TAHKİM SÖZLEŞMESİ NEDIR?

Bu yazımızda tahkim kurumunun en önemli temellerinden olan tahkim sözleşmesi ele alınacaktır.

Günümüz hukuk sisteminde uzun süren yargılama ve dava maliyetleri alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu kapsamda,  devletin yargı organlarından bağımsız seçilen hakemlerce uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulduğu tahkim kurumu, Türk Hukukunda da yerini almıştır.

TAHKİM SÖZLEŞMESİNİN TANIMI

Taraflar arasındaki özel hukuk uyuşmazlıklarının tahkim yoluyla çözümü bir tahkim sözleşmesinin varlığını gerektirmektedir. Tahkim sözleşmesi genel olarak  tarafların aralarında çıkacak olan uyuşmazlıkların çözümünde hakem veya hakemler kurulunu yetkili kılmak hususunda karşılıklı beyanda bulundukları sözleşmeyi ifade etmektedir. Bu kapsamda, tahkim sözleşmesi ile birlikte her iki taraf da sözleşmede belirtilen uyuşmazlıkların tahkim yolu ile çözüme kavuşturulacağını kabul ve taahhüt etmiş olmaktadır.

TAHKİM SÖZLEŞMESİNİN ŞEKLİ VE GEÇERLİLİK ŞARTLARI

Tahkim sözleşmesinin geçerli addedilmesi için TBK hükmündeki şartlara ek olarak özel şartların da sağlanması gerekmektedir. Bu kapsamda tahkim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için gereken ilk şart, tahkim konusu uyuşmazlığın tahkime elverişli olmasıdır. Tahkime elverişlilik kavramı,bir uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözümlenebilme niteliğini haiz olmasına  ilişkindir.Tarafların üzerinde serbestçe tasarrufta bulunamayacağı hususlardan doğan uyuşmazlıklar tahkime elverişli değildir. Bu kapsamda, ceza hukuku veya aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklar tahkim yolu ile çözümlenemeyeceğinden tahkim sözleşmesinin konusunu da oluşturamayacaklardır. Bununla birlikte tahkime elverişli olmayan bir konuya ilişkin  tahkim sözleşmesi yapılmış olsa dahi bu sözleşme geçerli olmayacağından tarafları da bağlamayacaktır.

İkinci olarak,geçerli bir tahkim sözleşmesinden bahsedebilmek için gereken bir diğer şart tahkim konusu uyuşmazlığın sözleşmede açıkça belirtilmesidir.Taraflar, ileride bir uyuşmazlığın doğması durumunda hangi konudaki uyuşmazlığın tahkimde görüleceğini sözleşmede açıkça belirtmiş olmalıdır. Bu kapsamda , tahkim sözleşmesinde konu belirtilmeksizin ‘’ taraflar arasında çıkacak her türlü uyuşmazlık tahkimde görülecektir.’’ şeklinde bir ibareye yer verilmesi halinde tahkim konusu uyuşmazlık belirli olmadığından sözleşme geçersiz kabul edilecektir.

Tahkim sözleşmesinin geçerliliği için gereken bir diğer şart tarafların tahkim iradelerinin sözleşmenin içeriğinden açık ve net bir şekilde anlaşılabiliyor olmasıdır. Yargıtay içtihatlarına göre taraflar arasındaki uyuşmazlıkların devletin yargı organlarınca çözüme kavuşturulması asıl; tahkim yolunda çözümlenmesi ise istisnai niteliktedir. Tahkim yolunun bu istisnai niteliği sebebiyle geçerli bir tahkim sözleşmesinden söz edebilmek için tarafların uyuşmazlığın tahkim yolu ile çözüme kavuşturulacağına yönelik iradelerinin şüpheye yer vermeyecek şekilde açık ve kesin olarak sözleşmeden anlaşılabiliyor olması gerekmektedir. Bu kapsamda tarafların tahkim yanında mahkemeye başvurma hakkını saklı tuttukları tahkim sözleşmeleri geçersiz kabul edilip uyuşmazlık mahkemede çözümlenecektir. Yargıtayın  alternatifli tahkim anlaşmasının geçerli kabul edilmeyeceği ; bir diğer ifadeyle tahkim sözleşmesinde uyuşmazlığın hakem kurullarınca çözümlenemediği durumlarda mahkemeye başvurulabileceğine dair kayıtların bulunması durumunda dahi tahkim sözleşmesinin geçersiz kabul edileceği şeklinde kararları bulunmaktadır. Bununla birlikte Yargıtayın son yıllarda vermiş olduğu kararlarda tahkim iradesinin açık ve kesin olması kıstasına yönelik bakış açısını değiştirmeye başladığı görülmektedir. Örneğin Yargıtay 15.hukuk dairesi 12.12.2019  tarihli kararında istinaf mahkemesinin tahkim iradesinin açık ve kesin olmaması sebebiyle tahkim sözleşmesinin geçersizliğine hükmettiği kararını bozmuştur.

YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ E. 2019/2824 K. 2019/5139 T. 12.12.2019

Olayda öncelikle çözümlenmesi gereken konu sözleşmedeki tahkim şartının geçerli bulunup bulunmadığı konusudur. Gerçekten de Bölge Adliye Mahkemesinin gerekçeli kararında belirtildiği gibi tahkim anlaşmasının geçerli olabilmesi için tarafların tahkim iradelerinin şüpheye ve karışıklığa yer vermeyecek şekilde açık ve kesin olması gerekir. Uyuşmazlıkların öncelikli olarak hakemlerce, olmazsa mahkemelerce çözüme bağlanacağı kararlaştırılan tahkim sözleşmeleri veya şartları açık ve kesin tahkim iradesini içermediğinden geçerli sayılamaz. Somut olayda 20.08.2007 tarihli asıl sözleşmede 12.maddede; “…… uyuşmazlıkların hallinde iş bu sözleşmeden doğan veya sözleşmeyle ilişkili olan tüm uyuşmazlıklar … Ticaret Odasının tahkim kuralları uyarınca tahkim yoluyla çözüme bağlamayı taraflar kabul ederler” hükmü kabul edilmiş, 14.10.2010 tarihli düzenleme şeklinde ek sözleşmede ise XIV. Maddesin de tahkime ilişkin hüküm ” ….. çözümlenemeyen uyuşmazlıkların hallinde … Ticaret Odası Tahkim kuralları çerçevesinde … Ticaret Odasının Tahkim Kurullarının görevli ve yetkili oldukları, … tahkim kurullarının bu görevi yapmasının mümkün olamadığı halde, … Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, taraflar gayri kabili rücu kabul, beyan ve taahhüt ederler” şeklinde düzenlenmiştir. Görüleceği gibi ek sözleşmedeki düzenleme de tahkim iradesinden açıkça vazgeçilmemiş, istisnai olarak İTO tahkim kurullarının bu görevi yapmasının mümkün olamaması halinde … Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu kabul edilmiştir. Bu nedenle taraflar arasındaki tahkim anlaşmasının geçerli olduğunun kabulü gerekeceğinden mahkemece davacının bu sebebe dayalı iptâl talebinin reddi ile diğer sebeplere dayanan iptâl taleplerine ilişkin iddialarının incelenmesi gerekirken davanın kabulü ile hakem kararının iptaline karar verilmesi doğru olmamış bozulması gerekmiştir.”

Tahkim sözleşmesinin geçerli olması için gereken son şart sözleşmenin şekline ilişkindir. Hukuk muhakemeleri Kanununun 412/3 bendinde ‘’ Tahkim sözleşmesi yazılı şekilde yapılır.’’ suretiyle tahkim sözleşmesinin geçerliliği yazıl şekil şartının yerine getirilmesine bağlanmıştır. Bununla birlikte, uygulamada sıkça tercih edildiği üzere tahkim sözleşmesi asıl sözleşmeden ayrı olarak yapılabileceği gibi asıl sözleşmeye bir tahkim şartı eklenmek suretiyle de yapılabilir. Hukuk muhakemeleri kanununa göre yazılı şekil şartının yerine getirilmiş sayılması için tahkim sözleşmesinin taraflarca imzalanmış yazılı bir belgeye, elektronik ortama veya taraflar arasında teati edilmiş mektup, telgraf, teleks faks gibi iletişim araçlarına geçirilmiş olması veyahut da davacının dava dilekçesinde yazılı bir tahkim sözleşmesinin varlığını iddia etmiş olmasına karşılık davalının cevap dilekçesinde bu hususa itiraz etmemiş olmasının yeterli olduğu belirtilmektedir.

TAHKİM SÖZLEŞMESİNİN ETKİSİ

Tahkim sözleşmesinde taraflar sözleşmede belirtilen uyuşmazlığın çözümünde devlet mahkemelerinin yetkisini devrederek uyuşmazlığın çözümünde hakem kurulunu yetkili kılmaktadır. Tahkim sözleşmesi yapılmak suretiyle uyuşmazlığın çözümünde yetkili kılınan hakemlerin verdiği kararlar devlet mahkemelerinin verdiği kararlar gibi kesin ve bağlayıcıdır.Bu kapsamda,tahkim yargılamasında hakemin/hakemler kurulunun verdiği kararlar ile devlet mahkemelerinin verdiği hükümler arasında hiçbir fark bulunmamaktadır.

Taraflar arasında geçerli bir tahkim sözleşmesinin bulunması durumunda sözleşmede belirtilen konulardan doğan uyuşmazlıkların çözümünde taraflar mahkemeye başvuramazlar. Tahkim sözleşmesine rağmen taraflardan birinin mahkemede dava açması durumunda, diğer taraf  tahkim sözleşmesini mahkemede ilk itirazlar olarak öne sürebilecektir. Tahkim ilk itirazının ileri sürülmesi durumunda tahkim sözleşmesi geçersiz değil ise hakim itirazı kabul ederek davayı usulden reddedecektir. Bununla birlikte, tahkim ilk itirazı ileri sürülmezse mahkeme uyuşmazlığı çözmeye yetkili olacak ve taraflar uyuşmazlığın mahkemede çözümüne karşı koyamayacaktır.

TAHKİM ŞARTININ ASIL SÖZLEŞMEDEN BAĞIMSIZLIĞI

Yukarıda yer alan açıklamalarımızda da yer vermiş olduğumuz üzere tahkim sözleşmesi asıl sözleşmeden ayrı olarak yapılabileceği gibi asıl sözleşmeye bir tahkim şartı eklenmek suretiyle de düzenlenebilmektedir. Tahkim sözleşmesinin asıl sözleşmeye bir hüküm konmak suretiyle yapıldığı durumlarda asıl sözleşmenin geçerliliğine ilişkin taraflar arasında bir çekişmenin bulunması halinde tahkim şartının bu durumdan ne şekilde etkileneceği sorunu ortaya çıkmaktadır.

Türk hukuku ve diğer hukuk sistemlerinde tahkim şartının asıl sözleşmeden bağımsızlığı ilkesi kabul edilmiştir. Nitekim HMK’nın 412. Maddesinin 4.fıkrasında da ‘’ Tahkim sözleşmesine karşı, asıl sözleşmenin geçerli olmadığı veya tahkim sözleşmesinin henüz doğmamış olan bir uyuşmazlığa ilişkin olduğu itirazında bulunulamaz.’’  bu ilkeye yer verilmektedir.

Bu ilkeye göre tahkim şartı asıl sözleşmeden bağımsız olarak incelenecek ve asıl sözleşmenin feshi; süresinin dolması veya geçersizliği tahkim şartının da ortadan kalkmasını gerektirmeyecektir. Bu kapsamda tahkim şartı asıl sözleşmenin geçersizliği iddialarına rağmen ayakta kalacağından asıl sözleşmenin yokluk, kesin hükümsüzlük veya iptal edilebilirliğinin incelenmesi tahkim yargılamasında görevli hakem kurulu tarafından yapılacaktır.

TAHKİM SÖZLEŞMESİ İLE HAKEM SÖZLEŞMESİNİN BİRBİRİNDEN AYRILMASI

Günümüz uygulamasında sıkça hakem sözleşmesi ibaresinin tahkim sözleşmesini ifade etmek üzere kullanıldığı görülmektedir. Bu kullanım doğru bir kullanım olmayıp hakem sözleşmesi ile tahkim sözleşmesi farklı nitelikte ve farklı amaçlara yönelik sözleşmeleri ifade etmektedir.

Şöyle ki; hakem sözleşmesi, tahkim sözleşmesinin tarafları ile hakem arasında yapılan ve öncelikle borçlar hukukuna ilişkin olan bir sözleşmeyi ifade etmektedir. Hakem sözleşmesi ile birlikte hakemler uyuşmazlığın çözümünü ; taraflar ise bu edim karşılığında bir ücret ödemeyi taahhüt etmektedirler.

Yukarıdaki açıklamalarımızda da detaylı olarak anlatıldığı üzere tahkim sözleşmesi tarafların aralarında çıkacak olan uyuşmazlıkların çözümünde hakem veya hakemler kurulunu yetkilendirdiği sözleşmeyi ifade etmektedir. Bu kapsamda tahkim sözleşmesinin tarafları uyuşmazlığın tarafları hakem sözleşmesinden farklı olarak hakem tahkim sözleşmesinin bir tarafı değildir.

TAHKİM SÖZLEŞMESİNİN SONA ERMESİ

Tahkim sözleşmesi esasen uyuşmazlığın hakem veya hakemler kurulunca çözümlenmesi ile birlikte sona erer.

Bununla birlikte , sözleşmenin nihai amacına ermesi dışındaki hallerde de sözleşme sona erebilmektedir. İlk olarak, taraflar tahkime gitmeden önce veya uyuşmazlığın hakemler önünde çözümü esnasında aralarında anlaşmak suretiyle tahkim sözleşmesini sona erdirebilirler. İkinci bir sona erme hali olarak ise , tahkim sözleşmesinin belirli süreli olarak yapıldığı durumlarda sürenin dolması ile birlikte tahkim sözleşmesi kendiliğinden sona ermiş olacaktır.

İzmir avukat olarak, hukuki konularda size rehberlik etmek ve sorularınıza cevap vermek için buradayız. Diğer yazılarımıza göz atmak için linke tıklayabilirsiniz.

Hukuk Öğrencisi Banu Fulya ÇETİNKAYA  

Av. Dicle GÖKTAŞ

Kapital Hukuk - İzmir Avukat & İzmir Hukuk Bürosu
Kapital Hukuk - İzmir Avukat & İzmir Hukuk Bürosu

Av. Harun Ümit Eren ve Av. Bahadır Gökhan Kaya’nın 2016 yılında kurmuş olduğu Kapital Hukuk Bürosu; değişen ve globalleşen dünyaya müvekkillerinin uyumlanmasını hedefler. Bünyesindeki avukatları, sigorta uzmanları ve icra ekibiyle, ticari faaliyetler için yurtiçi veya uluslararası alanda Ticaret Hukuku, İş Hukuku, Sigorta Hukuku, İcra-İflas Hukuku ve Vergi /SGK Hukuku alanlarında yoğunlaşarak daha kaliteli ve kapsamlı hizmet vermeyi hedefler.

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on email
Email

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İzmir Avukat İletişim & Telefon Numarası

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN