TÜKETİCİ HUKUKUNDA TAKSİTLE SATIŞ SÖZLEŞMELERİ
Ticari işletmelerin tüketiciler ile buluşmasında sıklıkla taksitle satış yoluna başvurulmaktadır. Taksitle satış, bir malın ya da hizmetin bedelinin tüketici tarafından parça parça ödenmesi, buna karşılık mal ya da hizmet bedelinin tamamı ödendikten sonra satıcı tarafından üstenilen borcun yerine getirilmesini ifade eder. Ancak taraflarca, bedelin tamamen ödenmesinden önce de satıcı tarafından malın teslim edilmesi ya da hizmetin yerine getirilmesi kararlaştırılabilir.
Uygulamada kendine özgü hukuki sorunlar doğuran bu satış işlemi hakkında özel düzenlemeler yapılması yoluna gidilmiş olup, bu hususlar aşağıda detaylı şekilde izah edilmiştir.
Taksitle Satışta Ödeme Yöntemleri
Taksitle satış sözleşmeleri denildiğinde her ne kadar akla ilk olarak kredi kartı ile yapılan taksitler gelmekte ise de kredi kartıyla yapılan alışverişlere, Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu hükümleri uygulanırken, nakit ya da senet vasıtasıyla taksitlendirme yapılması halinde Türk Borçlar Kanunu’nun 253. Maddesi ve . Yine nakit olarak ve kıymetli evrak ile ödenmesine ilişkin detaylar, kanun koyucu tarafından Taksitle Satış Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik ile ayrıca ele alınmıştır.
Tüketici ile satıcı arasında kurulan bu sözleşmenin kıymetli evrak düzenlenmesi yoluyla taksitlerle ödenmesi mümkün ise Taksitle Satış Hakkında Yönetmelik’in 11. maddesi gereğince, tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için taksit tutarını aşmayacak ve ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenir. Bu madde hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.
Taksitle Satışta Taksidin Ödenmemesi Halinde Burcun Tamamı İçin İcra Takibi Başlatılması
Borçlunun temerrüde düşürülmesi ile borç muaccel olur ve kural olarak borç, Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesince muaccel olmadan borçludan talep edilemez. Anılan maddeye göre borçlu, alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. Ancak taksitle satış sözleşmelerinde borçlunun temerrüde düşürülmesi için yalnızca yazılı olarak borcun ödenmesi talepli ihtarda bulunulması yeterli olmayıp, tüketiciye en az otuz gün süre vererek ve yazılı olarak muacceliyet uyarısında bulunması gerekmektedir.
Tüketiciye otuz gün içinde ödeme yapmadığı takdirde borcun muaccel olacağı yazılı olarak bildirilerek tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşürülmesi halinde, borcun tamamının muaccel olması için “tüketicinin art arda en az iki taksidin ödememesi ve ö denmeyen tutarın kalan borcun en az yüzde onunu oluşturması” veya “bir taksidin ödenmemesi, ödenmeyen taksidin toplam borcun dörtte birini oluşturması” şartlarının gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Cayma Hakkı ve Cezai Şart
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da tüketicinin, on dört gün içinde cayma hakkını kullanabileceği düzenlenmişse de Taksitle Satış Hakkında Yönetmelik’e göre tüketici, yedi gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin bu tür bir sözleşmeden cayma hakkına sahiptir. Aksi halde tüketicinin cezai şart ödemesi kararlaştırılabilecektir. Burada bu tür sözleşmeyi akdeden kişinin cayma hakkı süresinin kısıtlandığı görülmektedir.
Taksitle Satış Hakkında Yönetmelik’in cayma hakkına ilişkin 7. maddesinin 8. fıkrasına göre diğer sözleşmelere ilişkin tüketici lehine olan cayma hakkı hükümleri saklı tutulmuştur.
Cayma hakkının kullanılması neticesinde tüketici aleyhine cezai şartın gündeme gelmesine uygulamada sıkça rastlanmaktadır. Bu sebeple Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik’in 7. maddesinde cezai şart müessesesine ilişkin hükümlere yer verilmiş olup, tüketici ile akdedilen sözleşmelerdeki haksız şartların kesin olarak hükümsüz olduğu düzenlenmiştir.
Diğer yazılarımıza göz atmak için linke tıklayabilirsiniz.
Av.Ece Kızıldağ
Av.Harun Ümit Eren
Sosyal Medyada Bizi Takip edin
https://www.facebook.com/kapitalhukuk