Bu yazımızda tasfiyesi tamamlanmış şirketin ihya davası süreci ele alınacaktır.
Tasfiye edilmiş şirkete karşı bir alacak ileri sürülmesi durumunda Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlen hükümler doğrultusunda şirket ihya edilebilir. İhya, tasfiyesi tamamlanmış ve ilgili ticaret sicilinden terkin edilmiş olan bir şirketin yeninden canlanması olarak tarif edilebilir.
İhya Nedir?
İhya, tasfiyesi tamamlanmış ve ilgili ticaret sicilinden terkin edilmiş olan bir şirketin yeninden canlanması olarak tarif edilebilir. Ayrıca ek tasfiye olarak da adlandırılmaktadır.
Şirketin ek tasfiyesi Yargıtay’ın içtihatlarla yarattığı, başta ticaret şirketleri olmak üzere tüm tüzel kişiler bakımından hukuka aykırı sona erme, tasfiye veya ilgili sicilden silinmenin söz konusu olduğu hallerde, dava yoluyla hukuka aykırılığın ileri sürülmesi ve tüzel kişiliğin tekrar tesis edilmesine yönelik bir kurumdur.
Şirketin Tasfiyesi
Şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin edilmesi ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için de, tasfiye işlemlerinin eksiksiz tamamlanması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilmiş olsa dahi, şirketinin ihyası sağlanarak tüzel kişiliğin davalara taraf edilmesi mümkündür.
Tasfiye süreci; ya tasfiye memuru atanarak, ya da şirket ana sözleşmesinde düzenleme var ise şirket ortaklarınca yerine getirilebilir. Bu sebeple tüzel kişiliği sona ermiş şirketin hak ehliyetinin ve bu kapsamda davada taraf ehliyetinin varlığından söz edilemeyecektir.
Ticaret sicilinden terkin edilmekle tüzel kişiliği sona ermiş olan şirketin, haklara sahip olması, borçlu kılınması ve temsili hukuken olanaklı değildir. Münfesih şirket adına hukuki işlem tesis edilemeyeceğinden ve edilse dahi işlemlerin hukuki sonuç doğurmayacağından tüzel kişiliği sona eren şirketin medeni haklardan yararlanma ve bu hakları kullanabilme ehliyeti son bulmaktadır. Bu nedenle sone eren şirketin yargı mercileri nezdinde temsil edilmesi ve yargılamaya taraf olması mümkün değildir.
Sicilden terkin edilmesi nedeniyle tüzel kişiliği sona eren ve yargılamaya taraf olamayan şirket adına ya da aleyhine icra takibi başlatılabilmesi için, ihya davası açılarak şirketin ihyasına karar verilmesi gereklidir. İhya kararı sonucunda taraf şartı sağlanmış olacağından şirket alacaklı ya da borçlu sıfatına sahip olabilecektir.
Şirketin İhyası Nedir?
Türk Ticaret Kanunun 547. Maddesi tüzel kişiliğin canlandırılması hususu ek tasfiye olarak nitelendirilmiştir. Bunun sebebi ise, tasfiye olmuş ve ticaret sicilinden silinmiş şirketin tasfiye sırasında unutulmuş, ihmal edilmiş işlemlerin kaldığı anlaşılması üzerine o işlemlerin yapılabilmesi için tüzel kişiliğin geçici olarak canlandırılması imkanı sağlanmasıdır. Ayrıca ek tasfiye, geçici bir tedbirdir.
İhyayı Zorunlu Kılan Durumlar Nelerdir?
TTK 547. madde bağlamında şirketin yeniden sicile kaydedilmesini ve ek tasfiye yapılmasını zorunlu kılabilecek başlıca durumlar şu şekilde sayılmaktadır;
a) Şirketeait bazıaktifler, dağıtım sırasında dikkate alınmamaları nedeniyle dağıtım dışında kalmışlarsa,
b) Anlaşmazlık konusu olan ve bu nedenle tasfiyeye iliskin özel hüküm gereği tevdi edilmişveya güvenceye bağlanmışbir borsa, şirket lehine çözülmüşse ve söz konusu borçların karşılıkları boşta kalmışsa,
c) Malvarlığı dağıtımı esasında ilgili kanuni hükümlere uyulmamışsa,
d) Pay sahiplerince haksiz olarak alınmışolan tasfiye paylarıiçin geri verme davasının açılması gerekiyorsa,
e) Organlara karşı sorumluluk davası açılacaksa,
f) Şirket tarafından yapılması ve web sitesine konulmasıgerekli olan açıklamalar ve şirket tarafından kabul edilmesi zorunluluğu bulunan işlemler varsa,
g) Şirketin yararına sonuç doğuracak bir davanın açılması, şirketin bir davada davalıolarak bulunmasi veya aleyhine icra takibi yapılmasısöz konusu ise,
ek tasfiyeye gidilmesi gerekmektedir.
Ek Şartlar
Yukarıda sayılan özelliklerin yanı sıra, ek tasfiye yapılabilmesi için 2 tane ana şart bulunması gerekmektedir. Bunlar şu sekilde sıralanabilir;
Menfaat Şartı
Yeniden tescil isteği korunmaya değer bir menfaate dayanmalıdır. Korunmaya deger menfaatin varlığı inandırıcı delillerle açıklanmalıdır. İstemin ve ilgili delillerin inandırıcı olmaları yeterlidir.
Amaca Ulaşma Şartı
Yeniden tescil isteği amaca ulaşmada kullanılabilecek tek yol olmalıdır. Bu nedenle amacın gerçekleştirilmesinin bir başka you varsa ve örnegin alacağın bir başka sekilde elde edilmesi imkanı bulunuyorsa yeniden tescil isteginde bulunulamaz.
Bu şartların varlığı halinde, asliye ticaret mahkemesi davada, talebin doğruluğu inceledikten sonra, olumlu sonuca varırsa şirketin yeniden tesciline karar verir. Mahkeme gösterilen delilleri inandırıcı bulmazsa, yeniden tescil talebini reddeder. Davanın reddine karşı kanun yoluna başvurulabilir.
İhya Davası
Tasfiye edilmiş şirkete karşı bir alacak ileri sürülmesi durumunda Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlen hükümler doğrultusunda şirket ihya edilebilir.
TTK`nın geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketin aynı maddenin 15. bendine göre ihyası mümkündür. Geçici 7. madde sicilden terkinin resen Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından yapılmış olması halini düzenlemektedir.
Resen terkinin söz konusu olduğu hallerde ihya davasının tabi olduğu zamanaşımı süresi 5 yıldır. Bu süre zarfında terkin işleminin geçici 7. maddede belirlenmiş usul ve esaslara aykırı olarak gerçekleştirildiği tespit edilirse Asliye Ticaret Mahkemesi’nde terkin işlemini yapan ticaret sicil müdürlüğü davalı gösterilerek ihya davası açılabilmektedir.
İhyada Usul
Şirketin ticaret sicilinden terkin edileceğinin ihtarının Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilmesinden itibaren 30 günlük sürenin dolmasıyla tasfiye işlemleri başlatılır.
Ayrıca geçici 7. maddede yer aldığı üzere resen terkin işlemi tüzel kişiliğin bir davaya taraf olması halinde yapılamaz. Dolayısıyla henüz görülmekte olan bir davada taraf olan tüzel kişilik ticaret sicilinden terkin edilemeyecek, tüzel kişiliği sonlandırılamayacaktır.
Türk Ticaret Kanunu’nun 547. maddesi uyarınca, tasfiye işlemleri tamamlandıktan ve terkin işlemi gerçekleştirildikten sonra ek tasfiye işlemleri başlatılabilir.
Ek tasfiye tüzel kişiliğin bu alacak veya borçların tahsil edilmesine mahsus olmak üzere geçici süre ile ihya edilmesi durumudur.
Ek tasfiye nedeniyle geçici olarak ihya edilmek istenen tüzel kişilik adına Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılmalıdır.
Şirket ihya davası tüzel kişiliğin tekrar kazanılması üzerine davalardır. Tüzel kişiliğin zaman zaman geçici olarak zaman zamansa süresiz şekilde kazanılması söz konusudur.
İşbu davalarla usule ve yasaya aykırı terkin işlemlerinin bertaraf edilmesi yahut hatalı tasfiye
işlemlerinin düzeltilmesi amaçlanmaktadır. Geçici 7. madde kapsamında açılan davalarda ticaret sicili müdürlüklerine karşı yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmez. Nitekim geçici 7. madde kapsamındaki davalarda ticaret sicili müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi zorunludur.
İhya Davası Kapsamında Konu Olan Alacak Türleri
TTK ihya davası konusu borcun türüne yönelik bir belirleme yapmamıştır. Yargıtay kararları ışığında, tasfiye edilmiş şirketin borcu ticari ilişkiye dayanabileceği gibi haksız fiile de dayanabilir. Bu doğrultuda, tasfiye edilmiş şirket tarafından tasfiyeden önce üretilmiş bir cihazın üçüncü kişiler nezdinde yol açacağı zararlar için tasfiye edilmiş şirketin ihyası talep edilebilir.
İhya Davasının Sonucu Nedir?
İhya davasının olumlu sonuçlanması halinde, tasfiye edilen şirket tekrar ticaret sicile kaydedilir ve tüzel kişilik kazanır.
Ek tasfiye halide yeniden alacaklılara çağrı yapılmasına gerek yoktur. Ek tasfiye tamamlandıktan sonra, yeni bir kapanış bildirimi, tescil ve defterlerin korumaya alınması islemlerine ihtiyaç vardır.
İhya edilmiş şirketin ek tasfiyesi sadece ihyaya konu alacak için yapılır, tasfiye memuru bu ek tasfiye süresince başkaca bir işlem yapamaz.
İhyada Görevli Tasfiye Memuru
Ek tasfiye başlatıldığında tasfiye memurları yeniden atanmalıdır. İhyaya hükmeden mahkeme, şirketin ek tasfiyesi için son tasfiye memurunu ya da yeni bir tasfiye memurunu görevlendirir.
Mahkemenin belirlediği tasfiye memuruna karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Atanan kisi ticaret siciline tescil ve ilan ettirilmelidir. Tescil, yeniden atanan tasfiye memurları tarafından gerçekleştirilir.
İhya Davası Kimlere Karşı Açılır?
Tasfiye edilmiş bir şirketin dava ehliyeti, diğer bir anlatımla davaya taraf olma kapasitesi yoktur. Bu nedenle ihya davası, alacaklı tarafından doğrudan tasfiye memuru ve şirketin tasfiyesini tescil eden ticaret sicil müdürlüğüne karşı açılır.
Davanın doğrudan tasfiye memuruna yöneltilmesi, tasfiye memurunun iddia edilen alacaktan kişisel malvarlığı ile sorumlu olduğu anlamına gelmez
Süre
Münfesih olmuş şirketlerin Ticaret Sicil Gazetesinden terkin işlemini gerçekleştirilmesinin akabinde tekrar faal duruma getirmek için zamanaşımı geçmemiş olmalıdır. TTK m. 547’de herhangi bir süre sınırı düzenlenmemişken, geçici madde 7’de silinme tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü söz konusudur. Belirtilen süre içinde ihya davası açılmalıdır.
İhya Davasını Kimler Açabilir?
TTK 547. Maddede belirtildiği üzere, ihya davasını
- son tasfiye memurları,
- anonim şirket yönetim kurulu üyeleri,
- limited şirket müdürleri,
- şirket pay sahipleri,
- tasfiye olmuşşirketten alacağı olanlar,
açabilir.
Geçici madde 7’de düzenlenen ihyayı ise alacaklılar ve hukuki menfaati bulunanlar talep edebilirler.
Ticaret siciline kayıtlı şirketin terkin olması halinde tüzel kişiliği sona ermektedir. Bu durumda taraf sıfatı bulunmadığı icin şirkete hukuki müracaat imkanı mümkün olmamaktadır.
Şirketin ticaret sicilinden terkin edilmiş olması şirket alacaklılarının alacağının düşmesine sebep olmaz.
Terkin olunan şirketin borçlarının devam ettigi durumlarda alacaklıların müracaat edebilmesi veya açılacak davada şirketin davalı sıfatının sağlanabilmesi icin şirketin ihyası yoluna başvurulması, gerekmektedir.
Böylece şirketin ihyası sağlanarak, alacaklı ve diğer üçüncü kisiler ihya edilen şirkete karşı hukuki müracaat hakkını kullanabilecektir.
Avukat İzmir olarak, hukuki konularda size rehberlik etmek ve sorularınıza cevap vermek için buradayız. Diğer yazılarımıza göz atmak için linke tıklayabilirsiniz.
Yaz Stj. Betül AKKURT
Av. Harun Ümit EREN
Sosyal Medyada Bizi Takip edin
https://www.facebook.com/kapitalhukuk