Malumdur ki Hizmet Tespit davasında sigortalılık zorunlu olmakla birlikte 4/a kapsamında çalışan sigortalıların işveren tarafından hiç bildirilmemesi veya gün veya ücret olarak eksik bildirmeleri söz konusu olabilmektedir. Kayıtsız sigortasız çalıştırılma veya sigortasız çalışma her ne kadar ülkemizde yaygın olsa da işçilerin, işveren tarafından eksik bildirilen günlerini düzeltmek için yasal hakları bulunmaktadır.
Sigortalıların çalışırken işlerini kaybetme korkusu ile Kuruma başvurmamaları hali de dikkate alınarak işçilere sigortasız çalıştıkları süreler için hizmet tespit davası açma imkânı verilmiştir. Aylık prim ve hizmet belgesi verilmeyen veya verilmekle birlikte çalıştıkları gün ve prime esas kazançları eksik bildirilen sigortalılar, işten ayrıldıkları tarihi takip eden yılbaşından itibaren 5 yıl içinde hizmet tespiti davası açabilecekler ve sigortalılık sürelerini tescil ettirebileceklerdir.
Kısaca izah etmek gerekirse hizmet tespit davası sadece eksik bildirilen günler için değil, işçinin maaşının gerçek miktarından düşük bildirilmesi durumunda da Hizmet Tespiti Davası açılabilmektedir. Pek çok işyerinde işçiye maaşının asgari ücret kadar kısmı bankadan yatırılıyor olup geri kalan kısmı elden ödendiği gibi durumlar olabilmektedir. Bu durumda Kuruma da işçi asgari ücretle çalışıyormuş gibi bildirilerek işçi hak kaybına uğratılmaktadır.
SİGORTALILARIN SGK’YA BİLDİRİLME SÜRELERİ NE KADARDIR?
-4/a’lılar ( 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamındaki kişiler – eski SSK’lılar – işçiler ) işverenleri tarafından fiilen çalışmaya başlayacakları günden en az 1 gün önce,
-4/b’liler ( 1479 sayılı Bağ-Kur kapsamındaki kişiler – eski Bağ-Kur’lular – esnaf ve sanatkarlar ) ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından 15 gün içinde,
-4/c’liler ( 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu kapsamındaki kişiler – kamu görevlileri – memurlar ) işverenler tarafından 15 gün içinde Kuruma bildirilmelidir.
HİZMET TESPİT DAVASI KİMLER TARAFINDAN, HANGİ MAHKEMEDE VE NE ZAMAN AÇILABİLİR?
Hizmet tespit davasını kişinin kendisi veya ölmüşse hak sahipleri açabilir. Sigortalının kendisinin açması durumunda hizmet tespitine konu işyerinde hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurabilir. Sigortalı ölmüşse murisin hak sahiplerinin hizmet tespit davasına dair hak düşürücü süresi murisin ölüm tarihinden başlar. (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin, 07.10.1996 tarih ve 5611/5402 sayılı Kararı, Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nin, 27.04.1999 tarih ve 2735/2874 sayılı Kararı)
5510 sayılı Kanun’un 86. maddesinin dokuzuncu fıkrasında yer verilen açık hüküm gereğince hizmet tespit davalarının incelenmesinde görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. İş mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde ise görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.( 5510 sayılı Kanun m.86/9 )
HİZMET TESPİTİ DAVASI SONUCU İŞÇİ NE KAZANIR ?
Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 18. Maddesine göre; 5510 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olması gerektiği halde; Kurum’a bildirilmediği tespit edilenlerin tescil işlemleri Sosyal Güvenlik Kurumunca resen (kendiliğinden) yapılır. İşçinin Kuruma bildirilmeyen günleri artık gerçeğe uygun olarak tescil edilir.
İŞÇİNİN SİGORTASININ EKSİK ÖDENMESİ HALİNDE HAKLI NEDENLE FESİH HAKKI
Ayrıca unutulmamalıdır ki, ‘’Sigorta primlerinin hiç yatırılmaması, eksik yatırılması veya düşük ücretten yatırılması hallerinde işçinin haklı fesih imkanı bulunmaktadır.’’ (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2013/35997 E. , 2014/13537 K. ) Bu durumda işçi iş akdini haklı nedenle feshettiğinde dolayı kıdem tazminatı hakkı da bulunmaktadır.
Hizmet tespiti davası çoğu işçinin haberdar olmadığı bir davadır. Pek çok işverenin sigorta girişlerini geç bildirdiği bu nedenle işçinin emekli olması gereken tarihte primlerinin eksik olduğu, emekliliği hak etmediği nedeniyle emekliliğinin gecikmesi durumuyla karşı karşıya kalacaktır. Bu durumda Hizmet Tespiti Davası işçiye hakkını kazandırmakta önemli bir rol alan davadır. İşçinin çalıştığı halde işveren tarafından gerçeğe aykırı olarak sanki işçi çalışmamış gibi Kuruma bildirilmediği günler nedeniyle hak kaybına uğratılması ne vicdana ne de hukuka sığmaktadır. Bu derece önem arz eden bir davanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için mağdur işçinin daha fazla mağdur olmaması adına Sosyal Güvenlik Hukuku alanında uzman bir avukattan yardım alınarak beraber yürütülmesini tavsiye ederiz.
Sigortasız çalıştırılma ve hizmet tespit davası, çalışanın işveren tarafından kayıt dışı olarak istihdam edilmesi durumunda sosyal güvence haklarını koruma ve tespit etme amacını taşıyan önemli bir hukuki süreçtir. Tüm soru ve sorunlarınız için hukuki destek alabileceğiniz İzmir Avukatlık ve Hukuk büroları arasında en yüksek tecrübe ve uzmanlığa sahip İzmir Kapital Hukuk Bürosu kalifiye ve uzman kadrosuyla her zaman yanınızda.