Ticaret Şirketlerinde Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması

Bu yazımızda ticaret şirketlerinde tüzel kişilik perdesinin kaldırılması konusu incelenecektir.

Ticari Şirketlerde Tüzel Kişilik Nedir?

Sermaye şirketleri ve limited şirketlerde uygulanan sınırlı sorumluluk ilkesi, girişimciliği teşvik etmek ve yatırımcıların güvenliğini artırmak amacıyla benimsenmiştir. Bu ilkeye göre, şirket ortaklarının şahsi malvarlıkları, şirketin borçlarından dolayı üçüncü kişilere karşı sorumlu tutulamaz; sorumlulukları yalnızca taahhüt ettikleri sermaye tutarı ile sınırlıdır. Bununla birlikte, sınırlı sorumluluk ilkesinin kötüye kullanılma riski bulunmaktadır.

Şirket ortakları, tüzel kişiliğin sağladığı korumayı kendi menfaatleri doğrultusunda istismar edebilirler. Bu tür durumlarda, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması müessesesi devreye girer. Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı doğrultusunda, şirketin tüzel kişiliği, ortağın şirket malvarlığını kötüye kullanması, şahsi malvarlığı ile şirket malvarlığının karışması veya tüzel kişiliğin kanunları dolanma amacıyla kullanılması gibi durumlarda kaldırılabilir. Bu yazıda, tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasının koşulları ve uygulamadaki yansımaları ayrıntılı olarak ele alınacaktır.

Sermaye Şirketleri ve Limited Şirketlerde Sınırlı Sorumluluk

Sermaye şirketleri ve limited şirketlerde ortakların sorumluluğu kural olarak sınırlı sorumluluktur. Girişimciliğin teşvik edilmesi ve daha fazla yatırımcının katılması amacıyla bu ilke kabul edilmiştir.

Sınırlı sorumluk ortakların şirketin borçlarından dolayı üçüncü kişilere karşı şahsi malvarlıklarıyla sorumlu olmamaları anlamına gelmektedir.  Kamu borçları dışında ortağın sorumluluğu sadece taahhüt ettiği sermaye tutarıyla sınırlıdır.

Adi şirket, kollektif ve komandit şirketlerde ise sınırsız sorumluluk kabul edilmekte olup tüm ortaklar şirket borçlarından dolayı alacaklılara karşı tüm malvarlıklarıyla sorumlulardır.

Sermaye şirketleri ve limited şirketlerde kabul edilen sınırlı sorumluluk ilkesi zaman zaman şirket ortakları tarafından kötü amaçlı olarak kullanılabilir. Şirket ortakları sınırlı sorumluluk ilkesinden yararlanarak kendileri lehine sonuçlar doğurabilirken aynı zamanda sınırlı sorumluluğu istismar edebilirler.

Bu durumda şirketin tüzel kişilik perdesi kaldırılarak ortağın sorumluluğuna gidilebilir.

Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Nedir?

Sınırlı sorumluluk ilkesi doğrultusunda üçüncü kişiler alacakları için yalnızca şirkete başvurabilirler, ortağa başvuramazlar.

Dolayısıyla şirket ortağı kendi harcamalarını yaparken şirket kasasını kullanırsa şirketin alacaklılarını zarara uğratır. Benzeri durumlarda da şirketin alacaklılarının korunması adına tüzel kişilik perdesinin kaldırılması müessesesi düzenlenmiştir. Tüzel kişilik perdesi kaldırılınca ortağın taahhüt ettiği sermaye payıyla sınırlı olan sorumluluğu ortadan kalkacak olup şirket malvarlığının yanı sıra ortakların şahsi malvarlığına başvurabilme imkânı alacaklılara tanınmış olacaktır.

Bu düzenlemenin dayanağı Türk Medeni Kanunu 2.maddesindeki dürüstlük kuralıdır. Doğrudan doğruya düzenleme olmayan Ortağın tüzel kişiliğe saygı duymaksızın yaptığı hareketler dürüstlük kuralına aykırı olduğu zaman ön görülen diğer şartlar da sağlanırsa şirketin tüzel kişilik perdesi kalkacaktır.

Tüzel kişiliğin kaldırılması asli nitelikte değil tali niteliktedir. Başka bir deyişle tüzel kişiliğin kaldırılması ilk tercih değildir. Somut olayın şartlarına ilişkin farklı herhangi bir kanuni düzenleme mevcutsa o düzenleme kullanılır. Eğer düzenleme bulunmuyorsa, şirket ortağının şirket malvarlığını kötüye kullanması mevcutsa ve şirket alacaklıları açısından zarar mevcutsa son çare olarak tüzel kişiliğin kaldırılmasına başvurulur.

Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Hangi Durumlarda Söz Konusu Olabilir?

Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması; şirket ortağının şirket malvarlığını kötüye kullanması, şirket malvarlığı ile pay sahibinin malvarlığının birbirine karışması ve tüzel kişiliğin kanunu dolanma amacıyla kullanılması, durumlarında uygulanabileceği kabul edilmektedir.

Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için şirketin, pay sahibinin kontrolünde olması gerekir.  Pay sahibinin şirketin tüm paylarına sahip olması gerekmez, pay çoğunluğuna sahip olması yani karar alınırken söz sahibi olması şirket kontrolünden bahsedebilmek için yeterlidir.

Şirket ortağının şirket malvarlığını kötüye kullanması yetersiz özkaynak kullanımı sonucu gündeme gelebilir. Şirketlerde para girişi; ortakların getirdiği sermaye, şirketin faaliyetleri sonucu elde ettiği kar ve başka kişilerden aldıkları geri ödenmesi gereken borç ya da kredilerdir.

