FAZLA ÇALIŞMA VE FAZLA ÇALIŞMA ÜCRETİ

FAZLA ÇALIŞMA (FAZLA MESAİ ) NEDİR?

Fazla çalışma İş Kanunun 41.maddesinde düzenlenmiştir. Kanuna göre bir işçinin haftalık olarak çalışması gereken süre 45 saattir. Haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma olarak kabul edilir. Ara dinlenmelerinde geçirilen süreler çalışma süresinden sayılmadığı için bu dinlenme süresinde geçen süreler haftalık çalışma süresine dahil değildir. Yine aynı maddede günümüz dünyasında işyerlerindeki faklı çalışma şekillerine uyum sağlamayı hedefleyen İş Kanunu madde 63 hükümlerine göre yapılacak çalışmaların (haftalık ortalama çalışma süresini aşmamak koşulu ile) haftalık çalışma süresi olan 45 saati aşması halinde bu çalışmaların fazla çalışma olarak nitelendirilmeyeceği belirtilmiştir. Buna göre esnek çalışma esaslarına uygun olarak yoğunlaştırılmış iş haftaları olarak tabir edilen haftalarda haftalık çalışma süresi aşılsa bile bu çalışmalar fazla çalışma olarak kabul edilmeyecektir.

Gece çalışması yapılan işyerlerinde, işçi gece saatlerinde fazla çalışma yapamaz. İşçi gece saatlerinde günde 7,5 saatten fazla çalıştırılamaz. Ancak işçinin gece saatlerinde yaptığı çalışma 7,5 saati geçiyor ise haftalık toplam 45 saatten az çalışılmış olsa bile bu çalışma fazla çalışma olarak kabul edilir.(Yargıtay kararları da bu yöndedir) Ancak bu kuralın bir istisnası bulunmaktadır. Buna göre Turizm, Özel Güvenlik ve Sağlık sektörlerinde faaliyet yürüten işyerleri ile bu sektörlerin faaliyet gösterdiği işyerlerinde faaliyet yürüten alt işverenlere ait işlerde işçinin yazılı onayı alınmak sureti ile gece 7,5 saatten fazla çalışma yapılabilir. Bu durumda ise haftalık çalışma sürelerinin 45 saati aşıp aşmadığına bakılarak fazla çalışma süreleri tespit edilir.

Yine İş Kanunun 41.maddesinde yeraltı maden işlerinde, zorunlu nedenler ve olağanüstü durumlar dışında fazla çalışmanın yapılamayacağı belirtilmiştir. Buna göre günlük en çok 7,5 saat ve haftalık en çok 37,5 saat çalışma yapılabilecek olan yer altı maden işlerinde günlük 7,5 saati aşan çalışmalar da fazla çalışma olarak nitelendirilecek ve ücreti de her bir saatlik çalışma karşılığı %100 zamlı ücret üzerinden hesaplanacaktır. Buna göre yer altı maden işinde 1 saat karşılığı 10 tl alan işçiye, 1 saat fazla çalışma yapması halinde, bu bir saatlik çalışması 20 tl olarak hesaplanacaktır. Bu işlerde işçiye fazla çalışma yaptırılması halinde ayrıca işverene idari yaptırımlar da öngörülmüştür.

Yönetmelikle belirlenen günlük en çok 7,5 saat ve daha az çalışılabilecek işlerde de günlük olarak bu süreleri aşan çalışmalar fazla çalışma olarak kabul edilecektir. Burada da çalışmanın haftalık süresinin 45 saati aşıp aşmadığına bakılmayacak günlük sınırı aşan çalışma, fazla çalışma olarak kabul edilecektir. Bu işlerde işçiye fazla çalışma yaptırılması halinde ayrıca işverene idari yaptırımlar da öngörülmüştür.

FAZLA ÇALIŞMA (MESAİ ) ÜCRETİNE HAK KAZANMA KOŞULLARI

Fazla çalışma, haftalık yasal çalışma süresinin aşılması ve işçinin onayının alınması olmak üzere iki koşula bağlanmıştır. Yapılan bir çalışmanın fazla çalışma olabilmesi için haftalık yasal sürenin aşılması ve çalıştırma yapılmadan önce işçinin onayının alınması gerekmektedir. Ancak zorunlu fazla çalıştırmalarda ve olağanüstü fala çalışmalarda işçinin onayı aranmaz. İşçi verdiği onayı 30 gün önceden bildirmek koşulu ile geri alabilir. Normal fazla çalışmalarda işçinin onayının alınmadan işçiye fazla çalıştırma yapılması iş sözleşmesinin feshi için işçi açısından haklı bir neden oluşturur. İşçinin, iş sözleşmesinde haftalık yasal çalışma süresinin altında olarak belirtilen çalışma süresinin üzerinde ancak haftalık yasal çalışma süresinin altında yaptığı çalışma fazla çalışma değildir. Bu çalışma fazla sürelerle çalışma olarak adlandırılmaktadır. Ancak ifade etmek gerekir ki, kanun günlük azami çalışma süresini 11 saat olarak belirlemiştir. Bu süreyi aşan çalışmalara da fazla çalışmaya ilişkin hükümler uygulanacak ve işçiye zamlı ücret ödenecektir.

FAZLA ÇALIŞMANIN İSPATI

Fazla çalışmanın belki de en tartışma konusu yapılan tarafı bu çalışmaların ispatıdır. Genel olarak hukukumuzda bir iddianın ispatı bunu iddia eden taraftadır. İş hukuku özelinde bakıldığında ise bu durum değişebilmektedir. Bu sebeple konunun daha hassas bir şekilde ele alınması gerekmektedir.

İşçi tarafından yukarıda belirtildiği gibi fazla çalışmanın istendiğinin ispatı halinde işverence karşı iddianın veya fazla çalışma ücreti ödendiğinin ispatlanması gerekir. İşverence ödeme yapıldığının yazılı delil ile ispatlanması gerekir. Ancak işçi fazla çalışma yaptığını tanık ile ispatlayabilir. Bu konuda tanık anlatımları ile işin niteliği de ele alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılmalı ve buna göre sonuca gidilmelidir. Bu çalışmanın ispatı konusunda en çok önem taşıyacak deliller ise; işyeri kayıtları, özellikle işyeri giriş çıkış kayıtları, işyeri içi yazışmalar ve sair deliller olarak karşımıza çıkmaktadır.

İşçinin ücretine ilişkin en önemli kayıtlar şüphesiz ücret bordroları ve hesap pusulalarıdır. Bu belgelerde işçinin yaptığı çalışmaları karşısında aldıkları ücret gösterilmektedir. Dolayısıyla bu belgelerde fazla çalışmalar ve buna ilişkin ücret de gösterilir. Ancak bordro ve hesap pusulasında bulunan fazla çalışmaya ilişkin sütunların boş bırakılması işçinin fazla çalışma yapmadığı yönünde kanıt oluşturmaz. Aynı zamanda işçi tarafından bu belgelerin ihtirazi kayıt konulmadan imzalanmış olması bu haktan feragat edildiği anlamına da gelmemektedir. İşçi bu durumda fazla çalışmalarının yazılı belge ile ispatladığı takdirde buna ilişkin ücret ile bordroya yansımayan fazla çalışmaların ödenmesi gerekir. Aynı zamanda fazla çalışma konusunda resmi kurumların tuttuğu kayıtlara da itibar edilmektedir.

Sonuç olarak belirtilmelidir ki ispat yükü her ne kadar işçide olsa da işyeri kayıtları ile işin niteliği ve uyuşmazlığın özellikleri dikkate alınarak bir değerlendirme yapılmalıdır. Bu noktada işveren ve işçi açısından bir avukatın hukuki yardımından faydalanmasında büyük önem bulunmaktadır. İş avukatı İzmir, işçi ve işverenin haklarını en iyi şekilde savunarak, ispat yükünün adaletli bir şekilde dağıtılmasını sağlayabilir.

FAZLA ÇALIŞMA(MESAİ) ÜCRETİNİN HESAPLANMASI VE ZAMANAŞIMI

İş Kanunu gereğince fazla çalışma kanunda yazılı koşullar haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. Ancak işçi ve işveren arasında haftalık çalışmanın daha az olacağı kararlaştırılmış olabilir. Örneğin haftalık çalışma saati 45 saat olarak belirlenmişken bu süre 43 saat olarak kararlaştırılabilir. Bu durumda fazla çalışılan her bir saat için normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmi beş yükseltilmesi suretiyle ödenir.

Haftalık 45 saati aşan çalışmalarda, fazladan çalışılan her bir saat için normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir. Örneğin saatlik çalışma karşılığı 10 TL olan bir işçi 1 saat fazla çalışma yaptığında bu işçiye ödenmesi gereken fazla mesai ücreti 15 TL’dir. Bu oranlar mutlak olmayıp taraflar anlaşarak daha yüksek oranlar üzerinden ödenmesi hususunda anlaşabilirler.

Bu ücret haftalık 45 saatlik çalışma süresinin aşılıp aşılmadığı üzerinden tespit edilir. Fazla çalışmanın aylık çalışma süresi üzerinden tespiti mümkün değildir. İşçi dilerse fazla çalışmasının karşılığı olarak ücret yerine serbest zaman kullanma yolunu da seçebilir. Bu durumda işçiye 1 saatli fazla çalışmasının karşılığı olarak bir saat 30 dakika serbest zaman verilir. Bu serbest zamanın altı ay içinde, işgünlerinde, mesai saatleri içinde, aralıksız olarak ve ücret kesintisi olmadan kullandırılması gerekir.

Fazla mesai ücreti de bir işçi ücretidir ve asıl ücretin tabi olduğu kurallar bu ücrete de uygulanır. İş Kanununun 32.maddesinde işçilik ücretlerinin 5 yıllık zaman aşımına tabi olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla fazla mesai alacağı da 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Zamanaşımının başlangıç tarihi ise bu ücretin talep edilebilir hale geldiği tarihtir. Bu ücret aylık olarak ücret alan bir işçi için normal ücretin ödenme zamanının geldiği tarihten başlar.

Kapital Hukuk - İzmir Avukat & İzmir Hukuk Bürosu
Kapital Hukuk - İzmir Avukat & İzmir Hukuk Bürosu

Av. Harun Ümit Eren ve Av. Bahadır Gökhan Kaya’nın 2016 yılında kurmuş olduğu Kapital Hukuk Bürosu; değişen ve globalleşen dünyaya müvekkillerinin uyumlanmasını hedefler. Bünyesindeki avukatları, sigorta uzmanları ve icra ekibiyle, ticari faaliyetler için yurtiçi veya uluslararası alanda Ticaret Hukuku, İş Hukuku, Sigorta Hukuku, İcra-İflas Hukuku ve Vergi /SGK Hukuku alanlarında yoğunlaşarak daha kaliteli ve kapsamlı hizmet vermeyi hedefler.

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on email
Email

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İzmir Avukat İletişim & Telefon Numarası

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN