuku, Sigorta Hukuku, İcra-İflas Hukuku ve Vergi /SGK Hukuku alanlarında yoğunlaşarak daha kaliteli ve kapsamlı hizmet vermeyi hedefler.

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on email
Email

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İzmir Avukat İletişim & Telefon Numarası

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN