İŞ MAHKEMELERİ
Hukuk sistemimiz Özel Hukuk ve Kamu Hukuku olmak üzere ikiye ayrılmakta olup, bu ayrım mahkemelerin karara bağladığı davalara da yansımaktadır. Özel hukuk davalarına bakmakla görevli mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleri, Sulh Hukuk Mahkemeleri ve Özel Mahkemeler olarak ayrılır. Özel mahkemeler belirli kişilerin arasındaki ilişkilerden yahut belirli çeşit uyuşmazlıklardan kaynaklanan davalara bakmakla görevlidir. İş mahkemeleri de özel mahkemelerden olup diğerleri de şu şekilde sıralanabilir: Tüketici Mahkemesi, Asliye Ticaret Mahkemesi, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi, Kadastro Mahkemesi.
İş Mahkemeleri adı üzerinde iş uyuşmazlıklarından kaynaklanan davalara bakmakla görevlidir. İş uyuşmazlıklarını İş Kanunu’ndan kaynaklanan işçi alacakları, işe iade davaları, kıdem tazminatı, iş kazası olarak ifade etmek mümkündür. Bunların yanı sıra Sosyal Güvenlik Kurumu’nun taraf olduğu yine İş Kanunu’ndan kaynaklanan uyuşmazlıklarda ve diğer kanunların özellikle iş mahkemelerini görevli kıldığı uyuşmazlıklarda da görevli mahkeme İş Mahkemeleri’dir. Kısaca işçi ve işveren arasındaki bütün uyuşmazlıklar ve SGK’ya ilişkin olanlar İş Mahkemelerinde görülen davaların konularıdır.
İŞ DAVALARINDA ARABULUCULUK
01/01/2018 tarihi itibari ile İş Davalarında arabuluculuk uyuşmazlık çözüm yöntemine başvurmak dava şartı haline getirildi. Bu yenilik ile birlikte normalde ihtiyari olan alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi zorunlu hale gelmiş oldu. Bu zorunluluktaki amaç mahkemelerin iş yükünü azaltmak iken bu amaca gerçekten ulaşılıp ulaşılamadığı hukuk camiasında bir tartışma konusudur.
İş davalarında arabuluculuk sürecini incelemek gerektiğinde bu hususta daha detaylı bilgiye sahip olmak için sitemizdeki diğer yazıları inceleyebilirsiniz. İşe iade davaları ve arabuluculuk, iş davalarında arabuluculuk, işçi alacakları ve dava şartı arabuluculuk ve diğer yazılarımızı inceleyebilirsiniz.
Özetlemek gerekirse kıdem, ihbar, kötüniyet tazminatları; ücret alacağı (maaş), fazla çalışma ücreti veya yıllık ücretli izin alacakları; genel tatil ücretleri, milli ve dini bayram tatil ücretleri; işe iade davası; işçi ile işverenin birbirine hakaret etmesinden kaynaklanan tazminat davalarında dava açmadan önce arabuluculuk uyuşmazlık çözüm yöntemine başvurmak dava şartı haline getirildi. Bu kapsamda bu dava şartı yerine getirilmeden açılmaya çalışılan bir dava, dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı ile karşı karşıya kalacak. İş uyuşmazlıklarında önemli yere sahip bu davalarda tarafların red kararı ile karşılaşmaması için tüm dava şartlarını yerine getirerek dava açması hak kayıplarının yaşanmaması için ciddi öneme sahiptir.
İŞ DAVALARINDA YARGILAMA USULÜ
İş mahkemeleri Kanunu madde 7’ye göre iş davaları basit yargılama usulüne göre görülür. Bu kapsamda taraflar yalnızca ilk dilekçelerini mahkemeye sunar ve ilk dilekçelerden sonra iddianın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı bulunmaktadır. Bu yasağa göre taraflar ilk dilekçelerinde sundukları deliller ve iddialarla bağlı olup, bunları değiştirme ve genişletme imkanları bulunmamaktadır.
İş mahkemelerini yetki bakımından incelediğimizde Hukuk Muhakemeleri Kanunu genel yetki kuralları uygulanmaktadır. Buna göre; davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesi yetkili iken
iş kazasından doğan tazminat davalarında, iş kazasının veya zararın meydana geldiği yer ile zarar gören işçinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
İŞ MAHKEMELERİNİN KARARLARINA KARŞI İSTİNAF-TEMYİZ
İlk derece mahkemesi olan İş Mahkemesinin kararının tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde tarafların bir üst mahkemenin kararı incelemesini isteme hakkı vardır. Fakat bu hak sınırsız olmayıp İstinaf Kanun yoluna başvuru için harca esas değeri 4.400 TL’nin üzerinde olan davalar, Temyiz kanun yoluna başvuru için harca esas değeri 58.800 TL’nin üzerinde olan davalar için kanun taraflara bu hakkı tanımıştır.