Türkiye; coğrafik konumu, genç ve dinamik nüfus yapısı, ekonomisindeki işgücü potansiyeli gibi çeşitli sebeplerle son dönemlerde çok sayıda insanın göç ettiği bir ülke konumuna gelmiş olup, toplam nüfusundaki yabancıların sayısında daima artan bir ivme yakalamıştır.
Bu sebeple yabancılar, göçmen, mülteci, şartlı mülteci ve korunmaya muhtaç gibi birçok yeni kavram hukuki boyutta oldukça önem kazanıp detaylı olarak açıklanmaya, bahsi geçen yabancılar, göçmen, mülteci ve diğer kişilerin Türkiye’de nasıl ve ne koşulda kalacakları, sınır dışı edilme halleri ile ilgili danışmanlık ve yasal süreçleri merak edilmeye başlanmıştır.
‘YABANCI’LIK KAVRAMI NEDİR? GÖÇMEN VE MÜLTECİLİK FARKI NEDİR?
Yabancıkavramı hukuki düzende “yabancı bir devlet ülkesinde bulunup, o devletin vatandaşlığını halen iddiaya hakkı olmayan kimse” anlamına gelip son dönemlerde sıkça duyduğumuz göçmen, mülteci, kaçak göçmen, yasadışı göçmen gibi kavramları da içerisine almaktadır. Yabancılık kavramı, farklı kültürlerden gelen bireyleri tanımlarken, göçmenlik gönüllü bir değişiklikken mültecilik ise zorunlu ve sıkıntılı koşullardan kaynaklanan bir değişiklik olarak öne çıkarak, bu iki terim arasındaki temel farkı ortaya koyar.
Göçmen, yaşadığı ülkeyi terk ederek başka bir ülkeye yerleşmek amacıyla giden kimseyi karşılarken, mültecilerise bu göçmen kavramından farklılaşıp iradi bir hareket dışını, yani serbest iradeleriyle ülkelerinden ayrılma tercihinde bulunmayan kişileri kastedip temel unsurunda sığınma eylemini barındırmaktadır. Bunlara ek olarak iç hukukumuzda Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda bahsi geçen yabancı, göçmen ve mültecikavramlarına ek “şartlı mülteci” ve “ikincil koruma” gibi kavramlar da alt başlıkları halinde tanımlanmış, detaylandırılmış, usul ve yargılamaları düzenlenmiştir.
YABANCILARIN ÜLKEDE KALMA HAL VE KOŞULLARI
Artan bir düzenli veyahut düzensiz göç dalgası ile ülkede kalmak isteyen yabancıların sayısı artmakta olup, insan hakkı ihlallerinin önlenmesi ve insan onuru ve haysiyetine yaraşır bir sistemin oluşması için ülkemizde bulunan yabancılar da çeşitli hak ve yükümlülüklere sahiptir. Bu kapsamda ülkemizdeki yabancılara Türkiye’de kalmak için çeşitli yollar hukuken tanınmaktadır.
-YABANCILAR İÇİN İKAMET İZNİ
Yabancıların ülkemizle arasındaki yasal bağlantının kurulduğu en önemli zeminlerden birisi ikamet iznidir. İkamet izni; yabancınıntalepte bulunması, bunun için kurumca istenen gerekli evraklarla başvurması ile belirlenmiş olan şartları taşıması halinde yetkili makamlarca düzenlenen ve yabancılara Türkiye’de kalmak üzere verilen izin belgesini ifade etmektedir.
“MADDE 19 – (1) Türkiye’de, vizenin veya vize muafiyetinin tanıdığı süreden ya da doksan günden fazla kalacak yabancıların ikamet izni almaları zorunludur. İkamet izni, altı ay içinde kullanılmaya başlanmadığında geçerliliğini kaybeder.”(Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu)
İkamet izninin kanunda sayılan birden çok çeşidi mevcut olup, her biri için yabancıların talep ettiği ikamet izni süresinden altmış gün daha uzun süreli pasaport ya da pasaport yerine geçen belgeye sahip olmaları şartı aranmaktadır. İkamet izni başvurusu kural olarak yabancının vatandaşı olduğu veya da yasal olarak bulunduğu ülkedeki konsolosluklara yapılabilmektedir ancak belirlenmiş olan birtakım istisnai hallerde valiliklere de yapılabilmektedir.
– YABANCILAR İÇİN ÇALIŞMA İZNİ
Öncelikle kural olarak çalışma izninin varlığı veya çalışma izninden muaf olunması halleri ikamet izni yerine geçmekte olup ilgili mercilerce çalışma izni almış olan yabancının ayrıca bir ikamet izni başvurusunda bulunması gerekmemektedir. Süreli, süresiz, bağımsız ve istisnai çalışma izni olmak üzere talep eden yabancıların mevcut durumlarına göre çalışma izinleri sınıflandırılmıştır.
“MADDE 2– Bu Kanun; Türkiye’de çalışmak için başvuruda bulunan veya çalışan, bir işveren yanında mesleki eğitim görmek üzere başvuruda bulunan veya görmekte olan, staj yapmak üzere başvuruda bulunan veya staj yapan yabancılar ile Türkiye’de geçici nitelikte hizmet sunumu amacıyla bulunan sınır ötesi hizmet sunucusu yabancıları ve yabancı çalıştıran veya çalıştırmak üzere başvuruda bulunan gerçek ve tüzel kişileri kapsar.” (Uluslararası İşgücü Kanunu)
İlgili madde kapsamında değerlendirilen yabancılariçin çalışma izni Bakanlıkça verilmekte olup belirtilmiş olduğu üzere ikamet izni yerine geçmektedir. Ancak, kanunda tanımlanan mülteci ya da ikincil koruma statüsü dışında yabancınınherhangi bir nedenle ikamet izni olması yabancıya çalışma hakkı vermemektedir.
-HAKKINDA SINIR DIŞI ETME KARARI ALINAMAYACAK YABANCILAR
Biraz ileride bahsi geçecek kanun kapsamında sınır dışı edilmesi öngörülen yabancıların istisnai durumların varlığı halinde sınır dışı edilmeleri mümkün değildir. Bu kişiler:
a) Sınır dışı edileceği ülkede ölüm cezasına, işkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacağı konusunda ciddi emare bulunanlar;
b) Ciddi sağlık sorunları, yaş ve hamilelik durumu nedeniyle seyahat etmesi riskli görülenler;
c) Hayati tehlike arz eden hastalıkları için tedavisi devam etmekte iken sınır dışı edileceği ülkede tedavi imkânı bulunmayanlar;
ç) Mağdur destek sürecinden yararlanmakta olan insan ticareti mağdurları;
d) Tedavileri tamamlanıncaya kadar, psikolojik, fiziksel veya cinsel şiddet mağdurları
olarak kanunda öngörülmüş olup her bir durumdaki yabancı için farklı değerlendirme yapılmakta, belirli bir adreste belirlenen süre dahilinde ikamet etmeleri istenmektedir.
YABANCILARIN SINIR DIŞI EDİLMESİ, KOŞUL VE ŞARTLARI
Uluslararası anlamda tanınmış diğer bütün devletler gibi Türkiye de ülkesel egemenliği prensibi kapsamınca, yukarıda tanımı yapılmış yabancıların ülkeye girişi, burada bulunması ve ülke sınırlarından çıkarılması konusunda yetkiye sahiptir. En genel tanımı ile yabancı kişinin isteğine bakılmaksızın yabancının ülke dışına çıkarılması olarak tanımlanabilecek olan sınır dışı etme kavramı Türk hukukunca kişi hürriyetine, yabancıların kişi dokunulmazlığı ve özgürlüğüne bir istisna olarak kabul edilmiştir.
Yabancıların sınır dışı edilmesi hususu özellikle Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nda açıklanmış olup ilgili sınır dışı etme kararı için anlaşılacağı üzere ön şartın yabancı olmak olduğu, kararın da Genel Müdürlüğün talimatı üzerine veya resen valiliklerce alındığı belirtilir.
Bu hususta kanun, haklarında sınır dışı edilme kararı alınacak yabancıları hükümlerinde açıkça belirtmiştir. Buna göre ilgili hükümce sınır dışı edilmesi gerekenler:
a)İşlediği suç nedeniyle iki yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm edilen yabancının;
b)Terör örgütü yöneticisi, üyesi, destekleyicisi veya çıkar amaçlı suç örgütü yöneticisi, üyesi veya bahsi geçenlerin destekleyicisi olanlar;
c)Türkiye’ye giriş, vize ve ikamet izinleri için yapılan işlemlerde gerçek dışı bilgi ve sahte belge kullananlar;
ç)Türkiye’de bulunduğu süre zarfında geçimini meşru olmayan yollardan sağlayanlar;
d) Kamu düzeni veya kamu güvenliği ya da kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar;
e)Vize veya vize muafiyeti süresini on günden fazla aşanlar veya vizesi iptal edilenler;
f)İkamet izinleri iptal edilenler;
g) İkamet izni bulunup da süresinin sona ermesinden itibaren kabul edilebilir gerekçesi olmadan ikamet izni süresini on günden fazla ihlal edenler;
ğ)Çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilenler;
h)Türkiye’ye yasal giriş veya Türkiye’den yasal çıkış hükümlerini ihlal edenler;
ı) Hakkında Türkiye’ye giriş yasağı bulunmasına rağmen Türkiye’ye geldiği tespit edilenler;
i)Uluslararası koruma başvurusu reddedilen, uluslararası korumadan hariçte tutulan, başvurusu kabul edilemez olarak değerlendirilen, başvurusunu geri çeken, başvurusu geri çekilmiş sayılan, uluslararası koruma statüleri sona eren veya iptal edilenlerden haklarında verilen son karardan sonra bu Kanunun diğer hükümlerine göre Türkiye’de kalma hakkı bulunmayanlar;
j)İkamet izni uzatma başvuruları reddedilenlerden, on gün içinde Türkiye’den çıkış yapmayanlar olarak sıralanmıştır.
Buradaki en mühim konu ise söz konusu kararın tebliğinin iletilmesinden itibaren, gerekli koşulların mevcudiyeti halinde bu karara itiraz, yasal sürecinin işlemesi, işlemin usulleri, süreleri ve takibi hususları oldukça önem arz edip; bu durum süreç boyunca bir danışman ve avukatın ihtiyacını zaruri kılmaktadır.
Kısaca açıklandığı üzere son dönemde göç veren konumundan göç alan konumuna gelen ülkemizde yaşamak isteyen yabancıların oturma izni, oturma izni uzatma başvurularının yapılması, takibi ve sonuçlandırılması; sınır dışı edilme kararına itiraz, Türk vatandaşlığına sahip olmak isteyen yabancıların yasal süreçlerinin başlatılması ve takibi, çalışma izni, çalışma izni uzatma başvuruları gibi süreç dahilindeki her konuda İzmir Kapital Hukuk ve Danışmanlık olarak danışabileceğiniz merci olarak buradayız.
Kapital hukuk büromuz ile bu ve benzeri birçok dava konusunda detaylı bilgiye ana sayfamızdan ulaşabilirsiniz. Merak ettiğiniz geri kalan birçok konuda ise İzmir Kapital Hukuk Bürosu İletişim bilgilerinden birini tercih ederek bizlere danışabilirsiniz.
Av.Harun Ümit Eren & Stj.Elif Pınar Tolga /İzmir