Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu Nedir?

Genel Olarak Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu

Çek, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 780. vd. maddelerinde ve 5941 Sayılı Çek Kanunu’nda düzenlenmiş olan bir kambiyo senedidir. Çekte, çeki düzenleyen (keşideci), çekte öngörülen meblağ kendisine ödenecek olan yetkili hamil ve ödemeyi yapacak olan bankadan (muhatap) oluşan üçlü bir ilişki söz konusudur. Bu ilişkide çeki düzenleyen, çek ile muhatap bankaya çekte öngörülen meblağı yetkili hamile ödemesini emretmektedir. Yetkili hamil ise çeki muhatap bankaya ibraz ederek bahse konu meblağı bankadan tahsil etmeyi haiz olmaktadır.Yetkili hamilin, çekte öngörülen meblağı muhatap bankadan tahsil edebilmesi için, banka ile çeki düzenleyen arasında, çeki düzenleyenin çek düzenleme konusunda tasarrufta bulunabileceğine ilişkin bir anlaşma ve çeki düzenleyenin üzerinde tasarrufta bulunabileceği bir “karşılık” bulunması gerekmektedir. “Karşılık”, çeki düzenleyen kişinin çek muhatabı banka bünyesindeki hesabında bulunan nakit para olabileceği gibi muhatap banka tarafından kendisine tanınan bir kredi limiti de olabilmektedir. Bu husus TTK m. 783/1’de “Bir çekin düzenlenmesi için, muhatabın elinde düzenleyenin emrine tahsis edilmiş bir karşılık bulunması ve düzenleyenin bu karşılık üzerinde çek düzenlemek suretiyle tasarruf hakkını haiz olacağına dair muhatapla düzenleyen arasında açık veya zımni bir anlaşma bulunması şarttır.” şeklinde ifade edilmiştir.Hukuken geçerli ve ibraz süresi geçmemiş olan bir çek bankaya ibraz edilmiş olmasına rağmen, üzerine çek düzenlenmiş olan hesapta ibraz tarihi itibariyle çekte öngörülen meblağı karşılar bir nakit para veya çeki düzenleyene tanınan bir kredi limiti bulunmaması halinde, karşılıksız çek söz konusu olmaktadır. Karşılıksız çek, hukuken geçerliliğini korumakta olup bu çekin ibrazı halinde muhatap banka, Çek Kanunu m. 3/3-a uyarınca öngörülen meblağı yetkili hamile ödemek durumundadır. Bununla birlikte karşılıksız çek keşide eden kişinin Çek Kanunu m. 5 uyarınca “Çekte karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verme (Karşılıksız çek düzenleme)” suçu nedeniyle cezai sorumluluğu doğmaktadır.İşbu madde uyarınca, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, her bir karşılıksız çek için, bin beş yüz güne kadar adli para cezasına hükmolunmaktadır. Ancak çekte karşılıksız kalan meblağ, bin beş yüz günlük adli para cezasının karşılığından fazla ise, verilecek adli para cezası karşılıksız kalan meblağ kadar olmaktadır. Yine karşılıksız çek keşide eden kişi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına karar verilmektedir.Karşılıksız çek düzenleme suçu şikayete tabi bir suç olup, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 347 uyarınca şikayet için, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıllık süre öngörülmüştür. Bu suça ilişkin şikayet hakkı Çek Kanunu m. 5’te hamile tanınmıştır. Hamil kavramından anlaşılması gereken, çeki hukuka uygun bir şekilde elinde bulunduran ve muhatap bankaya ibraz etmeye yetkili bulunan kişidir. Bununla birlikte Yargıtay güncel kararlarında hamil kavramını geniş yorumlayarak, şikayet hakkını çek hakkında karşılıksızdır işlemi yapılmadan önce çeki elinde bulunduran ciranta ve karşılıksızdır işlemi yapılmasından sonra çeki elinde bulunduran kişiye de tanımıştır (Bkz. Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2018/3072 E, 2018/5874 K. sayılı ve 10.05.2018 tarihli karar).Karşılıksız çek düzenleme suçunun faili, Çek Kanunu m. 5/2’de düzenlenmiştir. Bahse konu hüküm uyarınca çek hesabı sahibinin gerçek kişi olması durumunda, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi ve dolayısıyla suçun faili çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde ise bu tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler bu suçun faili olmaktadır.Karşılıksız çek düzenleme suçunda görevli mahkeme icra ceza mahkemesidir. Suça ilişkin yetkili mahkeme ise Çek Kanunu m. 5/1 uyarınca ;
  • Çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği yer mahkemesi,
  • Çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer mahkemesi,
  • Hesap sahibinin yerleşim yeri mahkemesi ya da,
  • Şikayetçinin yerleşim yeri mahkemesidir.
Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu
Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu

Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu Nedeniyle Verilen Cezanın İnfazının Durdurulmasına İlişkin Çek Kanunu Geçici Madde 5 Hükmü

