Müşterek Avarya
Müşterek Avarya Nedir?
Müşterek avarya, TTK madde 1272’de düzenlenmiştir. Buna göre, “Ortak bir deniz sergüzeştine atılmış olan gemiyi, yükü, diğer eşyayı ve navlunu birlikte tehdit eden bir tehlikeden onları korumak amacıyla ve makul bir hareket tarzı oluşturacak şekilde, bile bile olağanüstü bir fedakârlık yapılması veya olağanüstü bir gidere katlanılması hâlinde “müşterek avarya hareketi” var sayılır ve bu hareketin doğrudan doğruya sonucu olan zarar ve giderler müşterek avarya olarak kabul edilir.”. Müşterek avarya, ani bir tehdit karşısında gemicilerin tereddüt etmeden hareket etmesini ve yapılan fedakârlığın adilâne biçimde bölüşülmesini sağlar.
Unsurları
Unsurları şunlardır:
- Gemi ve yük müşterek bir deniz sergüzeştine atılmalıdır.
- Gemi ve yük müşterek bir tehlike ile karşılaşmış olmalıdır.
- Müşterek tehlikeden gemi ve yükü korumak gayesiyle fevkalade bir fedakârlık yahut masraf yapılmış olmalıdır.
- Fedakârlık iradi şekilde yapılmalıdır.
- Fedakârlık hareketi makul olmalıdır.
- Faydalı netice elde edilmiş olmalıdır.
Hareketin hukuki sonuç doğurması için belirli bir sebebe dayanması gerekmektedir. Bu sebepler gemi ve yükün müşterek selametidir. Bu konunun iki unsuru bulunur: müşterek tehlike ve müşterek menfaat. Yalnızca tek tarafın yararına alınan tedbirlerde müşterek avarya hareketinden söz edemeyiz.
“Müşterek avarya fedakarlığı” kavramı hareketin teknede veya emtiada neden olduğu maddi zararı ifade etmek için kullanılır. Buna örnek olarak yüklü geminin bir deniz tehlikesi nedeniyle batma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı sırada geminin batmaması için karaya oturtulması (donatanın fedakarlığı) ya da geminin batmaması için yükün bir kısmının denize atılması (yük sahibinin fedakarlığı) verilebilir.
Garame Payı Alacakları
Hükmün devamında “Müşterek avaryadan sayılacak bir giderin yapılmaması için göze alınan her fazla gider de başka ilgililer bu fazla giderlerden faydalansalar bile, önlenmiş olan giderin tutarına kadar, müşterek avarya garamesine girer. Müşterek avarya garamesine giren zarar ve giderler gemi, yük, navlun ve diğer eşya arasında bu Bölüm hükümlerine göre paylaşılır.” denilmek suretiyle müşterek avarya sayılacak giderlerin önlenmesi amacıyla yapılan ikame masrafların önlenen giderle sınırlı olmak kaydıyla avarya garamesine gireceği ifade edilmiştir. İkame masrafları, avarya masraflarını aşmamalıdır. Aşması halinde fazla kısım avaryaya dahil edilmez. İkame masraflarının kabulünde müşterek menfaat ilkesi göz önünde bulundurulur. Garame kavramı, yerine getirilmesi gerekilen şey şeklinde anlaşılmalıdır. Avarya garamesi ise müşterek avaryanın gerçekleşmesi sonucunda, meydana gelen zararların ilgililer tarafından paylaşılmasını ifade etmektedir.
Kanunun devamı hükmünde, TTK 1273, “Taraflarca başka bir husus kararlaştırılmamış olduğu takdirde, müşterek avarya garamesi, Milletlerarası Denizcilik Komitesi tarafından hazırlanarak, bu madde hükmüne göre Türkçe ’ye çevrilip yayımlanmış olan en son tarihli York-Anvers Kurallarına tabidir.” denilerek müşterek avarya konusuna uygulanacak kurallar belirlenmiştir. York Anvers Kuralları, deniz taşımalarında tarafların genellikle farklı uyruklara mensup olması ve milli kanunlar arasında farklılıklar bulunması sebebiyle müşterek avarya konusunda ortak bir kuralar bütünü oluşması için, ILA tarafından belirlenmiştir.
Bu kurallar Milletlerarası Denizcilik Komitesi tarafından uluslararası ticaretin gereksinimlerine ve güncel sorunlara uygun olarak belli aralıklarla yenilenmektedir. Kuralların en güncel hali 2016 yılında yapılan değişiklikleri içerir. York Anvers kuralları milletlerarası sözleşme niteliğinde olmamakla birlikte deniz taşımacılığında tarafların iradesine uygun olarak navlun sözleşmesi veya konşimentolara şart olarak eklenebilen tavsiye kurallardır. TTK ilgili hükmüne göre, taraflar York Anvers Kuralları’nın hangi metninin uygulanacağını kararlaştırabilirler. Taraflar bunu kararlaştırmamışsa Resmi Gazete’de yayımlanan en son tarihli York Anvers kuralları avaryaya uygulanır.
TTK madde 1274’e göre, avarya garame paylarının kişisel borçluları, garameye girecek olan geminin müşterek avarya hareketinin meydana geldiği andaki donatanı, navlunun boşaltma tarihindeki alacaklısı ve diğer eşyanın boşaltma tarihindeki malikidir.
TTK madde 1277, hapis hakkının kullanılmasını düzenlemektedir. “Kaptan, garame payları ödenmedikçe veya 1201 inci madde gereğince, bunlar için teminat gösterilmedikçe garameye iştirak edecek eşyayı teslim edemez; ederse kendisi de bu paylardan şahsen sorumlu tutulur.”
Dispeç, müşterek avarya sayılan zarar ve masrafların gemi, yük ve navlun arasında paylaşılması işlemidir. Bu işlem TTK madde 1278 vd. düzenlenmiştir. Paylaşıma ilişkin hesapları gösteren belgeye ise dispeç raporu denmektedir. Dispeç raporu dört kısımdan oluşur: Avarya olayı, alacaklı – aktif masa (avaryaya giren gemi, yük ve navlun zararları ile kaptan tarafından yapılan fevkalade masraflar), borçlu – pasif masa (Gemi, yük ve navlundan kurtulanların yolculuk sonundaki değerleri ile toplam avarya zararları) garame oranı (Alacaklı masa değeri /Borçlu masa değeri). Dispeç ilgililerin oy birliği ile atayacakları bir veya birden fazla dispeççi tarafından yapılır. Dispeç, varma limanında, eğer buraya varılamamışsa yolculuğun bittiği limanda yapılır. Donatan gecikmeksizin dispeci yaptırmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğünü yerine getirmediği takdirde ilgililerin her birine karşı sorumlu olur.
Dispeç raporu ile tespit edilen avarya alacaklılarının borçlulardan talepte bulunabilmesi için dispeç raporunun mahkemece onaylanması gerekir. Dispeçe ilgililer itiraz etme hakkına sahiptirler. Dispecin onanması, varsa itirazların karara bağlanmasına ilişkin usuli esaslar TTK madde 1281/2-5 hükümlerinde düzenlenmiştir.
Dispeççi, ilgililerin oybirliğiyle atanır. Oybirliği sağlanamadığı takdirde dispeççi dispecin yapılacağı yer mahkemesi tarafından atanır. Birden fazla dispeççi atanması mümkündür. Dispeççi asıl olarak bilirkişi olarak görev yapar. Avarya olayının tarafı değildir. Dispeççi hakem de sayılmaz. Fakat uygulamada avaryayla ilgili uyuşmazlıklar hakem-dispeççiler vasıtasıyla çözümlenmektedir.
Dispeç raporunun ilam niteliğini kazanması TTK madde 1284’te düzenlenmiştir. Buna göre dispeç raporunun onaylanması hakkındaki kararın kesinleşmesiyle bu karar raporda gösterilen alacakların ödetilmesi için verilmiş bir ilam niteliğini kazanır. İtiraza uğramamış bir rapor, onaylanma kararı kesinleşmeden önce de bu niteliğe sahiptir.
Son olarak, avarya garame payı alacakları bir yılda zamanaşımına uğrar.
Diğer yazılarımıza göz atmak için linke tıklayabilirsiniz.
Av.Bahadır Gökhan Kaya
Stj.Av.Çağla Ersungur
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin!