Bu yazıda çalışan eş nafaka alabilir mi? konusunu detaylıca ele aldık.
Nafaka, bir ilişkinin sona ermesi durumunda ekonomik destek sağlamak amacıyla ödenen bir tür tazminattır. Çalışan kadınların nafaka talepleri, ekonomik güçsüzlükleri ve bakım yükümlülükleri gibi faktörlere bağlı olarak değerlendirilir. Ancak, bazı durumlarda çalışan bir kadın nafaka talebinde bulunmasına rağmen nafaka alamayabilir. Kısacası bu yazıda “çalışan kadın nafaka alır mı?” sorusu cevaplanacaktır. Günümüzde Türkiye’de çalışan kadınların haklarına ilişkin önemli adımlar atılmış olsa da, bazı durumlarda ayrılık sonrası ekonomik desteğe ihtiyaç duyulabilir. Bu durumlarda nafaka, ayrı yaşayan veya boşanmış çiftler arasındaki ekonomik dengenin sağlanmasını amaçlayan bir mekanizmadır.
Türkiye’de nafaka hakkı, Medeni Kanun ve ilgili diğer yasal düzenlemelerle belirlenmiştir. Bu düzenlemelere göre nafaka, bir eşin diğerine maddi destek sağlaması amacıyla ödenen bir tür tazminattır. Nafaka davası talebinde bulunabilmek için bazı şartlar yerine getirilmelidir. Öncelikle, nafaka talebinde bulunan tarafın ekonomik olarak muhtaç durumda olması gerekmektedir. Bu durum, kişinin kendi gelirinin yetersiz olduğunu veya hiç gelirinin olmadığını göstermelidir. Dolayısıyla, Türkiye’de çalışan bir kadın nafaka talebinde bulunabilmesi için kendi gelirinin yetersiz olduğunu kanıtlamalıdır.
Ayrıca, nafaka talebinde bulunan tarafın ayrılık veya boşanmanın nedenlerinden bağımsız olarak, ekonomik açıdan mağduriyet yaşaması da gerekmektedir. Örneğin, bir kadının çalışmasına rağmen evlilik sürecinde kariyerine zarar verilmişse veya ailevi sorumluluklar nedeniyle iş hayatında geri kalmışsa, bu durum nafaka talebi için önemli bir gerekçe olabilir. Nafaka talepleri mahkemelerde değerlendirilir ve karara bağlanır. Mahkeme, tarafların mali durumlarını, yaşam standartlarını, çocukların bakım ve ihtiyaçlarını dikkate alarak nafaka miktarını belirler.
Türkiye’de nafaka davası miktarı, talepte bulunan tarafın ihtiyaçlarına ve diğer tarafın mali durumuna göre belirlenir. Ancak, nafaka talebinde bulunan tarafın çalışıyor olması, nafakayı otomatik olarak ortadan kaldırmaz. Mahkeme, kişinin çalışıyor olmasını sadece bir faktör olarak değerlendirir ve nafaka hakkının var olup olmadığına karar verirken diğer tüm şartları göz önünde bulundurur. İzmir boşanma avukatı ihtiyacınız var ise büromuzla iletişime geçebilirsiniz.
YOKSULLUK NAFAKASI NEDİR?
Boşanma nedeni ile oluşan yoksulluk nafakası TMK’nın 175. maddesinde “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz” şeklinde düzenleme altına alınmıştır.
YOKSULLUK NAFAKASININ MAHKEME TARAFINDAN KARAR BAĞLANABİLMESİ AÇISINDAN ÖNCELİKLE MAHKEMEDEN TALEP EDİLMİŞ OLMASI GEREKLİDİR.
YOKSULLUK NAFAKASI NASIL BELİRLENİR?
Hâkim, TMK’nın 4. maddesi gereği tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet gereği uygun bir nafakaya hükmetme yetkisine sahiptir. Burada hâkime tanınan takdir hakkının maddi hukuktan kaynaklanan ve hukukî sonuca yönelik olarak kullanılan bir hukuka uygunluk sorunu olduğu tartışmasızdır.
ÇALIŞAN EŞ NAFAKA ALABİLİR Mİ?
SOSYAL VE EKONOMİK DURUMLARI BENZER OLAN EŞLER BİRBİRLERİNDEN YOKSULLUK NAFAKASI İSTEYEMEZLER.
Boşanma davalarında her kişinin ekonomik geliri birbirinden farklı olacağı gibi nafaka miktarları belirlenirken de değişiklik gösterecektir. Nafaka miktarı belirlenirken mutlaka tarafların ekonomik durumlarının araştırılması gereklidir. Nafaka talep eden kişinin TMK m.175’e göre yoksullukta bulunduğunu kanıtlaması gereklidir. Yoksulluğun ne olduğu yargıtayca belirlenmiştir. Asgari ücretle çalışılıyor olması kişinin yoksul olmadığı anlamana gelmemektedir.
YOKSULLUK NAFAKASI İSTEYENİN GEÇİCİ İŞTE ÇALIŞMASI ONUN YOKSUL SAYILMASINI MUTLAK OLARAK ENGELLEMEZ.
Gelir ve Varlıklar, çalışan bir kadının geliri ve varlıkları, nafaka ücretinin belirlenmesinde temel bir faktördür. Nafaka, ekonomik güçsüzlük içinde olan tarafa maddi destek sağlamak amacıyla ödenir. Eğer kadının geliri ve varlıkları, nafaka talep ettiği miktarı aşarsa, nafaka ücreti daha düşük veya hiç olabilir. Yaşam Standartları, nafaka davası sonucundaki ücreti belirlenirken, tarafların yaşam standartları dikkate alınır. İlişki boyunca benimsenen yaşam standartları, nafaka miktarının belirlenmesinde etkili olabilir. Eğer taraflar, birlikte yüksek bir yaşam standardı sürdürmüşlerse, nafaka miktarı buna göre değerlendirilebilir.
Bakım Yükümlülükleri, çalışan bir kadının bakım yükümlülükleri de nafaka ücretinin belirlenmesinde önemli bir faktördür. Eğer kadının çocukları veya aile üyeleri için maddi destek sağlama yükümlülüğü bulunuyorsa, nafaka miktarı buna göre ayarlanabilir. Çocukların ihtiyaçları ve refahı da göz önünde bulundurularak nafaka miktarı belirlenebilir. Mesleki ve Kariyer Durumu, Çalışan bir kadının mesleki ve kariyer durumu, nafaka miktarını etkileyebilir. Eğer kadın, boşanmada nafaka için ekonomik olarak güçlü bir pozisyonda ise, nafaka miktarı buna göre düşük olabilir veya hiç ödenmeyebilir.
İlgili makale: Nafaka ödenmezse ne olur?
Mesleki becerileri, iş deneyimi ve potansiyel kazançları, nafaka miktarının belirlenmesinde değerlendirilebilir. Süre ve Geçici Nafaka, nafaka ücreti belirli bir süre için geçerli olabilir veya sürekli bir ödeme şeklinde olabilir. Çalışan bir kadın için nafaka talebi değerlendirilirken, ilişkinin süresi, boşanma sürecinin aşamaları ve gelecekteki mali durum gibi faktörler göz önünde bulundurulur. Geçici nafaka, boşanma süreci boyunca geçici bir destek sağlamak amacıyla ödenebilir. Sonuç olarak, nafaka ücretinin belirlenmesi süreci, tarafların mali durumlarına ve yaşam koşullarına duyarlı bir şekilde ele alınmalıdır. Buradaki bilgilerden anlaşılacağı üzere boşanma avukatı İzmir içerisinde arıyorsanız büromuzla iletişime geçebilirsiniz.
ÇALIŞAN EŞ TEDBİR NAFAKASI ALABİLİR Mİ?
Eş ve ergin olmayan çocuklar için takdir edilen nafakalar dava tarihinden boşanma hükmünün kesinleşme tarihine kadar tedbir nafakası olarak adlandırılır. Diğer bir değişler boşanma davası sürecinde hükmedilen nafakaya tedbir nafakası denilmektedir. Bu nafakanın kaldırılması, azaltılması veyahut arttırılması dava süreci boyunca her zaman Mahkemeden talep edilebilir. Mahkemeler kendilerinden talep edilen nafakaya ilişkin olumlu veyahut olumsuz karar vermek mecburiyetindedirler.
Müşterek çocuk açısından çocuğun annede veya babada geçici velayetle kalmasına göre tedbir nafakasının ödeyecek taraf değişiklik göstermektedir. Kısacası çocuk baba yanında kalıyorsa anne yararına tedbir nafakasına hükmedilemez.
HANGİ DURUMLARDA ÇALIŞAN KADIN NAFAKA ALAMAZ?
EŞİT GELİR DURUMU: Çalışan bir kadın, nafaka talebinde bulunurken, eşit veya daha yüksek bir gelire sahip olduğunda nafaka alma hakkı sınırlanabilir. Nafaka, ekonomik güçsüzlük içinde olan tarafa maddi destek sağlamak için ödenir. Ancak, kadının geliri, varlıkları ve yaşam standardı nafaka talep ettiği miktarı aşarsa, mahkeme nafaka talebini reddedebilir.
BOŞANMA SÖZLEŞMESİ VEYA ANLAŞMA: Çiftler, boşanma veya ayrılık sürecinde anlaşma veya sözleşme yapabilirler. Bu anlaşmalarda, ekonomik destek ve nafaka konusunda karşılıklı olarak belirlenen koşullar yer alabilir. Eğer çalışan bir kadın, boşanmada nafaka sürecinde yapılan anlaşmada nafakadan feragat etmişse veya nafaka miktarı belirli bir süre için sınırlanmışsa, daha sonra nafaka talebinde bulunması zor olabilir.
NAFAKA İHTİYACININ OLMAMASI: Nafaka, ekonomik güçsüzlük içinde olan tarafa maddi destek sağlamak için ödenir. Eğer çalışan bir kadın, ekonomik olarak bağımsız ve güçlü bir durumdaysa ve nafakaya ihtiyacı olmadığı kanıtlanırsa, nafaka talebi reddedilebilir. Gelir düzeyi, varlıkları, yaşam standardı ve diğer ekonomik faktörler göz önünde bulundurularak bu durum değerlendirilir.
YÜKSEK MADDİ DESTEK YÜKÜMLÜLÜKLERİ: Nafaka talebinde bulunan bir kadının, yüksek maddi destek yükümlülüklerine sahip olması durumunda nafaka talebi reddedilebilir. Örneğin, çalışan bir kadının diğer çocukları veya aile üyeleri için maddi destek sağlama yükümlülüğü bulunuyorsa, nafaka talebinin kabul edilme olasılığı düşebilir.
İSTİSMAR DURUMU: Nafaka talepleri, dürüstlük ve adillik ilkeleri çerçevesinde değerlendirilir. Eğer bir kadın, nafaka talebinde bulunurken yanıltıcı veya hileli bir şekilde hareket ederse veya sistemdeki açıklıkları istismar ederse, nafaka talebi reddedilebilir.
ÇALIŞAN EŞ NAFAKA TALEP ETMEK İÇİN HANGİ MAHKEMEYE BAŞVURMALIDIR?
Türk Hukuku’na göre, çalışan bir eşin nafaka talebi için başvurması gereken mahkeme, genellikle Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemeleri, evlilik, boşanma, nafaka ve diğer aile hukuku konularında yetkilidir. Çalışan eş, nafaka talebini Aile Mahkemesine sunarak yasal süreci başlatabilir. Çalışan bir eş, boşanma davası sırasında nafaka talebinde bulunabilir. Boşanma davası Aile Mahkemesi’nde görülür ve bu dava sırasında nafaka talebi de gündeme gelebilir. Çiftler arasında anlaşmalı boşanma durumunda, taraflar nafaka konusunda anlaşmaya varabilirler. Anlaşmalı boşanma durumunda, nafaka miktarı ve süresi tarafların karşılıklı anlaşmasıyla belirlenebilir. Böylesi durumlar için İzmir boşanma avukatı ücretlerine uygun arayışınız bulunmakta ise büromuza başvurabilirsiniz.
ÇALIŞAN EŞİN YOKSULLUK NAFAKA ALMASI YARGITAY KARARLARI
“Yoksulluk durumu; günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları birlikte değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası, ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki bilimsel öğretide: “Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğindedir” şeklinde açıklamalara yer verilmiş bulunmaktadır (Akıntürk, Turgut: Aile Hukuku, 2. cilt, İst. 2002, sh.294).
“
“Hukuk Genel Kurulunun yerleşik kararlarında “asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir (HGK. 07.10.1998 gün, 1998/2-656 E.- 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2-1158-1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2-397-339 sayılı kararları).”
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, E. 2014/21779 K. 2015/17719 T. 11.11.2015:”TMK.nun 176/4.maddesine göre: “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.” Aynı şekilde 176/3.maddesi uyarınca; irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır”.”
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, E. 2017/15782 K. 2017/17302 T. 07.12.2017:”Mahkemece, nafaka takdir edilirken; çocuğun yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.”
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, E. 2016/12127 K. 2017/1989 T. 23.02.2017:”nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.”