Karşılıksız çek keşide ettiği tespit edilen kişi hakkında Çek Kanunu m. 5’te öngörülen adli para cezasına hükmedilmekle birlikte, bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de etkilerini derinden hissettiren ve ekonomik hayatı durma noktasına getiren pandemi süreci nedeniyle karşılıksızdır işlemi yapılan çek sayısında esaslı bir artış meydana gelmiştir. Hal böyleyken çek borçlularına yeni bir ödeme imkanı getirmek maksadıyla Çek Kanunu’nda bir Geçici Madde 5 hükmü öngörülmüştür. Karşılıksız çek düzenleme suçu nedeniyle hakkında mahkumiyet kararı verilen hükümlünün infazının durdurulmasını öngören bu düzenleme, ilk olarak 24.03.2020 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından getirilmiş, pandemi sürecinin devam etmesi nedeniyle dört kez uzatılmıştır.En son 7341 Sayılı Kanun ile getirilen Geçici Madde 5 hükmü:“5 inci maddede tanımlanan ve 30.04.2021 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı durdurulur. Hükümlü 30.06.2022 tarihine kadar çek bedelinin bu fıkrada değişiklik yapan Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını 30.06.2022 tarihinden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece, ceza mahkûmiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir. 30.06.2022 tarihine kadar çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmemesi halinde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir.” şeklindedir.İşbu düzenleme uyarınca, 30.06.2022 tarihine kadar çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödeyen kişi hakkındaki mahkumiyet hükmünün infazına devam edilmemekte ve taksitlere riayet ederek çekte karşılıksız kalan kısma ilişkin ödemeyi yapması durumunda mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkmasına karar verilmektedir. Bu durumda hükümlü, Çek Kanunu m. 5 uyarınca mahkum edildiği adli para cezasını ödemekten kurtulmakta ve hükümlü bakımından çek düzenleme ve çek hesabı açma yasakları da sona ermektedir.Bunun için hükümlünün 30.06.2022 tarihine kadar çek bedelinin ödenmeyen kısmının yüzde onunu alacaklıya ödemesinden sonra, işbu tarihten itibaren ikişer ay arayla (Yani 30.08.2022, 30.10.2022… şeklinde) on beş taksit ile kalan yüzde doksanlık kısmı ödemesi gerekmektedir. Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenmektedir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilmektedir.Karşılıksız çek düzenleme suçunun 30.04.2021 tarihine kadar işlenmiş olması koşulu ile bahse konu kanun maddesi kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün kurulduğu durumların yanı sıra yargılamanın devam ettiği durumlarda da uygulama bulabilmektedir.

Karşılıksız Çek Düzenleme Suçu Açısından 30.06.2022 Tarihi İtibariyle Mevcut Durum

Karşılıksız çek düzenleme suçuna ilişkin verilen mahkumiyet kararlarının infazı, Geçici Madde 5’in ilk kez yürürlüğe girmiş olduğu 26.03.2020 tarihi itibariyle durmuş bulunmaktaydı. Ancak Çek Kanunu’na 30.06.2022 tarihinden sonrasına ilişkin yeni bir Geçici Madde 5 hükmü getirilmeyerek hükmün daha önce dört kez uzatılmış olan süresi bu defa uzatılmamıştır. Bu durumda mevcut halde, 30.04.2021 tarihine kadar karşılıksız çek düzenleme suçunu işleyen kişinin 30.06.2022 tarihine kadar çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödememesi durumunda ya da yüzde doksanlık kısma ilişkin taksitlere uygun ödemeleri birden fazla kez yapmadığı durumda mahkumiyet hükmünü kuran icra mahkemesine yeni bir şikayet dilekçesi ile başvurularak hükmün infazının devamına karar verilmesi sağlanabilecektir.Stj.Av.Ali AkAv.Bahadır Gökhan Kaya
Kapital Hukuk - İzmir Avukat & İzmir Hukuk Bürosu
Kapital Hukuk - İzmir Avukat & İzmir Hukuk Bürosu

Av. Harun Ümit Eren ve Av. Bahadır Gökhan Kaya’nın 2016 yılında kurmuş olduğu Kapital Hukuk Bürosu; değişen ve globalleşen dünyaya müvekkillerinin uyumlanmasını hedefler. Bünyesindeki avukatları, sigorta uzmanları ve icra ekibiyle, ticari faaliyetler için yurtiçi veya uluslararası alanda Ticaret Hukuku, İş Hukuku, Sigorta Hukuku, İcra-İflas Hukuku ve Vergi /SGK Hukuku alanlarında yoğunlaşarak daha kaliteli ve kapsamlı hizmet vermeyi hedefler.

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on email
Email

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İzmir Avukat İletişim & Telefon Numarası

Danışmak istediğiniz her konuda bize ulaşın!

BİZE ULAŞIN