Özkaynağın ne kadar kullanılacağı şirketlerin inisiyatifindedir. Dolayısıyla yetersiz özkaynak kullanımının olduğu her durumda tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına yönelmek şirket ortaklarının üzerinde baskı oluşturabilme ve potansiyellerini kullanamayabilme sorununu ortaya çıkaracaktır. Şirketin durumu yetersiz özkaynak kullanımı yüzünden kötüye giderse ve kötüye gitme durumu şirket ortağı tarafından yaratılıyorsa (gerekli önlemleri almamak, yeterli özen göstermemek, savurganlık gibi durumlar) tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gündeme gelebilir.

Pay sahibinin malvarlığı ile şirket malvarlığının karışması durumu ise pay sahibi şirketin tüzel kişiliğine dikkat etmeyerek şahsi harcamalarını şirketin kasasından yapması veya şirket ortaklarına paylaştırılması gereken kar miktarını geri ödememek üzere şirketten borç olarak alması şeklinde meydana gelebilir.

Tüzel kişiliğin kanun hükümlerini dolanma amacıyla kullanılması da tüzel kişilik perdesinin kaldırılması sonucunu doğurabilir. Örneğin şirket ortağı rekabet etme yasağını dolanmak amacıyla yeni bir şirket kurarsa hukuk düzeni dürüstlük kuralına aykırı olan bu durumu kabul etmez. Tüzel kişilik perdesi kaldırılarak ortağın şahsi malvarlığına müracaat edilebilir.  

Tüzel Kişilik Perdesinin Kaldırılması Teorisinin Uygulamadaki Yansıması Nasıldır?

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesi E. 2002/843, K. 2005/64

Söz konusu davada, aynı ortak ve yöneticilere sahip olan iki farklı ticaret şirketi (anonim şirket ve limited şirket) mevcuttur. Şirketlerden birinin (limited şirketin) alacaklısı borçlarının ödenmesi için diğer şirkete (anonim şirkete) başvurmuştur. İlk derece mahkemesi tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisini kabul ederek anonim şirket ortaklarının limited şirketin borçlarından sorumlu olması gerektiğine karar vermiştir. Karara karşı istinaf ve temyiz yollarına başvurulmuş, başvurular sonucu Yargıtay 19.HD kararı onamıştır.

Yargıtay 11.HD 2016/9387 E., 2018/2071 K.

Dava iki ayrı tüzel kişiliği olan kardeş ortaklara sahip ticaret şirketlerinin borçlarına ilişkindir. İki şirketin malvarlıkları birbirine karışmışsa ve alacaklılar bu durumdan zarar görüyorsa sırf sorumluluktan kurtulmak amacıyla tüzel kişiliğin ardına sığınılmışsa dürüstlük kuralı gereğince tüzel kişiliğin kaldırılması teorisi uygulanabilir. Somut olay kapsamında şartlar değerlendirilmeli, en son tercih olarak tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına başvurulmalıdır.

Tüzel kişilik perdesinin aralanması tali nitelikte olduğu ve kanunda düzenlenmediği için uygulamada çok karşılaşmadığımız bir müessesedir. Bu nedenle verilen karar tüzel kişilik perdesinin kaldırılmasına ilişkin uygulamada karşılaştığımız nadir örneklerdendir.

Unutulmamalıdır ki ticaret hayatı riskleri barındıran kendine özgü bir alandır. Bu nedenle ticaret hayatının olağan riskleri göz önünde bulundurularak tüzel kişiliğin korunması amaçlanmalı, alacaklıların menfaatlerinin korunması için kanundan ya da sözleşmeden kaynaklanan başka bir yol bulunmadığı takdirde tüzel kişilik perdesinin kaldırılması yoluna gidilmelidir.

Sonuç

Sermaye şirketleri ve limited şirketlerde sınırlı sorumluluk ilkesi, girişimciliği teşvik ederken yatırımcıları korur. Ancak, bu ilkenin kötüye kullanılması durumunda tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gereklidir. Tüzel kişilik perdesinin kaldırılması, yalnızca diğer hukuki çözümler tükenmişse ve dürüstlük kuralına aykırı davranışlar söz konusuysa başvurulacak bir yol olarak değerlendirilmelidir. Bu mekanizma, hem şirket ortaklarının hem de alacaklıların haklarının korunmasını sağlamak için önemlidir. Dolayısıyla, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması dikkatli bir şekilde uygulanmalı ve gerekli olduğunda adil bir çözüm olarak kullanılmalıdır.

Av. Ömer Faruk KILIÇ

Yaz Stajyeri Ünsal Ceren KÖYKIRAN

Kapital Hukuk - İzmir Avukat & İzmir Hukuk Bürosu
Kapital Hukuk - İzmir Avukat & İzmir Hukuk Bürosu

Av. Harun Ümit Eren ve Av. Bahadır Gökhan Kaya’nın 2016 yılında kurmuş olduğu Kapital Hukuk Bürosu; değişen ve globalleşen dünyaya müvekkillerinin uyumlanmasını hedefler. Bünyesindeki avukatları, sigorta uzmanları ve icra ekibiyle, ticari faaliyetler için yurtiçi veya uluslararası alanda Ticaret Hukuku, İş Hukuku, Sigorta Hukuku, İcra-İflas Hukuku ve Vergi /SGK Hukuku alanlarında yoğunlaşarak daha kaliteli ve kapsamlı hizmet vermeyi hedefler.

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on email
Email

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İzmir Avukat İletişim & Telefon Numarası

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN